“İsrail Ordusundan Ramazan Şekeri”

Türkiye Yahudilerinin, İstanbul merkezli çıkardığı Şalom adında bir gazeteleri var. Yahudi din ve kültürünün yanında güncel meseleler konusunda da okuyucularına internet üzerinden hizmet veriyor. Kendince önemli gördüğü haberleri e-posta ile anında okuyucularına ulaştırıyor.

Yazının başlığı da olan “İsrail Ordusundan Ramazan Şekeri” Şalom Gazetesinin okuyucusunu bilgilendirmek için gönderdiği e-postanın manşeti. Bu haberde;

“Filistin Yönetimi altındaki olan Batı Şeria’da kaçırılan ve iki haftadan beri haber alınamayan üç öğrenciyi arayan İsrail ordusu askerleri arama yaptıkları evlerin sakinlerine şeker hediye ediyor. Dağıtılan lolipopların ambalajında ‘Hayırlı Ramazanlar’ ibaresinin yanında Hamas örgütünün Filistinlilerin hayatını daha da zorlaştırdığını belirten cümlelerin yazması dikkat çekti.”
Neden böyle bir başlığa ihtiyaç duymuş, İsrail terör devletinin kolluk kuvvetlerinin Filistinlilere yönelik katliamları sağır sultanlar bile duymasına rağmen, Filistinliler söz konusu olduğunda kendileri neden sağır sultan kesildiklerini açıkça belirtemiyorlar. Türkiye içinde İsrail menfaatlerini savunmak bu olsa gerektir.

Mesele şu; biliyorsunuz 12 Haziran’da Batı Şeria’daGushEtzion yerleşim biriminde üç İsrailli yerleşimci kayboldu. Daha nasıl kayboldukları, sağ olup olmadıkları konusunda bir bilgiye sahip olmamasına rağmen BenyaminNetanyahu, “bu kişilerin kaçırıldığı ve bunda Hamas’ın parmağı olduğunu” ilan etti.

30 Haziran’da ise bu kişilerin cesetlerine ulaşıldı. Bunun üzerine Netanyahu, hükümeti acil olarak toplayıp Filistinlilere yönelik tehditler savurmakla kalmadı Gazze ve Batı Şeria’da birçok yeri bombalattı. Zaten bu kişilerin kaybolduğu günden bu yana Filistinlilere yönelik kapsamlı bir tutuklama furyası başlatılmış ve içlerinde eski bakan ve milletvekillerinde bulunduğu 589 kişiyi gözaltına alınmıştı.

Netanyahu olaydan sonra peş peşe açıklamalarda bulundu. Açıklamaların birinde öteden beri rahatsız olduğu birlik hükümetine yönelikti ve bunun feshedilmesini istiyordu Abbas’tan. Bir başka konuşmasında ise Netanyahu, "Kaçırıldılar ve soğukkanlı hayvanlar tarafından öldürüldüler. Şeytan henüz küçük bir çocuğun kanını intikam yapmadı." ABD Başkanı Barack Obama ise taziyede bulunduğu konuşmasında şöyle devam ediyor,

"ABD, masum gençlere yönelik bu anlamsız terör eylemini en güçlü şekilde kınıyor. En başından beri, bu suçu işleyenlerin bulunması ve adalete teslim edilmesi için İsrail ve Filistin yönetimine tam desteğimi sundum. İsrail ve Filistin yönetimini bu kapsamda birlikte çalışmaya cesaretlendirdim. Diğer yandan taraflara istikrarı daha da bozacak adımlardan kaçınması çağrısında bulundum. Bu trajediyle mücadele eden İsrail, ABD'nin tam destek ve dostluğuna sahip." Peki öldürülen yüzlerce Filistinli çocuklar için taziyede bulunduğunu hiç duydunuz mu?

Çocuk dedikleri 16 ve 19 yaşlarında İsrail ordusunda yedek asker olma yaşına ermiş kişilerdir. Peki, Siyonistler ve dostları çocuklar konusunda gerçekten duyarlılar mı? Biliyorum bu söz kimseye inandırıcı gelmedi. Hele Uluslararası Çocukları Savunma Örgütü Filistin Birimi'nin raporunda yer verdiği rakamları duyunca inandırıcılığını tamamen yetirmektedir. “2008 yılından bu yana 49 Filistinli çocuğu öldürüldü, bunların 39'u hiçbir çatışmaya karışmamıştı, altısı öldürüldüklerinde evlerindeydi. 2007'de İsrail kuvvetlerinin işgal altında tuttuğu topraklarda öldürdüğü Filistinli çocukların sayısıysa 55. Bu dönemde en az 345 çocuk yaralandı. Yaklaşık 700 Filistinli çocuk da tutuklanıp özgürlüklerinden alıkondu. Bunların 30'u "idari gözaltı" düzenlemesiyle mahkemeye çıkarılmaksızın hapse atıldı.” Bu veriler uzayıp gider.

Böylece biz merhametli(!) İsrailli askerlerin insani davranışlarını Şalom Gazetesi üzerinden öğreniyoruz. Oysa çok değil dün İsrail emniyet sözcüsü AA muhabirine yaptığı açıklamada " Bugün sabah saat 04.00'te polise bir Filistinli gencin kaybolduğu bildirildi. Olaydan bir saat sonra ise bir kişi olarak ölü bulundu. Kaçırılan kişi ve olay arasında bir bağ olup olmadığını araştırıyoruz. Öldürülen kişinin 16 yaşındaki Muhammed Ebu Kadir olduğu anlaşıldı. Gencin üzerinde adli tıp araştırması yapılıyor" diye konuşmuş.

İsrail güvenlik güçleri neden binlerce Filistinli çocuğun ölümüne sebep olmaktadır, ya da İsrail güvenlik güçleri 12-13 yaşının altındaki savaşım gücü olmayan bu çocukları öldürürken nasıl bir ruh hali içindedir. Bunun cevabını bulmak için 1990 yılında yayımlanan, soru-cevap kitabına bakmak yeterlidir. Bu kitap GushEmunim’in önemli hahamlarından biri olan ShlomoAviner’in yazdığı İntifada Yanıtları [İntifada Responses] adlı kitapta, Filistinlilerin intifada da yaptıkları eylemlere karşı dindar Yahudilerin ne yapması gerektiği yönündeki sorulara düzgün bir İbranice ile Halakha’dan verilen yanıtlardan oluşmaktadır. Kitap, sorular ve yanıtların oluştuğu kısa bölümlere ayrılmıştır. Böylece Filistinlilere karşı geliştirilecek tavır veya ortaya konacak eylemlerin kutsallığı ve görevini yerine getirmenin verdiği haz ve mutluluğu da beraber yaşayacaktır. Bu kitaptaki sorulardan biri ve cevabı şu şekildedir.
Soru: “Bizim huzurumuzu bozan bir Arap çocuğu ile Arap yetişkin arasında cezalandırma açısından herhangi bir fark var mıdır?
Cevap: Bilindiği gibi, Halakha, 13 yaşının altında bulunan erkek Yahudi çocukları ile 12 yaş altındaki Yahudi kız çocuklarına hiçbir ceza getirmemektedir... Maimonides, bu kuralın sadece Yahudilere uygulanacağını yazar... Yoksa Yahudi olmayanlara değil. Bunun için, yaşı ne olursa olsun Yahudi olmayan herhangi biri, işlediği suçun cezasını ödeyecektir.”

Bir başka soru ise; “Bir Arap çocuğu Yahudi yaşamını tehdit etmeye niyetliyse ne yapmalıyız?”

Aviner yanıtında Yahudi olmayan çocuklara işlenmiş olan gerçek suçlarla ilgili yanıtlarında söylediğini yaparak, eğer Yahudi olmayan bir çocuk; örneğin yoldan geçmekte olan bir arabaya taş atmak gibi cinayet işlemeye niyet etmiş ise, bu çocuk ‘Yahudi Katili’ olarak kabul edilmeli ve mutlaka öldürülmelidir.”

Yine kitabın ikinci bölümünde “Halakha, taş atan Arapların ölüm cezası ile cezalandırılmalarına izin verir mi?” yanıtını izah ederken, böyle bir cezalandırmaya sadece izin verilmediğini bilakis bunu bir zorunluluk olarak görüldüğünü belirtmektedir.”

Binleri bulan Filistinli çocuklar ya 12 yaşındaydı ya da12 yaşın altında İsrail Güvenlik Güçleri’nin mermilerine ve roketlerine hedef olmuştur. İsrail güçleri bunu gerçekleştirirken, Halakha’nın emirlerini yerine getirmenin mutluluğunu yaşamışlardır herhalde.
Çocukların öldürülmesi ve yaralanmasıyla ilgili çeşitli haberlere gazetelerde rastlamak mümkündür. Aşağıda olduğu gibi;
“Bir ayda 40’tan fazla Filistinli çocuğu öldüren İsrail, bu kez de Batı Şeria’nın Beytüllahim kentinde 6-17 yaşları arasında 500 Filistinli çocuğu okuduğu okulu bastı... İsrail askerleri, kendilerini okula sokmak istemeyen öğrencilerin üzerine gaz bombaları atarken, çeşitli yaş gruplarından çocuklar yaralandı.”(Radikal, 30 Ekim 2000)

Şimdi bunları öğrendikten sonra hangi insanlık demek gelmez mi insanın içinden. Hangi çocuk, hangi adalet, hangi hukuktan ve hangi dilden konuşuyoruz.