Filistin Uzlaşı Hükümeti bitiyor mu?
11 Yıl Önce Güncellendi
2014-09-11 22:35:10
2006 yılında seçimi Hamas kazanınca İsrailve Batılı dostları bunu hazmedememişti. Mahmut Abbas İsrailli ve Batılı dostlarını kıramayınca da 2007 yılında El Fetih ve Hamas birbirinden tamamen kopmuş ve tarafların her biri Filistin’in bir parçasını yönetmeye başlamıştı.
Bu durum İsrail’in tamda istediği şeydi, parçalanmış bir Filistin’in, her zaman İsrail’in işine yaradığı bilinen bir gerçekti. Bu ayrılığın giderilmesi ve bir uzlaşının gerçekleşmesi için Türkiye ve Katar, el Fetih ve Hamas arasında adeta mekik dokudu.
Bu çabalar ancak 23 Nisan 2014 tarihinde imzalanan bir mutabakatla son buldu. Nihayet 2 Haziran 2014 tarihinde Rami el-Hamdallah başkanlığında uzlaşı hükümeti bakanları yemin ederek göreve başladı. Bu uzlaşıyı tüm Filistinliler bayram havasında kutladı. İsrail Başbakanı Netenyahu ise adeta çıldırdı. Bu uzlaşının “Filistin-İsrail barışına vurulan bir darbe” olduğunu iddia ederek, ABD’nin dikkatini çekmeye çalıştı.
Filistin uzlaşı hükümeti kurulduğunda Mahmut Abbas: “Biz ilkelere saygı göstermek, kan dökülmesinin önüne geçmek, halkımız adına çare olmak, yüksek maslahatlarımızı gerçekleştirmek, Filistin'e olan bağlılığımızı göstermek için bir araya geldik. Filistin halkının, tarihindeki kara bir sayfa kapatıldı, birlik ve beraberliğin yeniden sağlandığı bugünü kutluyoruz” demişti. Sanki bu ayrılığın olmasında hiç suçu yokmuş gibi Gazzelilere hitaben, "Yıllardır sabreden, ambargo nedeniyle çok sayıda kurban veren Gazzeli kardeşlerimi selamlıyorum, Filistin otoritesi ve hükümeti, sizin sıkıntılarınıza çözüm bulmak için çaba sarf edecektir. Yakın zamanda Gazze'de bir araya geleceğiz" demişti.
Bu son cümle bugün gelinen noktaya bakılırsa, Gazzelilerin perişan hallerini içinden çıkılmayacak haline getirmekmiş meğer.
Bu konuşmalar Filistinli yetkililerin akıllarını başlarına aldıkları ve İsrail karşısında yekvücut durarak haklarını savunacakları umudunu doğurmuş, Mahmut Abbas’ı tanıyanlar onun inisiyatif sahibi olmadığını, güçlülerin sözünden çıkmadığını bilirler.
Oysa uzlaşı sonrası Filistin Uzlaşı Hükümeti Başbakanı Rami Hamdallah Uluslararası camiaya ve Filistinlilere mesaj vermek için şu ifadeleri kullanmıştı: "Tek halk, tek vatan ve tek hükümet çalışmalarımız devam ediyor, ayrılıkla geçen kötü yedi yıldan sonra, bugün tüm kurumlarda birliği sağlamak amacıyla görüşmelerde bulunuyoruz. Fakat İsrail, bu çabaları engellemeye çalışıyor. İsrail, Adalet Bakanı, Kadın İşleri Bakanı, Çalışma Bakanı ile Bayındırlık Bakanı’mızın Ramallah’a gelmelerine engel oldu. İsrail’in tehditleri yeni bir şey değil. Uluslararası toplulukların İsrail’e, ambargonun kaldırılması ve esirlerle ilgili uygulamalarına son vermesi için baskıda bulunmalarını istiyoruz."
Bu beyanların üzerinden çok fazla zaman değil sadece üç ay geçti. Bu üç ayın yarıdan fazlasında Gazze İsrail tarafından bombalandı. İki binden fazla insanın ölümü ve on binden fazla insanın yaralanmasıyla sonuçlandı. Fakat bu savaştan daha büyük darbeyi Filistinliler, Mahmut Abbas ve Uzlaşı Hükümetinin Başbakanı Rami Hamdallah’ın tutum ve konuşmaları vurdu. Filistin tekrar ikiye bölünmenin eşiğine geldi.
Son günlerdeki ister Hamdallah ister Abbas’ın beyanlarına bakılırsa İsrail istediğini gerçekleştirmiş görünüyor. Uzlaşı hükümetinin karşısında olduğunu her platformda dile getiren İsrail, Hamas’ın içinde olduğu bir Filistin iktidarını istemiyordu.
Hamas demek İsrail’in isteklerini Filistin’e dayatamaması demektir. Sanki uzlaşı sonucu yukarıda yapılan konuşmaları Abbas ve Hamdallah yapmamış gibi tamda İsrail’i sevindiren beyanlar vermeye başladılar.
Filistin Birlik Hükümeti Başbakanı Rami Hamdallah; “Filistin hükümeti ve bankalar, eski Hamas hükümetinin personeline ödeme yapılması durumunda Filistin halkı ve hükümetine boykot uygulanacağı uyarıları aldı”ğını söyleyerek Gazze’deki memur ve işçilerin maaşlarını ödememeye başladı. Doğal olarak bu durum tarafların arasını açtı.
Onun için Filistin Parlamentosu Başkan Yardımcısı Ahmed Bahr, uzlaşı hükümetine çağrıda bulunmak zorunda kaldı. Savaştan yeni çıkmış “Gazze’nin yeniden imarı, memur ve işçi maaşlarının ödenmesi” konusunda üzerine düşeni yerine getirmesi gerektiğini söyledi.
Hamas Sözcüsü Sami Ebu Zuhri, Rami Hamdallah açıklamasına yazılı açıklamayla cevap verdi; “Hamdallah'ın, Gazze'ye para gönderilmesi konusunda ‘uluslararası bankaların uyarısı bulunduğu’ yönündeki açıklamayı, Gazze'deki memurların ve işçilerin maaşlarının ödenmemesi noktasında sorumluluktan kaçmaktır. Uluslararası camiadan böyle bir uyarı varsa bunun tarafımıza da bildirilmesi gerekir. Bu kesinlikle doğru değil. Mısır'da, İsrail ve Filistin arasından sağlanan anlaşmadaki maddelerden biri de Gazze'de para transferinin önündeki engellerin kaldırılmasını içeriyordu” hatırlatmasını yaptı.
Mahmut Abbas, Arap Birliği Dışişleri Bakanları toplantısı dolayısıyla bulunduğu Mısır’ın başkenti Kahire’de gazetecilere yaptığı açıklamada, Hamas'ın Gazze'de “gölge hükümet” kurduğunu ve milli uzlaşı hükümetinin bu şekilde hiçbir şey yapamayacağını savunarak, Hamas'la durumun böyle devam etmesini kabul etmeyeceklerini söylemesi ipleri koparma noktasına getirdi.
Hele Filistin Uzlaşı Hükümeti Başbakan Yardımcısı Muhammed Mustafa ise düzenlediği basın toplantısında söylediği; “Gazze'de 2007'de görevlendirilenler, meşru Filistin yönetiminin memurları değil” demesi uzlaşı hükümetinin daha fazla sürmeyeceği anlamına gelmektedir.
Ama tüm bu pervazsız açıklamalara rağmen Halit Meşal’in ortamı sakinleştiren beyanları ortamın gerginliğini biraz düşürse dahi, El Fetih tarafının tutumu bu uzlaşıyı daha fazla sürdüremez konumuna getirmektedir.
SON VİDEO HABER
Haber Ara