Dolar

34,5424

Euro

36,0063

Altın

3.006,41

Bist

9.549,89

Kurban: İsmail'imizle İmtihan Olmak

14 Yıl Önce Güncellendi

2011-11-04 10:00:08

Kurban: İsmail'imizle İmtihan Olmak


Kurban kesmeyi, Rabbimiz Kur’ân’da tavsiye buyurmuştur. Yaklaşmak, yakınlık sağlamak, yanaşmak, takdim etmek manalarındaki
“kurb”dan gelen Kurban; Allah’a yaklaşmak için sunulan herhangi bir şey; “zebîha” yani Allah için kesilen hayvandır. Kur’ân’da kurban farklı adlarla geçer:


Hedy
: Hediye etmek, göndermek, yol göstermek, izinden gitmek anlamla rına gelen hedy, fıkıh terimi olarak, hac ve umre sırasında Harem'de kesilen kurbanlık hayvanları ve Kabe'ye hediye olmak üzere Ha rem bölgesinde kesilen kurbanı ifade eder. Bakara, 2/196; Mâide, 5/2,95,97; Fetih, 48/25 .


Nüsük
: Kendini ibadete verme, kurban kesme ve yeri anlamındadır: Enam 6/162; Hac 22/34-67…


Udhiyye
: Allah'a yakınlaşmak için, usulüne uygun olarak kuşluk vakti (veya belli vakitte) kurban edi len, belirli şartları taşıyan hayvan demektir. Bu kelime Kur’ân’da geçmez, hadis külliyatında geçer.


Nahr
: Sözlükte ‘hayvanı boğazından kes mek, boğazına vurmak, göğüs göğüse karşı olmak, karşılamak’ gibi anlamlara gelir. Bir dinî kavram olarak, bir hayvanın göğsü üstünden bıçak vurup boğaz damarlarını kesmek suretiyle ke silmesini ifade eder. Kevser sûresinde "ve’nhar: kurban kes" emri geçer. Bu ibarede âlimler ihtilaf etmişlerdir. Hanefi ler bunun kurban kesmek anlamına gel diğini söylerken, bazıları, namazda kıb leye yönelmek, elleri göğüs üzerinde bağlamak, rükûdan sonra tamamen doğ rulmak, namaz kılarken göğsünü gererek dik durmak gibi anlamlara geldiğini söylerler.


Zebh
: kesmek, boğazlamak demektir. Kesilen kurbanlık hayvana “zebiha” denir. Kur’ân’da sadece kurbanlıkların değil her türlü hayvanın kesimini için kullanılmıştır: 2/49,67,71; 5/3; 14/6; 28/4…


Maide/27’de Hz. Adem’in oğullarının Allah’a yakınlaşmak için sundukları
“kurbân” dan söz edilir.


Bu kavramlardan şöyle bir özet sonuca ulaşılabilir:
udhiye sunulanın vaktini, zebh ve nahr kesimi, nüsük yerini, hedy arınmayı, kurban yaklaşmayı ifade eder der. (Bak: Hüseyin Aykan, Kurban ve Biz, Çıra y., 2009)


Kurban ibadeti, öz ve esas itibariyle; Hz. İbrahim’in (a.s), en sevgili varlığı olan oğlu Hz. İsmail (a.s) ile imtihan edilişini ve her iki peygamberin Allah’a kayıtsız-şartsız teslimiyetini
(Saffat 37/99-113) simgeler.


Yüce Rabbimiz:
"Biz her ümmet için bir mensek (kurban ibadeti/yeri) kıldık." (Hac 22/34) buyurur.

Kevser suresinde de; “Yalnızca Rabb’inin rızası için namaz kıl ve kurban kes” (108/2) emri vardır.


Kurban’ın amacı
takvâ’dır: Kurbanların etleri ve kanları değil takvamız Allah’a ulaşır (Hacc 22/37).


Peygamberimiz, kurban kesmeden:
"Ben hanif olarak, yüzümü/özümü gökleri ve yeri yaratana çevirdim. Ben Allah'a şirk koşanlardan değilim.” (Enam 6/79) ve “Namazım, ibadetlerim, hayatım ve ölümüm âlemlerin Rabbi olan Allah'ındır.” “O'nun ortağı yoktur. İşte ben bununla emrolundum ve ben Müslüman olanların ilkiyim.” (Enam 6/162-163) âyetlerini okumuş; sonra “Ya Rabbi, bu kurban sendendir ve senin içindir.” deyip "Bismillahi Allahu ekber" ile kurbanını kesmiştir (Tâc, 207).


Rasûlüllah’ın (s) buyurduğu gibi, Kurban Bayramı hem
“yeme ve içme günleri”, hem de “Allah’ı anma günleri”dir. (Bak: Seyyid Sabık, Fıkhu’s-Sünne, Pınar y., 3/157) Kurban kesebilen veya kesemeyen bütün müslümanlar için Kurban Bayramı, Allah’ın varlığını, birliğini, yüceliğini, yegane ilah, rabb ve otorite oluşunu hatırla(t)ma ve O’na sonsuz hamd ü senada bulunma günleridir. Bu nedenle, “bir tevhid eylemi” olan namazlarımızda Kurban günlerinde hep birlikte tekbir, tevhid ve tahmid ederiz:


Allahu ekber, Allahu ekber. Lâ ilâhe illallahu v’Allahu ekber.  Allahu ekber ve lillahi’l-hamd.


Kurban ibadetinin özünü İbrahim ve İsmail aleyhimüsselâmın Allah’a kayıtsız-şartsız teslimiyetleri oluşturur demiştik. Bu ibadetle, en sevgili varlığımızı;
“İsmail’imiz”i kurban ettiğimizin bilincine ermek için, yazımızı, şehid Ali Şeriati’nin Hacc’ından -Kurban bölümünden- yaptığımız özet iktibasla bitirelim.


“O, oğlu İsmail’i kurban etmek için getirmişti. Senin
İsmail’in kim veya ne? Mevkiin mi? Şerefin mi? Mesleğin, paran, evin, çiftliğin, araban, aşkın, ailen, bilgin, sosyal sınıfın, sanatın, elbisen, ismin, hayatın, gençliğin, güzelliğin... Hangisi? Ben bilemem. Fakat sen kendin bilirsin. Kim ve ne olursa olsun, kurban etmek için getirmelisin. Sana hangisi olduğunu söyleyemem, ama yardımcı olmak için bazı ipuçları verebilirim: İnancını ne zayıflatıyorsa, ‘gitmek’ten ne alıkoyuyorsa, sorumluluk kabul etmekten ne geri çeviriyorsa, kendi kendinle olmana ne sebep oluyorsa, çağrıyı duymana ve gerçeği itiraf etmene ne engel oluyorsa, ‘kaçma’ya ne zorluyorsa, rahatın için bahaneler bulmana ne yol açıyorsa, seni ne kör ve sağır ediyorsa... İşte budur senin İsmail’in; işte odur kurban edeceğin!..


Onu hayatında arayıp bulmalısın. Eğer Allah’a yaklaşmak istiyorsan, İsmail’ini kurban etmelisin... İsmail yerine bir koyun kesmek kurbandır; ama yalnız kesmek için bir koyun kurban etmek kasaplıktır.”


Kurban bayramınız mübarek olsun; ümmet olarak takva bilincini kuşanmamıza vesile olsun. Amin.

SON VİDEO HABER

Türkiye dünyada ikinci, Avrupa'da da birinci

Haber Ara