Dolar

35,1981

Euro

36,7471

Altın

2.968,65

Bist

9.724,50

Şubat, soğuk ve engel olmaya devam ediyor

13 Yıl Önce Güncellendi

2013-02-12 13:51:17

Şubat, soğuk ve engel olmaya devam ediyor
Yaklaşık on altı yıl önce bu soğuk ayda, omuzları kalabalık kişiler, cüzdanları şişkin zevatı yanına alarak, sükseli cübbeler içindeki küçücük kişilikli kendini dev aynasında görenlere brifingler vererek bir darbe çetesi oluşturdu.

Bu çete diğer darbelerden farklı bir yol izledi. Askeri vesayet gölgesinde, kişiliği menfaatinde mündemiç zevatı emir komuta zincirinin bir halkası yaparak adına postmodern darbe denen bir yönetim biçimi inanan kesimin hayatına bir kabus gibi çöktü ve onları alt üst etti.

Daha tam olarak yolunu çizememiş, gidişatının argümanlarını oluşturamamışken devlet denen devasa çarkın tanımadan ve daha neye uğradığını bilmeden bu taşın altında kaldı.

Despot davranmak ve terör oluşturmaktan kaçınmayan bu aygıtla tam tanışmadan, başında balyozun sesini sonra kendisini gördü.

Bu aygıt, önce emrinde askeri mantıkla çalıştırdığı memurları, özellikle başörtülü bayanları cenderenin içine alarak onlara psikolojik bir travma yaşattı.

Bu insanları çarkın dışına itti. Çarkın dışına itmekle kalmadı psikolojilerini altüst etti. Normal olanın dışına itilenlerin sayısı azımsanmayacak kadar çoktur.

Geri dönüşlerde bu dağılmayı rahatlıkla görebilirsiniz bugün. Artık bu geri dönüşlerde emir komuta zincirinin en sadık halkalarını şimdilik bu kesim oluşturuyor.

Birçok kuruluş ise kardeşlerinin paralarını çarçur ederek kendilerine sağlam kaleler inşa ettiler ve bu sağlam kaleler içinde savrulup gittiler.

Şimdi ise 28 Şubat’ın mağduru olduğu martavalını okuyorlar. Demek çok satılıyor ki okumaya devam ediyorlar.

Diğer taraftan inançlarından dolayı bu çarkın dışına itilen birçok şirket ve çalışan kurum da yine kendini bu çarkın bir parçasıymış gibi davranarak yani efendisine yaranmaya çalışarak, bu çetenin işini kolaylaştıracak şekilde kendi kardeşlerini harcamaktan çekinmedi. Ya işe almadı ya da asgari ücrete mahkûm etti.

Bugün bile muhafazakâr Televizyon kanallarına ve medya çalışanlarına bakarsanız, başlarındaki bir bez parçasından öte bir şirketin kabul edeceği modern, bakımlı ve makyajlı bayanla yüz yüze gelirsiniz. Bu Şubat soğukluğunun nasıl insanı etkilediğinin bir göstergesidir.

Ne demişti paşa hazretleri; “28 Şubat bin yıl sürecek”, sonra derken Ergenekon, balyoz süreçleri ve muhafazakar medyada yeni başlıklar “hani bin yıl sürecekti” naraları, çığlıkları. Evet önlerini görmeyecek kadar kördüler ve kendi dönüşümleri yıllara yayıldığı için görmüyorlardı.

28 Şubat kime karşı yapıldıysa, şu anda onlar dönüştürülerek onların eliyle sürdürülüyor. Eğitim deseniz aynı, 28 Şubat ayağı bir STK “7 çok geç” sloganıyla ortalığı velveleye veriyordu bu dönemde ama sonucu bugün aldı. Bu sürece destek veren bir başkası 12 yıl diyordu ve o da oldu.

Dün Yeni Şafak Gazetesi’nde Abdulkadir Selvi köşesinde Elif Çakır’ın başörtüsünden dolayı meclis kulisine giremediğini yazmıştı. Bunun ne kadar utanç verici olduğunu uzun uzadıya anlatmıştı.

Demek neymiş “28 Şubat bin yıl sürecek”miş. Bunu her alanda görmek mümkün.

Ama kör, sağır ve dilsiz olarak biz görmüyorsak, sorumlusu yine biziz.

28 Şubat’ın en önemli özelliği dönüştürerek ilerlemesi ve bunu yavaş yavaş darbeyi gerçekleştirdiği anlayışa giydirerek yapıyor.
Harekat psikolojik süreci iyi hesaplamış, önce korku ve yıldırma, sonra rahatlama ve dönüştürme, en sonunda kenara çekilip zevkle uzakta belki hücrede seyretme.

Malkom X’in ev zencisi tarla zencisi metaforu.

İşte bütün mesele bu.

Anlayan beri gelsin.

Anlamak istemeyenler ise sürecin dibine kadar yolları var.


Haber Ara