Dolar

35,1981

Euro

36,7471

Altın

2.968,65

Bist

9.724,50

Roboski’de adalete ağıt

13 Yıl Önce Güncellendi

2012-12-28 10:35:23

Roboski’de adalete ağıt
Bir yıl geçti menfur olayın üstünden. Dile kolay, olayın üzerinden tam üç yüz atmış altı gün on saat geçti. Tam o kadar gün acı beslenip duruldu ve büyüdükçe büyüdü.

Kaf Dağı kadar, belki ondan da büyük. Konuşuldu lehte ve aleyhte.

Ama acı düştüğü yere yakar, demişler. Öyle de oldu. Öldürülen canlara karşı para söylenci medyayı meşgul etti, yani mesele bu kadar basit görüldü.

“Tazminatsa tazminat” daha ne istiyorsunuz? Kuruyan yüreklerden başka bir şey çıkmaz, körelmiş iktidar hırsından başka ne beklenir ki.

Devlet / güç / iktidar için insan bu kadar mı ucuz? Ucuzdu bunu biliyordu herkes ve yine herkes bunun değişmesi için sandık başına gitmişti.

Bu kadar mı sıradan? Ölüm bu kadar basite indirgenebileceğini gösterdi bu olay bize ve devleti tarafından katledilmek.
Acı yok mu? Parçalanan bedenler yok mu? Körelmiş vicdanda ne kulak kalır ne göz, söz ağızdan çıkar. Vicdanlara çarpar kırar ve kırılır o kadar.

Roboski bunu bize gösterdi hamd olsun. Vicdanın sınırını devletin gaddarlığına kurban verdi.

Merhamet hangi diyarlara hicret etti, gücü devşirenlerin katı yüreklerini görünce, bilinmez. Ama terk ettiği konusunda tartışma da olmayacak rahmet kuşanan yüreklerde.

Hep annelerden bahsedilir ya, anne lafı denince gözler dolar ya. Yalanmış meğer.

Bu bizim annemiz/çocuklarımız olunca, oluyormuş. Bunu öğrettiler bize.

Bizim elimizin altında olmayan ve sorumluluğumuzun uzağında olanlar için bir de neyin merhameti neyin adaleti mi diyoruz?
Yani o kadar. Roboski, 28 Aralık 2011 tarihinde saat 21.30’da senin çocuklarının başına ateş üşüştüğünde, sesleri, katır seslerine, bedenleri katır bedenlerine karıştığında sağır kulaklarımız duymadı.

Anneler çocuklarına ağıtlar yakarken yürekleri parçalanırken.

Taş kesen yüreklerde merhametin izini aramak nafile.

Onun için;

Biz burada, orada, her diyarda adalete ağıtlar yakıyoruz.

Sadece Roboskili çocuklar bombalanmadı çünkü orada adalet de bombalandı.

Adaleti yok etmişseniz, hangi insanlığınızla ortalıkta dolaşabilirsiniz.

Oysa “bir topluluğa olan kininiz sizi adaletsizliğe sürüklememeliydi”.

Ne oldu da zulmün her türlüsünü kendi vatandaşına reva gördün. Ne oldu da tepeden taa tepeden konuşur olduk.

Hadi gördün, birileri yaptı, birilerinin oyunuydu, birileri seni tuzağa düşürdü. Ne oldu da üç gün tam üç gün sesin kesildi. Feryat eden yürekler, nasıl oldu da devletin kapkara kalbine tutuldun. “Çatık kaş… Hükûmet dedikleri zat...”ı bilirdin oysa. Sen varmadan oraya.

Onun için Roboski’de adaleti kaybettik. Onun için orada adalete ağıt yakıyoruz.

Bedenler üzerinde kaybedilmiş bir adaleti hiçbir yer vermeyecek bize çünkü.

Susarsak eğer; dilimiz kurumayacak mı?

Susarsak; dilsiz şeytanla dost olmayacak mıyız?

Öyleyse susmayacağız, haksızlık karşısında sesimizi yükselteceğiz.

Tüm yandaşlara rağmen, tüm nemalananlara rağmen adalet için burada, orada ve her yerde olduğumuzu söyleyeceğiz.

Roboski’deki feryatların duyulması için ve yeni Roboskilerin olmaması için haykıracağız.

Adalet için ağıtlarımızın daha da yükselmesin diye, adaletin yeniden tesisi için hiç kimseye bakmadan, inandığımız değerler adına haykıracağız.

Haykıracağız, sesimiz ses buluncaya kadar.

Haykıracağız, katiller bulununcaya kadar.

Haykıracağız ki annelerin acısı hafiflesin, yalnız olmadıklarını görsün.

Haber Ara