Dolar

34,1623

Euro

38,1653

Altın

2.914,46

Bist

9.777,46

Çiçek: 23 Nisan 1920 bizim için öyle bir tarihtir

TBMM Başkanı Cemil Çiçek, 'Milletlerin gurur duydukları tarihler vardır. Bu tarihler sıradan birer gün ya da rakamdan ibaret değildir. Bugünlerin içini dolduran büyük bir tarih ve ondan beslenen bir mana var. 23 Nisan 1920 bizim için öyle bir tarihtir' dedi.

10 Yıl Önce Güncellendi

2015-04-23 16:22:15

Çiçek: 23 Nisan 1920 bizim için öyle bir tarihtir
 
İHA'da yer alan habere göre, TBMM Genel Kurulu, TBMM’nin açılışının 95. yıl dönümü dolayısıyla özel gündemle toplandı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın da dinleyici locasında yerini aldığı genel kurulda TBMM Başkanı Çiçek’in "Sayın Cumhurbaşkanımız dinleyici locasındaki yerlerini alarak yüce Meclisimizi onurlandırmışlardır. Kendilerine hoşgeldiniz diyorum" demesi üzerine genel kurul salonundan alkış sesleri yükseldi. Alkışların üzerine Cumhurbaşkanı Erdoğan ayağa kalkarak Meclis’i selamladı. İstiklal Marşı’nın okunmasıyla başlayan toplantının açış konuşmasını TBMM Başkanı Cemil Çiçek yaptı. TBMM’nin açılışının 95. yılının coşkuyla kutlandığını belirten Çiçek, "Bu vesileyle Türk milletinin birliğinin temsilcisi TBMM’nin ilk başkanı, İstiklal Mücadelemizin lideri Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ü ve TBMM’nin kurucusu gazi milletvekillerimiz başta olmak üzere tüm şehit ve gazilerimizi saygıyla anıyorum. Bu kutlu insanlar bizlere şanlı bir geçmiş, onurlu bir tarih bıraktılar. Bizlere hür ve bağımsız yaşayabileceğimiz bir ülke, her söyleyişimizde coşkumuzu kabartan İstiklal Marşı ve gönderde dalgalandırırken hepimizi gururlandıran al bayrağımızı bıraktılar" dedi.

1919’da Samsun’dan başlayan kutlu yolculuğun 9 Eylül 1922’de İzmir’de zaferle sonuçlandığını hatırlatan Çiçek, şöyle devam etti:

"Dönemin emperyalist güçlerine karşı Türk milletinin kahraman evlatları yeni bir destan yazmıştır. Milletimizin tarih sahnesine dönüş destanını yazan kahramanlar her zaman minnet ve şükranla anılacaktır. Onlar her türlü yokluk ve zorluğa göğüs gererek üzerimize çöken karanlığı aydınlatmışlar, İnönü’de, Sakarya’da, Kocatepe’de, Dumlupınar’da yaktıkları ateşle milletimizi yok olmaktan kurtarmışlardır. 23 Nisan 1920 milletimiz için bir milattır. 200 yıla yakın süredir Tuna boylarından Sakarya kıyılarına kadar çekilen milletimiz için o gün yeni bir başlangıç olmuştur. Günümüzden 716 sene önce Söğüt’te göndere çekilen bayrağın bir daha yere düşmemesi için önümüzde yeni ufuklar açılmıştır. Devletimizi yıkılma, milletimizi dağılma noktasına getiren sebepler üzerinde kafa yorulmuş ve yenilenmenin halk yapısı kurulmuştur. Hürriyet ve bağımsızlığımızı bir daha tehlikeye düşürmemek için modern Türkiye’nin temelleri 95. yıl önce bugün atılmıştır."

"BU TARİHLER SIRADAN BİRER GÜN YA DA RAKAMDAN İBARET DEĞİL"

"Milletlerin gurur duydukları tarihler vardır" diyen Çiçek, "Bu tarihler sıradan birer gün ya da rakamdan ibaret değildir. Bugünlerin içini dolduran büyük bir tarih ve ondan beslenen bir mana var. 23 Nisan 1920 bizim için öyle bir tarihtir. Bu milletin kendi geleceği hakkında söz söylemek için attığı en büyük ve ilk adımın tarihidir. Bu tarihte bu yüce milletin azmi, mücadelesi, kararlılığı ve küllerinden yeniden doğması vardır" şeklinde konuştu.

"İNSAN OLAN ACILAR ÜZERİNDEN SİYASET YAPMAZ"

"İnsan olan esasen acılar üzerinden siyaset de yapmaz ayrım da yapmaz" diyen Çiçek, "20 milyon içinden sadece bir etnik kökene mensup olanları yücelterek, diğer milyonları göz ardı ederek ayrımcılık yapılması doğru değildir. Özellikle ırkçılığın, ayrımcılığın, nefret söylemlerinin ve İslamofobi’nin tırmandığı bir dönemde kisvesi ve sıfatı ne olursa olsun, sorumluluk taşıyan kişilere tek yanlı suçlamalar ve iftiralar yakışmaz. Bu söylemler her geçen gün daha çok ihtiyacını duyduğumuz barışa da hizmet etmez. Hele hele hukuku hiçe sayan ve kendini hukukun üstünde görerek acılardan husumet çıkarmaya ve bunun üzerinden ülkemize karşı bir siyasi karalama kapı açanlar kendini uluslararası bir ceza mahkemesi ya da tarihçiler kurulu yerine koyarak karar alan parlamentolar sorumsuzca bir iş yapmış olurlar. Bundan böyle herkes bilmelidir ki milletimize özellikle de yurt dışında yaşayan çocuklarımıza, bu kararlar ve söylemler sebebiyle okullarda, sokaklarda ve iş yerlerinde bir ayrımcılık yapılırsa nefret söylemleri giderek artacak ise o takdirde bu sorumluluk bu kararı alan bu söylemde bulunanlara aittir" ifadelerini kullandı.

"TARİHİMİZLE YÜZLEŞMEYE HAZIRIZ"

2005 yılında 1915 Olaylarının gerçek yönleriyle aydınlatılması için TBMM’de oy birliğiyle alınan kararı hatırlatan Çiçek, şöyle devam etti:

"Bu çağrıyı ancak kendine özgüveni olan milletler yapar. Biz tarihimizle yüzleşmeye hazırız, bunu her vesileyle söyledik. Ancak buna yanaşılmayacağını da biliyoruz. Çünkü bu işin altından ve arkasından bu kampanyayı sürdüren ve destekleyenlerin çıkacağından hiç şüphem yoktur. Tarihi acılara istismar mantığıyla yaklaşarak hukuki bir kavram olan soykırım siyasallaştıracaklarına Akdeniz’in ortasında hayatını kaybeden 700’den fazla bir lokma ekmek için Akdeniz’in sularına gömülen göçmenlerin Suriye’de, Irak’ta, Filistin’de, Afrika’da, savaştan, çatışmadan ve açlıktan, hastalıktan hayatlarını kaybedenleri hatırlamaları lazım, vicdanlarının rahatsız olması lazım. Ama hiç ümidimin olmadığını da belirtmek isterim. Anadolu’yu kendine yurt edinen milletlerin her zaman uyanık durması gerekir, birliğini bozan, düşman oyununa gelen milletler tarih sahnesinden çekilip gitmişlerdir. Enerjisini koruyan milletler tarihin öznesi olmaya devam etmiştir. Bizim de her zaman uyanık olmamız, birliğimiz, beraberliğimiz ve kardeşliğimiz pekiştirmemiz gerekir. Birliğimize ve dirliğimize kast edenlere fırsat vermemiz icap eder."

TBMM Başkanı Çiçek, konuşmasının ardından parti liderlerine 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı dolayısıyla tek tek söz verdi. Kürsüye gelen parti liderleri günün anlam ve önemine uygun konuşmalar yaptı.

Haber Ara