Dolar

35,1981

Euro

36,7471

Altın

2.968,65

Bist

9.724,50

Mısır'a idam kararı

12 Yıl Önce Güncellendi

2014-04-10 16:52:49

Mısır'a idam kararı
İslam coğrafyasında Müslümanlara yönelik iktidarların baskıları giderek artmaktadır.

Sanki gizli bir el Müslümanları şiddet sarmalının içine alıp düşünce üretemeyecek hale getirmenin hesabını yapmış ve Müslümanların da bu hesaplara uygun hareket etmelerini sağlamıştır.

Baksanıza, yüzümüzü halkı Müslüman hangi ülkeye dönerseniz, orada Müslümanların şiddet sarmalına tutuldukları göreceksiniz.
Birileri bir oyun tezgâhlıyor ve bizler “cuk” diye oturuyoruz oraya.

El- Kaide belası gibi bizim çocuklarımızı şiddet sarmalının içine aldıkları yetmiyormuş, birde Müslümanım diyen kişilere karşı şiddet göstermekten de İslami bir sorun görmüyor hale getirdiler.

Gerçekten de coğrafyamızda Müslümanların gördüğü baskılar sonucunda silaha sarılmamaları büyük bir erdemlilik göstergesidir.
Birçok bölgede de büyük oranda İslami cemaatlerin çoğu bu erdemliliği gösteriyor. Fakat oyunlarını o kadar güzel oynuyorlar ki haksızlık karşısında size şiddet dışında bir yolda bırakmıyor. Yani “tüm yollar şiddete” dercesine.

İşte bu nedenden dolayı bu projenin/kaosun uluslararası bir yönünün olduğuna inanıyorum. Çünkü hangi tarafa baksak orada Müslüman kanı akıyor. Uluslararası ve yerel hukuk ya işlevsiz ya da Müslümanların aleyhine işliyor.
Bugün, uluslar arası kaos, Müslümanların siyasi boyutlu ve diğer tüm Müslümanları etkileyen iki önemli cemaati üzerinde büyük oyunlar oynamaktadır.
Bu cemaatlerden biri Şehit Hasan el- Benna’nın kurduğu İhvan-i Müslimin diğeri de rahmetli Ebu Ala Mevdudi’nin Pakistan’da kurduğu Cemaat-i İslami’dir. Bu iki hareketin İslam dünyasındaki bir çok cemaati etkilediği inkâr edilemez.

Şimdi biz bu iki hareketin lider kadrosuna yönelik komplo teorileriyle içiçe geçmiş sözde mahkemelerde idam kararlarına şahit oluyoruz.

Bangladeş’te Cemaat-i İslami’ye yönelik haksız idam kararlarına rağmen eğer Müslümanlar rejimin tüm baskı ve öldürmelerine rağmen şiddete bulaşmıyorlarsa bu gerçekten düşünce ürettiklerinden dolayı olmuştur. Batılı efe
ndi ve yardakçıların korktuğu da budur.

Aynı şeyi Mısır içinde söyleyebiliriz. Firavun Sisi tarafından gerçekleştirilen darbe ve sonrasında Müslümanlara yönelik katliama rağmen eğer İhvan-i Müslimin şiddet sarmalına çekilemiyorsa bu hareketin hala düşünce üretebildiğini göstermektedir.
İşte bu erdemlilik ciddi bedeller ödeyerek hala ayakta tutulabiliyorsa, Müslümanların dünya söz söyleyecek tek din/düşünce olduğunun garantisidir.

İhvan, Mısır halkı için bir nimetti. Cefanın fedakarlıkla harmanlanarak Mısırlıların ayağına taşınmasıydı.

İlk kez Mısırlıların iradesinin yönetime yansıması İhvan mensubu Muhammed Mursi ile gerçekleşmişti. Ama buna müsaade etmediler. Çünkü İhvan’ın Mısır’da yapacağı iyileştirmeler, despot komşu kralları ve onların dostlarını korkutmaktaydı. Onun için hemen Mısır’da bir darbe gerçekleştirdiler.
Amerika ve onun bölgedeki uşşak yöneticileri hemen darbenin yanında yer aldılar. Diğer tarafta demokrasi havarileri kesilen batılı ülkelerden “gık” bile çıkmadı. Neden? Çünkü şiddet sarmalına yakalatmak istedikleri Müslümanları seviyorlardı.

Onlar üzerinden İslam’ı karalama kampanyaları düzenlemiş olacaklardı. Oysa burada bunun tam tersi olan bir durum gerçekleşiyordu. Bu dostlarını korkuttuğu kadar onları da korkutuyordu.

Bugünler biz Mısır’da İhvan-ı Müslimin’e mensup 529 kişiye verilen idam cezasını konuşuyoruz.

Darbenin hukuki gerekçesi ne kadar hukuki ise idama mahkûm edilen bu kardeşlerimizin idam kararı da o kadar hukukidir.
Darbe yapıldığından beri İhvan mensuplarını silahlı bir şekilde meydanlara dökmek için akıl almaz yöntemler denediler. Sabah namazındaki sivil ve silahsız insanları katlettiler. Bunu rağmen yine kimse şiddet hummasına tutulmadı.

Bugün verilen bu karar, Müslümanların sinir uçlarıyla oynamaktır. Haksız yere insanların idam edilmesi, özellikle de gençleri ister istemez şiddet sarmalına iter.

Tamda onların istediği olmuş olacaktır. Ama tüm bu psikolojik harp tekniklerine rağmen Müslümanlar silaha sarılmıyorsa ve haklarını sınırlarını kendilerinin çizdiği bir yolda yürüyorlarsa, bunu bir başarı olarak görmek gerekiyor.
Bu idam kararı, İhvan mensubu 529 kişinin idamı değildir.

Bu aslında Mısır’ın ve Mısır halkının topyekûn idam kararıdır.

Uşşak yöneticilerin anlamadığı ve hiçbir zaman algılayamayacakları durum budur.

Haber Ara