Erdoğan, Türk Patent Enstitüsü (TPE) tarafından verilen "4. Türk Patent Ödülleri" töreninde yaptığı konuşmada, G-20 toplantısının kasım ayında Türkiye'de yapılacağını hatırlattı.
Bu toplantıya katılan ülkelerden ilk 10 sırasındakinin başkanlık sistemiyle yönetildiğini belirten Erdoğan, "Bu ülkeler acaba kendilerine zarar vermenin gayretiyle mi bu sistemi kabullendiler veya ilk 10 nasıl yakalandı. Eğer bu incelenirse demek ki idari sistemde yapılmış olan bu reform onları buraya taşıdı" diye konuştu.
Türkiye'nin de 12 yılda sıçrama yaptığını, 2014 sonu itibarıyla 230 milyar dolardan aldıkları gayri safi milli hasılayı 820 milyar dolara kadar çıkardıklarını ifade eden Erdoğan, yeni bir sıçramaya ihtiyaç bulunduğunu söyledi.
Erdoğan, "İdari yapıda başkanlık sistemi Türkiye'yi farklı yere taşıyacaktır. Hız kesenler var ama başkanlık sisteminde bu hızımızı kesemeyecekler. Çok daha seri karar alma imkanına ulaşacağız ve çok daha seri karar alarak bu yürüyüşü devam ettireceğiz" dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, milli gelirini 3 bin 500 dolardan 10 bin 500 dolara çıkaran Türkiye'nin, bütün bu gayretlerin neticesinde oluştuğunu dile getirdi.
Dünyada ve bölgelerinde ticareti engelleyecek pek çok olumsuz gelişme yaşanmasına rağmen, 2002 sonunda 36 milyar dolar olan yılık ihracatın 158 milyar dolara yükseldiğini kaydeden Erdoğan, bunun yeterli olmadığını, çok daha ileride olunması gerektiğini söyledi.
Bu yıl sonu itibarıyla bu rakamı da aşacaklarını söyleyen Erdoğan, 2005-2014 arasında avro bölgesinde ihracat performansı yüzde 3,4 oranında artarken, bu rakamın Türkiye'de yılda 5,8 olduğunu belirtti.
-"Yenilenebilir enerjide çok ciddi çeşitlenmeye gittik"
Erdoğan, bu süreçte en çok cari açık üzerinden eleştiri yapıldığını, Türkiye'nin bundan hareketle kırılgan bir ülke olarak gösterilmeye çalışıldığını dile getirerek, enerji fiyat etkisi çıkarıldığında, cari açığın bugün neredeyse kapandığını söyledi. Erdoğan, "Türkiye'yi cari açık üzerinden kırılganlıkla itham edenler bu gelişmeyi hiç dile getirmiyor. Şu anda bunu konuşanlar var mı? Yok. Buna hiç bakmıyorlar. Biz bununla da yetinmiyoruz. Enerji alanında yenilenebilir ve nükleer enerji başta olmak üzere dışa bağımlılığımızı ortadan kaldırmaya yönelik projeleri süratle hayata geçiriyoruz" diye konuştu.
İktidar olduklarında, yenilenebilir enerjiyle ilgili sadece hidroelektrik ve doğalgaz çevrim santralleri bulunduğunu, bu konuda çok ciddi çeşitlenmeye gittiklerini, rüzgar enerjisi, hidroelektrik santrallerde ciddi gelişim yaşandığını bulunduğunu anlatan Erdoğan, doğalgaz tüketimini azaltmak için adımlar atıldığını, bunun da bir bedeli olduğunu söyledi.
- "İnşaat sektörünün olmadığı ülke bitmiş demektir"
Termik santrallerde de emisyon hacimlerini başarılı şekilde ölçümleme, yenilenebilir enerji olarak kullanma sürecine girildiğini ifade eden Erdoğan, yeni bir adım atılarak nükleer enerjiye geçildiğini, Akkuyu ve Sinop ile ilgili sürecin devam ettiğini belirtti.
Türkiye'nin seçime gittiği süreçlerde, inşaat sektörüyle ilgili bir krizin ortaya atıldığını dile getiren Erdoğan, "İnşaat sektörünün olmadığı ülke bitmiş demektir. İnşaat sektörünü hiçbir zaman bir yere koyamazsınız. Herhalde çadırda yaşayacak halimiz yok değil mi? Öyle bir durum söz konusu değil. Taahhütlerde altyapısı olmayan bir ülkeden bir şey olur mu? Biz modern bir Türkiye'yi konuşuyoruz. Modern Türkiye'nin altyapısı olmazsa üst yapısı olmazsa sanayileşmeyi nasıl yapacak" ifadesini kullandı.
Sanayicinin ihtiyacı olan alt ve üst yapının yapılmadığı sürece sanayi de patlamanın olamayacağını vurgulayan Erdoğan, şu anda sanayi de istihdamın emek yoğun değil teknoloji yoğun olduğunu, inşaat sektöründe ise emek yoğun istihdamın hala sürdüğünü söyledi. Erdoğan, inşaat sektörünün, hizmet sektörü olarak devam ettiğine, istihdam açığını kapama alanı olduğuna dikkati çekti.
-"Güzel adımları hazmedemeyenlerden rahatsız oluyorum"
Türkiye'nin inşaat sektöründe, dünyada Çin'in arkasından ikinci sıraya yerleştiğinin altını çizen Erdoğan, bu başarıda emeği olanları kutladı.
Erdoğan, "Diyorum ki inşaat sektörüyle şu anda sanayiyi at başı götürmemiz lazım. Bunu bu şekilde yürütmemiz gerekiyor. Şimdi İstanbul'daki yeni havalimanı, Boğaz'a üçüncü köprü ve Kanal İstanbul gibi projelerin üzerinde birçok yalan yanlış dezenformasyon haberler... Gazetelerde bunları yayınlıyorlar, ya bunlar bu ülkenin kalkınmasını da istemiyorlar" diye konuştu.
AK Parti Hükümetinin göreve geldiğinde Türkiye'de 26 olan havalimanı sayısının 53'e çıktığını, bu artıştan rahatsız olanlar bulunduğunu ifade eden Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Bunlar ne istiyorlar biliyor musunuz? Siz hala kağnıyla, binin otobüsle yürüyün gidin diyorlar. Öyle uçmak senin neyine diyorlar. Ama şimdi otobüs fiyatına uçakla seyahat eden bir Türkiye var. Bu yeterli mi değil. Arabaya bindiğin zaman yarım saatte havalimanına ulaşabilmelisin ki zamanla yarışma imkanını yakalayabilesin. Şimdi bu 53 tane havalimanıyla bunu da yaptık. Bu sayı artarak devam ediyor. İstanbul'daki üçüncü havalimanı bir ihtiyaçtan doğmuştur. Herhalde bir lüks olarak değil. Niye? Çünkü Atatürk Havalimanı şu anda doğru dürüst slot veremiyor. Ciddi bir sıkıntı var. Öyle ise bu alanı bizim yaygınlaştırabilmemiz için de yüz 50 milyon yolcu yıl kapasiteli yeni havalimanını yapmak durumundaydık. Onun için temelini attık ve şu anda süratle bu inşaatımız devam ediyor."
- "Kriz tellalları istediği kadar bağırsın"
İstanbul'daki ulaşım sorunundan rahatsızlıklarını dile getirenlerin olduğunu belirten Erdoğan, Marmaray, Avrasya Tüneli, Yavuz Sultan Selim Köprüsü ve üçüncü havalimanı çalışmalarının hatırlattı. Erdoğan, "Bütün bunlarla beraber modern bir Türkiye, modern bir İstanbul, bunun halledilmesi gerekir dedik, bu adımları attık. Ama hazmedemiyorlar. Rahatsızlık var. Yani kendi ülkesinde atılan bu güzel adımları hazmedemeyen insanlardan doğrusu ben de rahatsız oluyorum. İsteseler de istemeseler de biz inandığımız bu doğru yolda kararlı şekilde yolculuğumuzu devam ettireceğiz" değerlendirmesinde bulundu.
Türkiye'de inşaat sektörünün büyüyüp geliştiğini, farklı projelerin ortaya çıktığını belirten Erdoğan, şunları kaydetti:
"Bir ara dolar kurunu dillerine dolamışlardı. Türk lirasının aşırı değerlenmesinden bu durumun ihracata darbe vuracağından söz ediyorlardı. Şimdi kur yeni bir dengeye oturdu onu da eleştiriyorlar. İhracatta yeni pazarlar yeni fırsatlar bulma yönünde çok ciddi gayretler var. Biz de gittiğimiz her yerde, yaptığımız her görüşmede iş adamlarımızın önünü açmak, onlara yardımcı olmak için çalışıyoruz. Gayret gösteriyoruz. Kriz tellalları istediği kadar bağırsın. Bu kervan yürüyor, yürüyecek. Türkiye büyümeye, gelişmeye kalkınmaya devam edecek. Yeni Türkiye'yi hep birlikte inşa ediyoruz, edeceğiz. Yeni Anayasa ve başkanlık sistemiyle Türkiye'nin bir kez daha vites yükselteceğine, bir kez daha sınıf atlayacağına inanıyorum."
Cumhurbaşkanı Erdoğan, ödüle layık görülen firma, kurum ve kişileri tebrik ederek, başarılarının devamını diledi.
- "Gıdanın TSE standardı olmaz, çünkü mekanik değildir, değişkendir"
Konuşmasının ardından Cumhurbaşkanı Erdoğan, layık görülenlere ödüllerini verdi.
Türk Patent Enstitüsü Başkanı Habib Asan da Erdoğan'a Türkiye'nin sınai mülkiyet alanındaki ilk yasal düzenlemesi olan 1871 tarihli Alamet-i Farika Nizamnamesi'nin bir nüshasının içinde yer aldığı, 300 yıllık ardıç ağacından yapılan sandık takdim etti.
Erdoğan, ödül töreni öncesinde, patenti alınmış Kayseri sucuk ve pastırması ile Gaziantep baklavalarının tanıtıldığı stantları ziyaret etti. Kayseri ve Gaziantep Sanayi ve Ticaret Odası başkanlarını tebrik eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, baklava standındaki Cumhurbaşkanlığı Forsu şeklinde, sarı-kırmızı renklerde hazırlanan baklavanın organik, renklendirmede kullanılan boyanın da gıda için uygun olup olmadığını sordu. Stant görevlilerinin renklendirmede organik gıda boyaları kullanıldığını söylemesi üzerine Cumhurbaşkanı Erdoğan, baklavanın güvenle yenebileceğini belirtti.
Erdoğan, Gaziantep Büyükşehir Belediye Başkanı Fatma Şahin'e, "Gıdanın TSE standardı olmaz çünkü mekanik değildir, değişkendir" dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, 264 çeşit yemeği bulunan Gaziantep'in, gıda sektöründe de üs noktası olduğunu söyledi. Forslu baklavanın görüntüsünün güzel olduğunu ifade eden Erdoğan, sarı kırmızı renklere dikkati çekerek, "Bunu yaparken Fenerli yapmalıydınız" dedi.
(Bitti)