İsrail’in liberal gazetesinde Haaretz’den Ari Shavit, bugün ortadoğu’daki isyanların sebebini Amerika ve Avrupa’nın yanlış politikalarının sonucunu olduğunu belirtmektedir. Bu yanlış politikaların İslamcıları güçlendirdiğini ve bu isyanın yıllardır biriken bir öfkenin sonucu olduğunu dillendirdikten sonra, devrimler olmadan ABD ve Avrupa’nın bu öfkeyi görüp gerekli değişimleri ve demokratikleşmeyi gerçekleştirmesi gerektiğini belirtir.
Ortadoğu’daki İsyan İsrail’i Tutuşturuyor
15 Yıl Önce Güncellendi
2011-02-24 17:14:06
İsrail’in liberal gazetesinde Haaretz’den Ari Shavit, bugün ortadoğu’daki isyanların sebebini Amerika ve Avrupa’nın yanlış politikalarının sonucunu olduğunu belirtmektedir. Bu yanlış politikaların İslamcıları güçlendirdiğini ve bu isyanın yıllardır biriken bir öfkenin sonucu olduğunu dillendirdikten sonra, devrimler olmadan ABD ve Avrupa’nın bu öfkeyi görüp gerekli değişimleri ve demokratikleşmeyi gerçekleştirmesi gerektiğini belirtir.
Bush ve neoconların şiddete dayalı politikalarına göndermede bulunarak, Barak Obama’yı yeni Bush ve david Cameron’u yeni Tony Blair ve Hillary Clinton’u muhafazakar ideolojinin devamı mı? Sorusunu ortaya atmaktadır. Eğer bunlar eski politikaları sürdürüyorsa gözleri aydın, bu politikalara kanacak Arap’ın kalmadığını, ateşin Tunus, Mısır yaktığını sırada Yemen, Bahreyn ve diğerleri var, Libya İse artık İnsani müdahaleye muhtaç hale geldiğini belirtmektedir. Eğer bu insani müdahaleler gelmese batı ve ABD yeni İranlara hazır olmalıdır.
Shavit, batı ve ABD’ye sesleniyor, “siz Tahran’da özgürlük ateşi yakmak çabalarken, bu ateş kahire’nin Tahrir meydanında esti. Siz Mahmud Ahmedinecad’ı devirmeye çabalarken, bu zülüm dönüp Hüsnü Mübarek’i devirmiştir.” Artık batı yanlısı diktatörlerin bu topraklara da barınamayacağını göstermektedir.
Her devrilen diktatör bir ateş topuna dönüp İsrail’in bağrına düşüp, İsrail halkını ve yönetimini yakmaktadır. Bugün bu isyanlar en çok İsrail başta olmak üzere ABD’yi endişelendirmektedir. Eğer bu işte Amerika’nın parmağı yok ise Ortadoğu yeni bir yapılanmaya giderek ABD ve İsrail’in varlığını sonlandırabilir. Onun için yeni stratejiler belirlenmeye çalışılmakta ve batı değerleri merkezli yönetimlerin kurulması için çabalar sarf edilmektedir.
Batı değerlerine ve çıkarlarına sadık demokrasi uygulamak halkalarını ne kadar tatmin edecek, onu gelecek günler gösterecektir. Ama İsrail bunu kendi arasında tartışmakta ve hiçbir şeyin eskisi gibi olmayacağını biliyorlar. Bundan sonra nasıl bir yol izleneceğini tartışıyorlar. Özelliklerde İslamcıların geleceği korkusu rüyalarına kadar girmektedir. Şeyh Yusuf el-Karadavi’yi Tahrir meydanındaki devrimin yüzü olarak yansıtmaktan da geri durmuyorlar.
Shavit, yeniden şekillenecek Arap ülkelerinin yüzünü dönecek kişiler olarak da Başta Türkiye Cumhuriyeti İslamcı Başbakan’ı Recep Tayyip Erdoğan, İran’ın Dini lideri Ayetullah Ali Hamaney ve Sünni dünyanın değer verdiğini ve sözlerine büyük itimat gösterdiği Yusuf el-Karadavi olacağını belirtmektedir. Bütün bunları ise islamın fanatik yüzü olarak gördüğünü belirtmektedir.
Onun için Ortadoğu’daki herhangi bir isyan patlak verdiğinde, önce İsrail hükümetinin canı yanmaktadır. Her yıkılan diktatörlük karşısında İsrail yeni stratejiler geliştirmek zorunda hissediyor. Mısır’da olabilecek herhangi bir değişiklik İsrail’in ana damarların kesilmesi anlamına geliyor. Petrol ve doğalgaz’ı Mısır’dan hem de çok ucuza aldığı göz önünde bulundurulduğunda bu daha iyi anlaşılacaktır. Diğer taraftan ise Filistin’in Gazze kentine sınırındaki Mısır’dan gelebilecek silah ve diğer yardımlar İsrail’in bitimi demek olacaktır.
Onun için Ortadoğu’daki her isyan, İsrail’i alevler içinde bırakmaktadır. Her düşen Arap ülkesi değil de, İsrail’deki bir kenttir. Mısır’ın düşüşü Tel Aviv’in düşüşü demek, Tunus’un düşüşü, Hayfa düşüşü demektir. Onun için Ortadoğu’daki isyanlar, İsrail’i yakıyor.
Haber Ara