Dershaneler üzerinden varlık savaşı

Dershaneler gerekli mi? Greksiz mi? tartışması çok uzun süre tartışılacaktır.

Tartışılması da gereklidir. Çünkü bu devasa devi ortaya çıkaran eğitim sisteminin bizzat kendisidir.

Kırklı yaşlarda olup da lise bitiren birçok kişinin bu at yarışından yolu geçmiştir. Gençliğini muhakeme etmeden teknik olarak soru nasıl çözülür gerginliğinde yok etmiştir. Sınav kurbanı nesiller ülkenin birçok noktasını bugün yönetmektedir.

Fırsat eşitliği her konuda olduğu gibi bu konuda da yerlerde sürünmektedir. Ama bunu doğuranda devletin bizzat kendisidir.
Dershaneler, eğitim kurumlarına göre öğrenciyi eğitim olarak değil öğretim olarak bir noktaya taşıdığı doğrudur.
Çünkü soru sorma tekniği dershanenin tekniğiyle örtüşmektedir.

Devlet ise okulları ideoloji şırınga edilecek bir aygıttan başka bir şey olarak görmüyor bunun değiştiği söylenemez.

Peki, nedir cemaati bu kadar feveran ettiren?

Cemaatin insan kaynağını oluşturan bir kurumdan vazgeçmemesi kadar doğal bir durum yoktur.

Birçok üyesi bu dershanelerde kurduğu ilişki ile devam ettirmektedir. Etkinlik, abi evleriyle bu ilişkiler güçlendirmektedir.
Aileler ise çocuklarının eğitiminde bunun katkısı olacağını ve geleceğini iyileştireceğini düşünerek olumlu yaklaşmaktadır.

Gerçekten cemaat eğitimde başarılımıdır. Bu konuda emin değilim. Başarı gösteren öğrenciler hangi dershaneye giderlerse gitsinler zaten burslu olup başarı sağlayacak olanlardır.

Onun için bu dershanenin başarısı değil burslu seçilen başarılı öğrencilerin sayısıyla alakalıdır.

Bilinen bir gerçekte vardır. Dershaneye gitmediği halde para alarak tişört giyen birçok öğrencinin varlığı da bilinmektedir. Başbakan’ın rahatsızlığı bunu dilendirmesinde kendini göstermektedir.

Ak Parti birçok konuda cemaatle ters düştü. Cemaat kendini Ak Parti’nin varlık sebebi olarak görüyor. Onun için her çıkışı efendisine başkaldıran köle olarak değerlendirip öfkeleniyor cemaat.

Firavun, ateşböceği metaforları üzerinden Sayın Erdoğan’a yükleniyor. Yerel yönetimde Ak Parti’ye gününü göstermek istiyor.
Bunda başarı sağlayacağını sanıyor.

Ama mümkün değil. Sayın Erdoğan’da bundan emin onun için geri adım atmaya yanaşmayıp belirlediği yolda yürüyor.
Biz bu oyunu daha öncede görmüştük. Rahmetli Erbakan ve rahmetli Esat Coşan ters düşmüşlerdi ve Sayın Coşan BBP’ye müritlerini yönlendirmişti.

Ama müritler Şeyhleri Coşan’ı dinlemeyip Refah Partisi’ne oy vermişlerdi. Kaybeden Erbakan Hoca değil, Esat Hoca olmuştu.
Sonrasında ise Oğul Nurettin Coşan’ın MHP’ye yönlendirmesiyle müritler tamamen bitme noktasına geldi.

Aynı şey Cemaati de bekliyor. Mevcut okullarında okuyan cemaat üyeleri dahi okullarından memnuniyetsizliklerini belirtiyorlar.
İlk kez geçen yıldan bu yana cemaat içinde olup da çocuklarını cemaat okullarından alıp başka özel okullara gönderen kişiler gördüm.

Dershanelerde bundan farklı değil. Onun için Ak Parti’ye oy vermeyin emrinin tam yerine getirilebileceğimden emin değilim.
Şimdiden birçok sempatizan ve cemaat sevdalısı tepkisini altan alta gösteriyor.

Onun için bu çatışma cemaati büyütmez küçültecektir. Fakat büyüklük önünde duranı görmekten alıkoyar. Tekebbürleşmenin sonucu bilinir. Gülen Hoca bunu AK Parti’ye göndermede bulunurken yaptıklarını görmezden gelmektedir.

Şuna dikkat etmek gerekiyor. Bu Perşembe ve Cuma günü sekizinci sınıfların gereceği sınavda sorularda yapılacak birkaç değişikliğin iktidarı ciddi anlamda zorlayacağı da görmezden gelinemez.

Sorularda eğitim müfredatının işlenmemiş konularından beş-on sorunun sorulması yeterli olacaktır.
İşte o zaman iktidarın buna vereceği bir cevabı olamayacaktır.

Toplum nezdinde de dershanelerin gerekliliği ortaya çıkacaktır.

Toplum nezdinde “hükümet bu işi eline yüzüne bulaştırdı” propagandası iktidarı bitirmese de, dershaneler noktasındaki haksızlığını ortaya koyacaktır.

Soru komisyonu içinde bir cemaat üyesinin bunu gerçekleştirmemesi için hiçbir neden yok. Ama gerçekleştirmesi için gerekçeler çoktur.

Bakanlık buna dikkat etti mi etmedi mi? Perşembe ve Cuma günü yapılacak sınavda çıkacak sorularda gizlidir.
Sınav soruları üzerinden iktidar devrilebilir mi? Bekleyip göreceğiz.