Özgür Eğitim–Sen; Resmi İdeolojinin Dayatmalarına Hayır!
15 Yıl Önce Güncellendi
2011-05-23 15:56:44
Bende bu toplantıya Özgür Eğitim-Sen’in İstanbul temsilcisi olarak katıldım. Yeni bir sendika olmamıza rağmen ilkeli duruşu ile medya’da en fazla sesini duyuran bir sendikadır.
Türkiye’de sendikacılık şimdiye kadar sırtını bir siyasi partiye dayanarak yapmıştır. Haksızlık kendi içinde bulunduğu cenahtan gelirse eyvallah, diğer cenahtan gelirse kıyametler kopartılırdı.
İşte Özgür Eğitim-Sen bu anlayışı yıkmak ve bireyi, insanlık onuruna bağlı doğal hak ve özgürlüklerin merkezine yerleştirir. Hiçbir kurum ve mekanizmayı bireyin üstünde görmez. Kutsal devlet algısını yerle bir eden bir anlayışı insanların zihin dünyasına yerleştirmeye çalışıyor.
Onun için sendika bir sayfayı geçkin tüzüğünde temel ilkelerini açıkça ortaya koymuş ve bu ilkeleri içselleştirecek bireylerle yola çıkacağı anlayışına bağlılığı katılan tüm temsilcilerin görüşü olarak tekrar deklare etmiş oldu.
Sendikacılıkta nicelik değil nitelikli ve hak ve özgürlüklerden hiçbir şekilde taviz vermeden yola devam edilmesi gereğine olan inançların tam olması doğrusu beni sevindirdi.
Tüzüğünde belirttiği; insan haklarının hiçbir gerekçeyle ihlal edilemeyeceği, insanların sahip olduğu onurun, inancın, kimliğin, değerlerin ve hayat tarzlarının hiçbir irade, ideoloji ya da otorite tarafından sayılmayacağını, baskı altına alamayacağını savunur. Herkesin hak ve özgürlüklerini eşit ve ayrımsız savunur.
Ayrıca, bürokrasi ve hükümetle çıkar ilişkisine girerek imtiyaz sağlamayı gayri ahlaki bir tutum kabul eder. Eğitim ve öğretimin resmi ideolojiyle yönlendirmesine karşıdır.
Sendikamız, ülkenin inkar politikasını kabul etmeyerek tüzüğüne; tek bir kültür, soy, ırk, etnisite, din ve inanca mensup insanlardan oluşmadığı gerçeğini tanır. Böylece resmi ideolojinin varlık alanının değişmesi gerektiğini söylemiştir.
Sendikamız, her türlü ayrıcılığa karşı olduğunu ve kılık ve kıyafetin hiçbir alan ve yaşta dayatılamayacağını savunur.
Sendikamız, anadilde eğitimi savunur ve bunun temel ve vazgeçilmez insan hakkı olduğuna inanır.
Sendikamız, devletin insanlara din dayatamayacağını ve kim kendini nasıl görüyorsa ve çocuğuna nasıl bir eğitim verecekse, ona saygı duyar ve totaliter devlet anlayışını yadsar.
Sendikamız liselerde okutulan Milli Güvenlik dersine ve askerlerin okullarda bu derslere girerek öğrencilerin fişlemesine karşıdır. Ayrıca her sabah okul önünde çocuklara and okutulmasını totaliter bir uygulama olarak görür. Andın içerdiği resmi ideoloji dayatması ve ırk dayatmasını insani ve ahlaki olmadığına inanır.
Özgür Eğitim-Sen sendikacılık adına dipdiri ve yepyeni bir umut olarak doğdu. Ülkenin tüm özgürlükçü kesimlerini “hılful fudul” anlayışını temel alarak insanlardan ve özgürlükten yana olan tüm kesimlerin ve kişileri çatısı altında toplamaya bu şekliyle adaydır.
Bu özgürlükleri içselleştirebilenler ancak bu sendikada kendilerini rahat bir şekilde ifade edebilirler. Farklılıkları önemsemeyen ve kendi ideolojisini dayatanların yer bulmayacağı böyle bir sendika emekçilerin bağımsız ve ezilmeden seslerini duyuracakları bir yer olacaktır.
Ülkemizde sendikacılık kendini devlet olarak görür. İşte bu sendika kendini bir sivil toplum örgütü olarak görür. Resmi ideolojinin dayattığı eğitim kodları üzerinde oynayarak şahsiyetli bireylerin yetişmesi için çalışmalarını hızlandırıyor.
Çarpık eğitim anlayışını ortaya koyarak, bireyin bir kurşun askere dönüşmesini sağlayan hiçbir çalışamaya kabul etmediği gibi, bunun değişmesi için eylemliklerini ortaya koymaya devam edecektir.
Bu iki günü diğer illerden gelen her birinin bir entelektüel olarak ülkenin sorunlarına yaklaşımı dinlemeye değerdi doğrusu.
Yolumuz açık ve aydınlık olsun.
Haber Ara