Dolar

34,1755

Euro

38,2490

Altın

2.901,30

Bist

9.689,10

Ahmet Hakan, Savcı Kiraz'ın fotoğrafının yayınlanmasına son noktayı koydu

Ahmet Hakan, savcı Kiraz'ın Çağlayan Adliyesi'nde rehin alındığı sırada çekilen fotoğrafının yayınlanmasını eleştirdi...

10 Yıl Önce Güncellendi

2015-04-11 18:21:42

Ahmet Hakan, Savcı Kiraz'ın fotoğrafının yayınlanmasına son noktayı koydu

Hürriyet yazarı Ahmet Hakan, Berkin Elvan dosyası savcısı Mehmet Selim Kiraz’ın Çağlayan Adliyesi’nde 2 DHKP-C’li tarafından rehin alındığı sırada çekilen fotoğrafının gazetelerde yayımlanmasına ilişkin “Lamı cimi yok. Şehit Savcı'nın fotoğrafının yayınlanması yanlıştı” dedi.


Fotoğrafın yayınlanmasını “etik hata” olarak niteleyen Hakan, fotoğrafı yayınladığı gerekçesiyle Hürriyet gazetesine yönelik “terör destekçisi” eleştirilerine de tepki gösterdi. Hakan “Doğru bulmamak" ve "etik eleştirisi" yapmak başka bir şeydir, etik hata yüzünden bu hatayı yapanlardan sadece bazılarının üzerine orantısız bir şekilde yüklenmek, ağzı her açışta "terör destekçisi" falan diyerek işi hiç tutmayacak bir noktaya taşımaya çalışmak ve buradan geniş kapsamlı bir yıpratma ve bitirme faaliyeti içine girmek... Kelimenin tam anlamıyla istismardır” ifadelerini kullandı.

Ahmet Hakan’ın “Hepimiz aynı yoksulluktan geliyoruz” başlığıyla Hürriyet gazetesinde yayımlanan (11 Nisan 2015) yazısının ilgili bölümü şöyle:

Lamı cimi yok.

Şehit Savcı'nın fotoğrafının yayınlanması yanlıştı.

Biliyorum...

Batı medyasında da basılıyor bu tür fotoğraflar...

IŞİD'in eline rehin düşmüş, boğazına bıçak dayanmış, turuncu elbiseli Batılıların fotoğrafları tam sayfa yayınlanıyor Batı basınında.

Buna rağmen yanlıştı savcının fotoğrafının basılması.

-İnsani açıdan yanlıştı.

-Ahlaki açıdan yanlıştı.

-Şehidin aziz hatırasına saygısızlık olması bakımından yanlıştı.

-Eşi, babası ve çocuklarının acısını arttırması bakımından yanlıştı.

Unutmayalım:

Önce insanız, sonra gazeteci.

Önce insanlığımızı göstereceğiz, sonra gazeteciliğimizi...

Bu fotoğrafı iktidar destekçisi televizyon kanalı da ekrana getirdi. Hükümete yakın bazı gazetelerde yayınlandı.

Bizim gazetelerde yayınlanmasını doğru bulmadığım gibi onlarda yayınlanmasını da doğru bulmadım.

Ama aklımın ucundan bile geçmedi bu yayın organlarına "Terörist destekçisi" demek.

"Doğru bulmamak" ve "etik eleştirisi" yapmak başka bir şeydir.

Bu etik hata yüzünden bu hatayı yapanlardan sadece bazılarının üzerine orantısız bir şekilde yüklenmek, ağzı her açışta "terör destekçisi" falan diyerek işi hiç tutmayacak bir noktaya taşımaya çalışmak ve buradan geniş kapsamlı bir yıpratma ve bitirme faaliyeti içine girmek...

Kelimenin tam anlamıyla istismardır.

Eski Türkiye'nin derin devlet oyunudur.

Kaybetmeye mahkûm bir algı operasyonudur.

Ayıptır, yazıktır, günahtır.

Yetersiz bir malzemeyle, temelsiz bir yakıştırmayla, altı asla doldurulmamış saçma bir iftirayla yapılan bu kampanyanın "tutma" şansı sıfırdır.

Allah'a çok şükür milletimiz idrak duygusunu yitirmemiştir.

İzanını kaybetmemiştir.

Sağduyusunu ve vicdanını hepten terk etmemiştir.

Bu nedenle...

Kuzuyu yemeye karar vermiş kurdun, "suyumu bulandırıyorsun" diye oluşturduğu kibirli, uyanık ve zalim gerekçesinin farkındadır.

Troller vasıtasıyla, ahlaksız tetikçiler eliyle, üstü açık-kapalı suçlamalarla, "yetersiz malzemeden büyük sonuçlar çıkarma" gayretleriyle yapılan ve yapılmak istenen ortadadır.

Kendilerine kalpten bağlı olanlar bile bunu yemezler.

YAZININ TAMAMINI OKUMAK İÇİN TIKLAYINIZ!!!

Haber Ara