Bilginin Bilgisizliği
15 Yıl Önce Güncellendi
2011-03-10 14:24:36
Düşünce dünyasından eyleme dönük fikirlerin ortada olduğu gerçeği inkâr edilemez. Bu fikirlerin nereden neşet ettiği ve hayatları ne kadar kuşattığı gerçeği de o kadar göz ardı edilmemelidir. Hayatın inşasına talip olanların bunu bilmesi gerekmektedir. Çünkü inşa, düşünce ve onun eyleme geçmesiyle sonuçlandığında bir anlam ifade etmektedir.
On sekizinci yüzyıl, Müslümanların kendilerini geri kalmış olarak kabul ettikleri ve yüzlerini kendilerinden alarak başka bir yere döndürdükleri bir dönemin başlangıcı olarak önümüzde durmaktadır. Bu dönem gözden geçirildiğinde her şeyin birbirine girdiği bir dönem olduğu görülecektir. İlerlemenin, teknolojinin, gelenek ve örfün, yaşam tarzlarının iç içe geçirildiği ve bunun bir medeniyet olduğu söylencesi bilgi olarak yayılmıştır. Bu, bir dünyayı algı ve zihniyet çerçevesi çizilerek aynileştirme düşüncesidir. Bir şekilde sömürgeleştirme ve hegemonya kurmanın bir yolu olarak önümüzde durmaktadır. Bu şekilde sunulmuş bir bilginin neyi inşa edeceği tabiî ki tartışılacaktır.
Bilgi, kendi yürüdüğü yoldan çıkarılarak, farklı bir mecraya sürüklenmiş ve bayağılaştırılmıştır. Aşkın olandan çıkarılarak ayağa düşürülmüştür. Böylece farklılıklar ve bilme olgusu devre dışı bırakmanın yolları sunulmuştur. Bugünkü bilgi, bizi bilgiden uzaklaştıracak her türlü kirliliği ihtiva etmektedir. Yani içi boşaltılarak ve anlamının dışına taşıtılarak önümüze servis edilmiştir. Onu elde etmek için bir uğraşı verilmediği ve kafa yorulmadığı içinde hemen içselleştirilmiştir. Bilgi mecranın dışına çıkınca, neyin ne olması gerektiği olgusu izsiz kalmıştır. Bu iz sürme eylemini gerçekleştirecek olanın hangi bilgi tanımlamasından hareket edeceği havada bir daire çizerek kısır bir döngü halini almış durumdadır.
Bilginin kendi tanımlanması ve tınısının dışına çıkınca, onu ele alma şeklinde de değişimler olmuştur. Bilgi, ne merkeze alınarak, tanımlanması yapılacak ve o tanımlamada asıl olan hangi düşünce doğru kabul edecektir? Temel problem olarak bu önümüzde durmaktadır. Yüzünün döndüğü yer ve oradan hareketle bir şey ortaya koyacak ve bu bilgidir denecekse, yönünü neye döndüğünü bilmeden ve hareket noktasının neresi vurgusu zihnini alak bulak etmişken, nasıl “gerçek bilgi budur”, inancı oturabilir yüreklerde.
Demek bilginin kendi ederi olması için kıblesinin net olması gerekmektedir. Bilgi eşittir teknoloji algısına sahiplilerin bilgi unsuru zihin dezenformasyon mıntıkasının asıl üyesi demektir. Bu nedenle bilginin netliği ve kaynağının sabitliği önem arz etmektedir. Bundan hareketle ulaşılmak istenen hedef belirlenebilir. Çünkü bilmek başlı başına bir çabanın ve isteğin ürünüdür. Bir insanın bilmek istediği şey, yaşamı düşünülebilir yapan ve bunun mükemmel derecede saygın ve kabul edilebilir görünmesini sağlayan şeyin ne olduğu üzerinde odaklanmaktadır.
Bugün gelinen noktanın, yani bilginin bilgisizleştirilmesinin nedeni; yenilgiler ve yetersizliğin içselleştirildiği dönemden bu yana insanlar; doğru sorularmış gibi görünen belirli soruları ve tek ve vazgeçilmezmiş olan cevaplar gibi gösterilen belirli ve işaretlenmiş cevapları içeren belirli gelenekler ve yönlendirmeler içinde çalışırlar. Bu, insanı körlüğe doğru sevk etmesine rağmen peşini hiç bırakmadan ardı sıra gitme basiretsizliğini sağlamasına neden olmuştur.
Bilgi, kendi varlığı içinden alınarak nasıl cahilleştirildi/bilgisizleştirildi; hayata var olan her şeyin mutlak bir dengesi vardır. Bu düşünce akıntısı içinde geçerlidir. Çünkü düşünce; görsel ve görsel olmayan sözcük ve imgelerin yanında hayatı yürütme alanında bir şeyler katmayı da içermektedir. Bu dengeyi alıp hayattan çıkarırsanız, sizin ulaşacağınız nokta içi boşaltılmış bir yaşam olur. Bilgi, hayat dengesinin tutarlı bir şekilde modern yaşamın çıkmazlarının üzerinde olmak zorundadır. Postmodern duruş, modern yaşamın kirletmiş olduğu bilginin nasıl temize çıkarılacağının uğraşısı olurken, kendisinin bilgi tanımlaması çıkmazında boğulmuştur. Bu nedenle bireyleri dönüştürme stratejisi izleyerek bir yol bulma çalışması içinde olmuştur. Bu da yetmemiştir bilgiyi, kirlilikten ve bilgisizlikten kurtarmaya.
Zihniyetin dönüştürülmesinden kaynaklanan olayları hayattaki yerlerine yerleştirme başarısızlığı, bunların karşılıklarını bulmaları gereken noktalardaki noksanlıklardan farklı değildir. Bilginin içinin boşaltılmasından dolayı yeterli donanıma sahip olunamamaktadır. Dönüştürülmüş zihniyete sordurulan soru; düşüncenin beyindeki yerini keşfetme üzerinedir. Düşüncenin sağlıklı bir bilgiye ulaşmak için ne yapması gerektiği üzere değildir.
Bunun için bilgi denen düşünce ve eylem uyaranları; hayatı anlamlı ve yaratıcını isteğine uygun, sağlıklı davranışların uyarlanması ve sağlıksız davranışların sağaltımının sağlandığı şekilde yapılandırılmasıdır. Bilgi, yaşamı düzenleyebilecek ve cahili unsurlardan arandırılabilinirse kendi işlevini yüklemiştir. Aksi, bilginin işlevselliği alınarak lal bir şekilde gereksinimlerden arındırılmış ve bilgisizleştirilmişten başka bir şey olmayacaktır.
SON VİDEO HABER
Haber Ara