Dolar

35,1981

Euro

36,7471

Altın

2.968,65

Bist

9.724,50

Çatı Çökmüş, MHP ve CHP Can Çekişmekte

11 Yıl Önce Güncellendi

2014-06-18 16:47:24

Çatı Çökmüş, MHP ve CHP Can Çekişmekte

Ekmeleddin İhsanoğlu’nun özgeçmişi incelendiğinde başarılarla dolu ve ilme adanan bir
 
hayatla karşılaşırız. Gerçekten de akademik hayatın içinde bulunan çok az kişiye bu başarılar 
 
ve ödüller nasip olur. 
 
Ekmeleddin İhsanoğlu ismi Türkiye halkı tarafından çok fazla bilinmese dahi eski ismiyle 
 
İslam Konferansı Örgütü yeni ismiyle İslam İşbirliği Teşkilatı Genel Sekreterliği’ne 
 
seçilmesiyle İslam dünyası devlet ricali tarafından bilinen biridir. 
 
Yine Akademi hayatın içinde olan birçok kişi de eğer yolu İslam İşbirliği Teşkilatı tarafından 
 
kurulan; İslam, Tarih, Sanat ve Kültür Araştırma Merkezi’ne (IRCICA) düşmüşse 
 
kurulduğundan beri bu kurumun Genel Direktörlüğünü Ekmeleddin İhsanoğlu’nun yaptığını 
 
da bilir.
 
Ak Parti iktidarıyla birlikte Türkiye’nin, hem İslam Konferansı Örgütü/Teşkilatı içinde hem 
 
de uluslararası siyasette ağırlığı hissedilmeye başlandığı bir gerçektir. Özellikle Abdullah 
 
Gül’ün Dışişleri Bakanı olarak 2003 yılında İslam İşbirliği Teşkilatı’na (İİT) getirdiği 
 
yapısal eleştiri, sonrasında Malezya Başbakanı Mahatir Muhammed’in, Malezya’daki 10. 
 
İslam Zirvesi’nde Teşkilata yaptığı reform çağrısı, İslam dünyasının 21. Yüzyılda yaşadığı 
 
sorunlarla mücadele için strateji ve eylem planı belirleyecek bir komisyonun oluşturulmasını 
 
sağlanmış oldu. 
 
Türkiye’nin başını çektiği, Malezya ve Pakistan’ın desteklediği bu değişim hamlesi 
 
sonrası 2004 yılında yapılan gizli oylamayla Türkiye’nin adayı için yapmış olduğu kulis 
 
çalışmalarıyla, İİT Genel Sekreterliğine Ekmeleddin İhsanoğlu seçilmiş oldu. 2005 yılının 
 
başında da göreve başladı. 9 yıl Teşkilatın Genel Sekreterliğini yaptı. 
 
2005 yılında o tarihte veliaht prens olarak görev yapan Kral Abdullah bin Abdulaziz’in 
 
reform çağrısı artık değişimin önündeki engelleri bir bir ortadan kaldırıyordu. Haziran 2005 
 
yılında Sena’da yapılan toplantıda teşkilatın yeniden yapılandırılmasının yol haritası ortaya 
 
çıkmıştı. İhsanoğlu bu yol haritasının gerçekleşmesini sağladı.
 
İhsanoğlu uzun süreden beri bu teşkilatın içinde olmasına rağmen yapısal değişiklikler 
 
noktasında inisiyatif alıp söz söyleyen biri değil. Türkiye, Malezya ve Pakistan’ın aktif 
 
katılımı sonrası yapısal değişiklik isteklerini İhsanoğlu sadece yerine getiren biri. Aslında 
 
Teşkilatın çok aktif olması gerekliliğine olan vurguları birçok konuda görmezlikten gelen ve 
 
adım atmayan biri olduğu da söylenebilir.
 
Ekmeleddin İhsanoğlu’nun Teşkilatın başında bulunduğu bu dönem boyunca aktif bir 
 
çalışma gerçekleştirdiği izlemini veren, Teşkilat içinde yapılan yapısal reformlardır. Bu 
 
yapısal reformlar İhsanoğlu’nun değil yukarıda da belirttiğimiz gibi, Türkiye, Malezya 
 
ve Kral Abdullah’ın istekleridir. Onun teşkilat içinde iyi bir yere oturtan ve birçok şey 
 
gerçekleştirdiğini gösteren eylem planları İhsanoğlu’nun şahsından kaynaklanan olaylardan 
 
olmadığı gerçeği göz ardı edilmektedir. 
 
İslam İşbirliği Teşkilatı’nda yapılan değişikliklerin mimarı doğal olarak bu dönemde 
 
teşkilatın başında bulunan Ekmeleddin İhsanoğlu’na bağlanıyordu. Bunda Ak Parti iktidarının 
 
aktif siyaseti ve uluslararası siyasetindeki etkinliğin payı büyüktü. Oysa burada yapılanlar 
 
iyi bir direktör olarak kendisine verilen görevleri bir akademisyen titizliğiyle harfiyen 
 
yerine getiren bir bürokrattan daha fazla bir şey olmamasıydı. Tüm bu çalışmalarda da ciddi 
 
yönlendirmelerin olduğu kesindi. 
 
İhsanoğlu’yla ilgili bilinmesi gerekenin hiçbir zaman inisiyatif ve risk alabilen bir kişiliğe 
 
sahip olmadığıdır. İkinci adam ve verilen görevleri en iyi şekilde yerine getirendi. Bu 
 
anlamıyla iyi bir bürokrat olur ama inisiyatifi alan bir siyasetçi olamaz..
 
Tüm bunları nereden mi çıkarıyoruz. Dokuz yıllık İslam İşbirliği Teşkilatı’nda yapmış olduğu 
 
çalışmalarda bu görülmektedir. Hiçbir konuda inisiyatif almamış ve Somali, Arakan, Suriye, 
 
Bahreyn olayları ve Mısır’a yapılan darbe konusunda elle tutulur bir adım atmamasında 
 
görmekteyiz. Söylemleri dostlar pazarda görsünlerin ötesine geçmemiştir.
 
CHP, Devlet Bahçeli’nin matematik dehasına kapılıp ve inanın ki sırf eşinin başı açık diye 
 
Ekmeleddin İhsanoğlu’nu çatıya çıkarıp intihara sürüklemesine ortak oldu. Seçilemeyeceğini 
 
de iyi bilirler. Yaptıkları tek hesap şu ilk turda Recep Tayyip Erdoğan’ı seçtirmemeyi bir 
 
başarı olarak hanelerine yazmak istemeleridir.
 
Bahçeli’nin matematik dehasına diyeceğimiz bir şey yok. Üç üçgenin iç açılarının toplamı bir 
 
çatı adayı etmez ve seçtirmez. Tavsiyemiz tekrar oturup bir hesap yapmasıdır.
 
Statükocudan iyi bir marmelat çıkmaz. Artık bunu öğrenmeleri gerekecek. 
 
Onun için MHP ve CHP’nin çatı adayı boş çıkmış ve çatı çökmüştür. 
 
Acil! CHP ve MHP başkanlarını bu çatının altından daha fazla yara olmadan çıkarmanın 
 
yoluna bakılmalı. 
 
Bu işte AFAD’a düşer. O da başbakana bağlı. Başbakan emir verir mi vermez mi ileriki 
 
günler gösterecektri.

Haber Ara