Dolar

35,1981

Euro

36,7471

Altın

2.968,65

Bist

9.724,50

28 Şubat Darbesi ve Mağduriyetler

11 Yıl Önce Güncellendi

2014-11-19 14:48:13

28 Şubat Darbesi ve Mağduriyetler
28 Şubat PostmodernDarbesi’nden en büyük mağduriyetleri başörtülü kızlarımız/kadınlarımız ve İmam Hatip Lisesi’nde mezun üniversite sınavına giren öğrencilerimiz yaşadı. Bu dönemde memuriyet hayatı yaşayan tesettürlü kardeşlerimiz büyük baskılar altında bırakıldılar. Bir kısmı şartlarından dolayı başını açmak zorunda bırakıldı ve sonrasında ciddi psikolojik sorunlar yaşadılar. Bir kısmı ise ya görevlerini bırakmak zorunda bırakıldı ya da görevlerine son verilerek evlerine gönderildi. Bu süreçte bu insanların neler yaşadığıyla ilgili bir araştırma ortaya konabilirse birçok dramla karşı karşıya gelebileceğimizi biliyorum.

Ak Parti iktidarıyla birlikte daha önce devlette görev almış ve görevine son verilmişlerin mağduriyeti giderildi. Ama bu dönemde yeni mezun olmuş olanlar ya da üniversitelerden atılanlar ve okuyamayanların mağduriyetleri devam ediyor. Hani bir darbeci “28 Şubat bin yıl sürecek demişti” ya! Eğer mağduriyetler devam ediyorsa bu darbecinin sözü de geçerliliğini devam ettiriyor demektir. Ne yazık ki mağduriyetler devam ediyor ve bu durumda 28 Şubat sürecinin devam ettiğini bize göstermektedir.

18 Kasım Salı günü Mazlumderİstanbul Şubesi’nde 28 Şubat Postmodern Darbe’nin başörtüsü mağdurlarıyla bir basın açıklaması gerçekleştirdik. Memuriyet münacatları engellenen, reddedilen ve hiç atanması yapılmayan yüzlerce kardeşimizin mağduriyetlerini basın açıklamasıyla dile getirdik. Geçekten de acı bir sonuç ile karşı karşıya olduğumuzu gördüm. Simdi 30-45 yaşlarında olan bu insanlardan devletin kendisinin oluşturmuş olduğu bir mağduriyete yeni bir mağduriyetle (KPSS gibi) karşı karşıya getirmiş durumdadır. Birde memuriyet hayatı için 35 yaş sınırı düşününce işin içinden çıkılamıyor.

28 Şubat mağdurlarından Nilüfer Gövercin’i dinlediğimizde dramın büyüklüğü ortaya çıkmaktadır.Nilüfer Gövercin,1996 yılında İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümünü kazanmış. 2 yıl hiçbir sıkıntı yaşamadan okuluna devam etmiş.Ancak bir gün kapıların yüzlerine kapanmış.Kapıların yüzlerine kapanmasından dolayı diğer arkadaşlarıyla hak arayışına girişmiş bundan dolayı gözaltına alınmış.

Gövercin, yaşadıklarını şöyle anlattı: “Bizi terörle mücadelede karşıladılar. Daha sonraki süreçte zaten okullarımıza bir daha dönemedik, yasak uzun sürdü. Bu zor bir karardı, 19, 20, 21 yaşındaki gençler olarak okula gitmeme kararını almak kolay değildi; Hem ailenizi karşınıza alıyorsunuz hem de geleceğinizi bir bilinmezliğe doğru itmiş oluyorsunuz. Ama inançları ile eğitim hayatı arasında tercihe zorlanan insanlar olarak biz kendi değerlerimize, inançlarımıza sahip çıkmayı tercih ettik. Uzun bir yasak döneminden sonra 2011 yılında çıkan aftan yararlanarak tekrar okula döndüm. Ben okulu bıraktığımda 3. sınıftaydım, iki yıl daha devam ettim, bir yıl da formasyon aldım. Arkadaşlarımın 4 yılda bitirdiği fakülteyi ben 18 yılda tamamlamış oldum. Bu uzun ve sıkıntılı bir süreçti. Bugün 2014 yılında okulunu tamamlamış biri olarak ben, bize yapılan haksızlığın telafi edilmesini istiyorum.”
28 Şubat Postmodern Darbe’nin mağduru Sema Bekiroğlu tarafındanMazlumder ile ortaklaşa hazırladıklarını basın metnini okuyarak özetle yaşanan mağduriyetleri ve sorunun çözümünü dile getirdi.“Öğretmen olarak çalışma hayaliyle ilk, orta ve yüksek öğrenim gören, ancak 28 Şubat sürecinde üniversiteyi bitirince sınavsız Milli Eğitim Bakanlığı tarafından öğretmen olarak atanabilecek durumda olan, sırf başörtüsü takmaları, başörtülü fotoğrafla başvuru yapamamış olmaları, başörtüsüyle çalışamayacak olmaları sebebiyle öğretmen olamayan çok sayıda mağdurun olduğuna” dikkat çekti.

“Eğer 28 Şubat süreci yaşanmamış olsaydı bizler 15 yıllık öğretmen olacaktık. Ancak 15 yıllık süreçte yaşanan psikolojik ve maddi sıkıntılar yanında hayata ilişkin umutlarımız yıkıldı, öğretmen olarak görev almamız engellendi, toplumsal statülerimiz yok edildi, ekonomik imkânlarımız kısıtlandı, çocuklarımıza daha müreffeh hayat şartları oluşturmamızengellendi. Öğretmen adayları olarak insan hak ve onuruna aykırı uygulamalarla üniversite öğrenimlerimizi zorlaştıran, öğretmen olarak göreve başlamalarımıza engel olan, 15 yıldır süren maddi ve manevi mağduriyetlere sebebiyet veren 28 Şubat sürecinin haksız uygulamalarının ceremesini hala çekmekteyiz.”

Dediğim gibi birçok dramla karşı karşıyayız. Aynı dönemde üniversitede doktora yapıp altılan bir kardeşimiz aradı basın açıklamasından sonra. YÖK’e müracaat etmesine rağmen olumlu bir sonuç alamamış. Peki, bu kardeşimiz göreve iade edildiğinde asistan olarak mı devam edecek aynı dönemde onunla aynı şartlarda çalışanlar şimdi profesör olmuşlar. Biz bu kardeşimize git onun yanında asistanlık yap dediğimizde bile bir mağduriyet gideriyor muyuz yoksa dramı daha mı derinleştiriyoruz?

28 ŞubatPostmodern Darbe’nin tüm zorba uygulamalarını ortadan kaldırıldığını iddia edebilmek için mutlaka mağdurlarının haklarının iade edilmesi gerekir. Bu sadece o dönemde işlenen günahın bir nebze hafifletilmesi anlamına gelmektedir. Yoksa hiçbir durum o dönemde yaşanan korkuları ve tedirginlikleri, hayal kırıklıklarını ve ıstıraplarını hafifletemez.

Ama 1998 ve sonrasında atama başvurusu dahi yapamayan mağdurların durumlarına bir an önce açıklık getirilmesi ve kolaylıkların sağlanması gerekliliği aciliyetinin bilinmesi gerekiyor. Çünkü her geçen gün insanların ömürlerinden gidiyor.Acı ve haksızlık giderek katmerleşiyor.Onun için bir komisyonun kurulup bu mağduriyetlere biran önce çözüm bulması gerekmektedir.
Ak Parti bu sese kulaklarını tıkamamalı ve bu sesi duyarak çözüm üretmek zorundadır. Bu, “28 şubat bin yıl sürecek” diyenleri yalanlamak anlamına gelir. Aksi ise doğrulamaktır.


Haber Ara