Dolar

34,9462

Euro

36,6975

Altın

2.991,04

Bist

10.125,46

Baas Vahşetini Örtme Çabası

14 Yıl Önce Güncellendi

2012-06-07 14:49:42

Baas Vahşetini Örtme Çabası
Suriye'deki Baas vahşetinin başında yer alan Beşşar Esed, Hule katliamındaki sorumluluğunu inkâr için "bunu canavarlar bile yapmaz" ifadesini kullandı. Evet doğru, böyle bir vahşeti ormanların canavarları yapmaz. Ama ne yazık ki Baas canavarları yani Şebbihalar yapabiliyor.

Suriye'de zulme karşı başkaldırının başladığı tarihten bu yana Baas vahşetinin üstünü örtmek ve insanları yanıltmak için bin bir türlü yalan ve hileye başvuran gayretkeşler Hule'deki korkunç vahşette Baas sorumluluğunu örtmek için de birbirini nakzeden iddialar ortaya attılar.

Olayın hemen ardından ortaya attıkları iddialardan biri "katliamı gerçekleştirenler Şiiler, sünnileri öldürüyor demek ve böylece mezhep fitnesini körüklemek amacıyla böyle çirkin bir oyuna başvurdular" iddiasıydı. Hatta güya olay esnasında bazı kişilerin ortalıkta dolaşıp "Görüyor musunuz Şiiler nasıl sünnileri katlediyor!" diye bağırdığına dair belgeler ele geçirdiklerini bile ileri sürdüler.

Sonra da öldürülen çocukların Alevi çocukları olduğu dedikodusunu yaymaya başladılar. Kastettikleri ise Nusayrilerdi. Çünkü, düşünce ve inanç yönünden Türkiye'deki Alevilerden farklı olsalar da Suriye'de Alevi derken kastettikleri Nusayrilerdir. Fakat böyle saçma bir iddianın tutmayacağını bildikleri için bu dedikoduyu haber kaynaklarında değil de psikolojik savaşın askerleri olarak istihdam ettikleri elemanlar vasıtasıyla haberlerin altına yazdıkları yorumlarda dile getirmeyi tercih ettiler.

Oysa her şeyden önce Hule ahalisinin ne olduğu, hangi inanç ve mezhep üzere oldukları biliniyor. Bu kasabanın ahalisinin sünni olduğu orayı az çok tanıyan herkes tarafından bilinir. Ayrıca Humus'ta Nusayri köylerinin sayısı çok azdır ve onların da hangileri olduğu bizzat Nusayrilerin kendi kaynaklarında geçer. Bunların hiçbirinde Hule kasabasının adına rastlamazsınız. Ancak bu kasaba Nusayri köyleriyle sınır çizgisinin yakınında yer alır ve Şebbihaların buraya son bir yıl içinde bir kaç kez saldırı düzenlediği biliniyor.

İkinci olarak baskın, saldırıya maruz kalan ailelerin erkeklerinin çoğunluğunun Cuma namazına gittiği ve namaz sonrasında gösteri yapmak üzere meydanlara çıktıkları sırada gerçekleştirilmiştir. Oysa Nusayri ahalisinin Cuma namazı kılma gibi bir geleneğinin olmadığı biliniyor. Üstelik saldırıya uğrayanların gösteriye çıkanların aileleri olmaları da kimlerin hedef alındığını gösteriyor.

Öldürülenlerin cenaze merasimleri de zaten vicdanı olan ve bugün burada söylediği yalanların yarın Allah katında hiçbir itibarının olmayacağını düşünebilen herkese açıkça söylüyor. Cenaze merasimlerinde yükselen tekbir sesleri ve katil Beşşar'ı lanetleyen sloganlar kimlerin hedef alındığını ve hedef alınanların yakınlarının da kimleri suçladığını gözler önüne sermiyor mu?

Olaylardan sağ kurtulanların şahitlikleri de anlayabilenlere gerçekleri söylüyor. Bazılarının video kayıtları internette mevcuttur. Şahitliklerden bazıları da bağımsız raporlara geçti.

Üstelik Baas vahşetinin geçmişi böyle bir katliamı kimin yapabileceğini de zaten söylemiyor mu? İnsanlığın asırlar da geçse unutamayacağı Hama katliamı gibi bir vahşet onun siciline yazılmış. 15 Mart 2011'de başlayan halk ayaklanmasını bastırmak için gerçekleştirdiği katliamları ve cinayetleri yazmaya kalksanız ciltlerle kitaplara sığdıramazsınız. Üstelik bu katliamlarında ve cinayetlerinde bir savaş ahlâkı dahi gözetmediğine bütün dünya şahit.

Zikrettiğimiz birbirine zıt iki iddianın her ikisinin de aynı yönlendirme merkezleri tarafından piyasaya sürülmüş olduğu her ikisini de dillendirenlerin aynı hesaplara ve stratejilere hizmet eden kişiler olmalarından anlaşılıyor. Maksat zihinleri bulandırmak ve artık tepeden tırnağa her tarafı kıpkızıl kana boyanmış Baas rejimini aklamaya çalışmaktır. Ama mümkün müdür? Katil Baas'ın geçek kimliğini ortaya koyan mızrağı bırakın çuvalı eski Libya diktatörü Muammer Kaddafi'nin şu ünlü çadırına sığdırmaya çalışsanız bile başarmanız mümkün değildir.

İşin garip tarafı güya "İslamcılık" havasında bazı kişilerin; yakaladığı gençleri Beşşar'ın fotoğrafına zorla secde ettiren, işkenceyle "Beşşar'dan başka ilah yoktur" demeye zorlayan katilleri temize çıkarabilmek için mazlum ve mağdur Müslümanlara iftira atmaları.

Haber Ara