Namaz Gönüllülerinin İngiltere Çıkarması

Beş yıldan beri yurt içi ve yurt dışında “Namazla Diriliş” seferberliğini aralıksız olarak sürdüren Namaz Gönüllüleri Platformu, son aylarda yurt dışı faaliyetlerini daha da yoğunlaştırdı.

Namaz Gönüllülerinden Ahmet Bulut, Ramazan Kayan, Mehmet Paksu, Senai Demirci hocalarımız, bazen birlikte, bazen de tek başına, neredeyse her hafta Almanya, Fransa, İsviçre turlarına devam ediyor. Abdullah Yıldız, Cemil Tokpınar ve Fethi Erol üçlüsü olarak, Ekim sonunda ilk kez Londra’da idik; geçtiğimiz hafta sonunda ikinci kez Londra’da ve ilave olarak Brighton’da programlar icra ettik.

Kasım ayında Ramazan Tamer hoca ile birlikte Tiran, Üsküp ve Priştina’da “Namazla Diriliş” panelleri icra ettiğimizi daha önce yazmıştım.

Bu arada, sivil kuruluşlarımız köy derneklerine kadar namaz davasına sahip çıkmaya devam ediyor. Geçen haftalarda, Mevlana Çelebi, Davet-Der, Ferah-Der gibi İslami hizmetleri ile öne çıkan kurum ve kuruluşlarımızın yanında Sinop/Boyabat Tepeköy Derneği gibi köy dernekleri vb.nin düzenlediği etkinlikler, Kur’ân ve Namaz davasının giderek yaygınlaştığı gerçeğini ortaya koyuyor. Tepeköy Derneği Başkanı Hüseyin Akman ve yayıncı Şaban Muslu’nun öncülüğünde İstanbul-Bayrampaşa’da gerçekleşen “Kur’an ve Namazla Diriliş” panelinde Ahmet Bulut hoca ile birlikte yaptığımız sunumun farklı bir havasının olduğunu ifade etmeliyim. Geniş haber: http://www.dunyabizim.com/haber/8129

İngiltere çıkarmamıza gelince: Geçen hafta, The Nur Education Trust’un davetlisi olarak Brighton ve Londra’da idik. Abdullah Yıldız, Cemil Tokpınar, Fethi Erol üçlüsü olarak, iki ay içinde iki kez gittiğimiz Londra’da ve ayrıca Brighton’da gerçekleştirdiğimiz paneller hayli verimli geçti, hamdolsun.

17 Aralık’ta Brighton’da yaptığımız “En Büyük İhtiyaç Namaz” paneli, adeta bir aile sohbeti havasında geçti. 18 Aralık’ta Londra’daki Aziziye Camii’nin konferans salonunda, geçen aykine göre daha kalabalık bir topluluğa sunduğumuz panel de aynı samimi havada ve canlılıkta icra edildi.

Batı ülkelerinde yaşayan kardeşlerimizin, aile efradını haram ve günah yangınından kurtarma çabaları, toplantılara da yansıyor; kadın-erkek, çoluk-çocuk hep birlikte programa katılıyorlar. Dolayısıyla bu durum, programların havasını ve konuşmalarımızın mahiyetini de etkiliyor ve belirliyor. Bu sebeple; “Ey iman edenler! Kendi nefsinizi ve neslinizi, yakıtı insanlar ve taşlar olan cehennem azabından koruyun!” (Tahrim/6) âyeti celilesi, konuşmalarımızın merkezine yerleşiyor. Bu çerçevede, medarı maişet için inkâr, isyan ve tuğyan diyarına sürüklenen mümin insanların ancak Kur’ân’a ve namaza tutunarak kendilerini muhafaza edebilecekleri gerçeğini paylaşıyoruz. Cemil Tokpınar kardeşim, özellikle ailede sevgi ve merhameti hâkim kılmanın ipuçlarını vermeye gayret ediyor.

Yeri gelmişken, Batı ülkelerinde yaşayan Müslümanların kimliklerini korumalarında camilerin ne muhkem bir sığınak ve ne muhteşem bir kale olduğu hakikatine bir kez daha tanık oluyoruz. Londra Aziziye Camii yöneticileri Fahri Hoca ve Mustafa Hoca’nın verdikleri bilgiye göre; cami bünyesinde hafta sonlarında verilen derslere katılan öğrencilerin sayısı üç yüzü geçiyormuş. Dolayısıyla camileri, yurt içinde ve yurt dışında İslam kimliğini inşa edip yaşatmada daha etkin hale getirmeye mecburuz.
İngiltere’de “namaz bilinci” kitaplarına gösterilen yoğun ilgi de görülmeye değerdi doğrusu.

Bu arada, gerek programa gelerek, gerekse namaz kitaplarını okuyarak namaza başlayanların haberleri, bizleri ziyadesi ile memnun etti. Namaz Platfomu’nun beş yıllık çalışması vesilesiyle, binlerce değil, bir tek insanın namazla buluşması dahi, yeter de artar inancındayız. Dua ile…