Taşeron zihniyetinin adıdır Soma
12 Yıl Önce Güncellendi
2014-05-15 15:17:38
Sorumlusu yok denildi. Her yerde gerçekleşen ve işin doğasıdır dendi. Sorumlulardan hesap sorulacağı söylendi/söylenecek.
Ama bunların hiçbiri karın tokluğuna çalışan bu insanları geri getirmeyecek. (Açlık sınırının iki bin olduğu söylenmektedir.) İş güvenliğinin artı bir gider görüldüğü yerde ve işçinin bulunmasında sorun yaşanmadığı yerde en değersiz şey insan olmaya devam edecek.
Ekmek aslanın ağzında deyimi en fazla maden ocaklarında hissettiriyor kendini. İş yerine oluşmak için uzun bir yol almak gerekir. Ölmeden yerin altına gömülmek gibidir. Uzun, ince ve karanlık bir yol.
Evet, ekmek kavgası, tam iki bin metre yerin altında sürerken yakaladı onları ölüm. Trafo patladı deniyor, elektrikler kesildiği için asansörler çalışmadı deniyor. Daha birçok şey denenecek ve denilecek.
Ama bunların hiçbiri ölen canları geri getirmeyecek. Acıları hafifletmeyecek.
Yerin altında 400 can ölüm pençesinde olduğu söyleniyor ama ulaşmak zor, ulaşıldıkça cesetler fazlalaşıyor. İnsan değerinin ne kadar ucuz olduğuna şahit oluyoruz Soma felaketine baktığımızda. İş güvenliğinin ayaklara altına alındığı ve kontrollerin paraya gömüldüğü yer olarak ta okunabilir insanların diri diri gömüldüğü bu yere.
Devlet kendi eliyle gerçekleştirebileceği yerleri özel sektöre devrediyor. Özel sektör ise bu işin büyük bir oranını taşeron firmalarıyla görüyor. Böylece sendikalaşacak işçilerin önü alınmış oluyor. Devlet, kömür işletmelerinde kar etmediğinden dolayı devrettiğini söylüyor. Özel söktör ise daha fazla kar için iş güvenliği artırıcı maliyetten kaçınmak için keyfi davranıyor. Felaketler geldiği zaman sıkı bir denetim, sonra tekrar unutulmaya yüz tutuyor.
Firma internet sitesinde bu işletmeyi nasıl büyüttükleriyle övünerek söyle diyor: "Soma Kömür İşletmeciliği, faaliyetine, 1984 yılında, devir aldığı Geventepe sahasında kömür çıkartarak başladı. 2005 yılında Geventepe sahası genişleten Soma Kömür İşletmeleri A.Ş., Soma'daki 18 milyon ton kömür rezervine sahip ocaklarının işletmesini, 2005 yılında Türkiye Kömür İşletmeleri'nden (TKİ) rödovans (kömür payı) karşılığında devraldı. Büyük yeraltı hazırlıkları ve makine ekipman yatırımları ile 6 ay gibi kısa sürede kömür üretimi 2,5 kat artarak, aylık ortalama 150 bin ton, daha sonraki dönemde ise 250 bin ton seviyelerine çıkarıldığını" belirtiyor.
Soma maden ocağına çıkan kömürün Tam İki bucuk Kat artması için altı ay içinde nasıl bir proje çizildi, nasıl bir makine teçhizatı kuruldu ki bugün bu felaket yaşandı. İki buçuk kat artan ürün için mucize olarak canları kurban vermek varmış. İnsanı ve insanlığı öldürmek varmış. İnsanı git gide makineden daha değersiz hale getirmek varmış. Sürekli bunu bize öğretiyorlar ve biz mecburiyetlerimizden dolayı öğrenemiyoruz. Sefaletimizden, çocuklarımızın, eşlerimizin yüzüne bakamamaktan dolayı buna mecbur hissediyoruz kendimizi.
Taşeron zihniyetinin ene son felaketinin adıdır Soma.
İnsanın değersizleştirmenin adıdır Soma.
Ucuz iş gücünün, iş güvenlik önlemlerine kurban edildiği yerdir Soma.
Denetimsizliğin zirve yaptığı yerdir, onurun ayaklar altına alındığı ve makamların olabildiğince onursuzlaştığı yerdir Soma.
Soma işçi ölümlerinde Türkiye Devletinin yüzüne vurulan kara bir leke olacaktır. Or¬han Ve¬li-’nin; “Al¬nım¬da¬ki yüz ka¬ra¬sı de¬ğil kö¬mür ka¬ra¬sı. Böy¬le ka¬za¬nı¬lır ek¬mek pa¬ra¬sı¬” di¬ye ta¬rif et¬ti¬ği ve madencilerin 1200 lira komik denecek paralar kazandığı yerin adıdır Soma.
Devletin, taşeron firma sahiplerini zenginleştirerek, hayatı taşeronlaştırdığı bir günahın adıdır Soma.
Haber Ara