Kurtulmuş, AA Editör Masası'nda, paralel yapıyla mücadele konusunda gelinen nokta konusundaki değerlendirmesinin sorulması üzerine, bu yapının, devleti ele geçirilmesi gereken bir yer ve mekanizma olarak gördüğünü, bunun da bir tehlike ve tehdit oluşturduğunu söyledi.
Paralel yapının, dini bir cemaat görüntüsü altında 40 yıla varan bir sürede tek tek adamlarını, devletin kadrolarının içerisine koyarak devleti ele geçirmeye çalıştığını belirten Kurtulmuş, "Hükümeti değil. Bunun altını çiziyorum" vurgusunu yaptı.
'Halktan desteğini almayanın, hiçbir demokratik meşruiyeti olmaz'
Demokrasinin en temel kuralının, demokratik meşruiyet meselesi olduğunu dile getiren Kurtulmuş, "Demokratik meşruiyetin kaynağı ne? Halkoyu. Sandıktan, halktan desteğini almayanın, hiçbir demokratik meşruiyeti olmaz" diye konuştu.
Başbakan Yardımcısı Kurtulmuş, yabancılara, "Almanya'da, İngiltere'de, Fransa'da olsa hiç sandıktan çıkmamış birisi, bir grup 'Bana Sağlık Bakanlığını ver. Bana Milli Savunma Bakanlığını ver. Bana Milli Eğitim Bakanlığını ver. Buraları ben yöneteceğim, Emniyet teşkilatını ben yöneteceğim' derse, milletten meşruiyet almamış bir güç, devlet yönetiminin bir kısmını ya da tamamını talep ederse buna rıza gösterir misiniz" diye sorduklarını anlattı.
'Yöneteceksen buyur siyasi parti kur'
Türkiye'nin, geçmişte birtakım seküler mahfillerin, siyaset ve bürokrasi üzerinde etkisini yaşadığını belirten Kurtulmuş, "Şimdi onlara ne kadar karşıysak dini görünümlü bir örgüt de ortaya çıkıyor ve diyor ki 'Ben yöneteceğim devleti'. Tamam, yöneteceksen buyur siyasi parti kur" diye konuştu.
'İtibarını sıfırlamış oldu'
Kurtulmuş, "Millet gördü ki 'Bu başka bir şey. Bunlar Hükümete falan karşı değil, Hükümetin yanlışlıklarını, diyelim ki yolsuzluk iddialarını ortaya koymuyor bu insanlar. Bu insanlar başka bir şey yapıyor'. Böylece aslında bu örgütlü yapı, ciddi bir şekilde kendi kuyusunu da kazmış oldu. Millet nezdinde itibarını sıfırlamış oldu" ifadesini kullandı.