Dolar

35,1981

Euro

36,7471

Altın

2.968,65

Bist

9.724,50

Taşlanan Kürt Çocuklar

16 Yıl Önce Güncellendi

2010-02-01 08:35:00

Taşlanan Kürt Çocuklar

Hükümetin demokratik açılımıyla birlikte ülkede bazı taşlar ister istemez yerinden oynamaya başladı. Bu oynamalar yıllar boyu yerine kurulan ve oradan belli bir rant sağlayanları huzursuz etti. Çünkü taşlar gelip onların kuruldukları yerde oynatmaya ve hatta gerekirse oradan atmaya kadar vardırabilmeyi amaçlamaktadır. Bunu açılımın gideceği nokta belirleyecektir. Bundan dolayı sokaklar hareketlendi. Bu hareketliliğin ön saflarında bunu bir oyun olarak algılayan çocuklar vardı. Fakat sistem buna tahammül edemedi.

İsmi üzerinde çocuk, heyecanlı oyunlardan hoşlanır. Birçok riskli oyunlardan çocukların büyüklere oranla daha çok ilgi duyduğu gerçeği göz ardı edilemez. Çünkü büyükler bir şey yaptıklarında onun en ince ayrıntısına kadar hesaplar ve ona göre olaya kalkışır veya adım atar. Çocuk öyle midir? Hayır, o hiç bir şeyin hesabını yapmaz. O anlık durumun zevkini çıkarmaya çalışır. Onun içinde ince hesapların adamı olmaz olamaz. Bunu yaşın gereği olarak bilemez. Ama başkaları onun üzerinden hesaplar yapar ve sonuca varır.

Türkiye’nin belli şehirlerinde sokak gösterilerinde ön saflarda oyuna katılan çocuklar. Örgüt elemanı olarak gözaltına alındı. Dernek üyeliği, oy kullanması kabul edilmeyen ve çoğu resmi işlemde ebeveyni vekâletini zorunluluk olarak kabul eden sistem, bu çocuklar söz konusu olunca kendilerini kaybettiler. Zihinsel şizofreniye tutuldular. Belek kaybına uğradılar. Sistemin yıllar yılı kabul etmediği bu “Dağ Türklerini”(!) bertaraf etmenin yolunu, dünya konjonktürü izin vermediğinden dolayı uzun hapis cezalarıyla taçlandırdılar!

Böylece ailelerinin terbiye edemediği bu çocukları, devlet eliyle terbiye etmeye karar verdiler. Ailelere “Mademki çocuklarınıza sahip çıkamıyorsunuz, sizi onlardan, onları sizden mahrum ederek biz üzerimize düşeni yapıyoruz” mesajını verdiler. Fakat bu çocuklar cezaevlerinden çıktıklarında çocukluklarını yetirmiş olarak çıkacaklardır. Sadece çocukluklarını değil, sistemle olan ilişkilerini de belirleyerek çıkacaklardır. Oyun olsun diye atılan taşlar, üzerilerine bombalar olarak bağlanarak geri dönecektir. Bu bombalar o zaman toplumun yüreğinde patlayacaktır.

Türkiye’nin kurulmasından beri yok sayılan ve sürekli itilip kakılan bir sorunu çözmenin yeni yeni adımı atılmışken, daha büyük sorunlara gebe olacak bir adaletsizliği ortadan kaldırmanın neden bu kadar geciktiğini anlayabilmiş değilim. Başbakan dünyanın bir çok yerinde çocuklara karşı işlenen suçları haklı olarak eleştirip, kendi gözü önündekileri görmezden gelmesini nasıl değerlendirmek gerekir.

Taş atmayı bir oyun olarak algılayan bu çocuklara cezalar gelmeye başladı. Bu cezaların geleceği, bu çocukların halen cezaevlerinde tutulmalarından dolayı bekleniyordu. Acaba iktidar bunu aşmanın yolarını neden aramadı. Bir taraftan açılım derken, diğer taraftan bölgedeki ailelere gözdağı mı vermek istemektedir? Bu anlaşılmış değildir.

Sayın başbakan biraz önüne baksın. Polise taş atan çocukların, kendisine şeker dağıtan polislere nasıl “biji polis” diye bağırdığını görsün. Bunların bir ideolojilerinin olmadığını algılasın. Bunları adalet bakanına da göstersin. Çocuk psikolojisinden anlayan kişileri çağırsın, onları dinlesin. Ve tüm emniyet teşkilatına ve yargı mensuplarına, “çocuk ve oyun, çocuğun oyun algısında risk unsuru” adı altında seminerler verilsin. Belki o zaman bu çocuklar tutuklanmaz, savcı ve hakimler elbirliğiyle cezalar vermezler.

Bu çocukları dinleyin. Onlar anne kokusunu üzerinden atmış değiller. Anne ve babalarına sarılmadan çoğu hala yataklarına dahi gitmemektedir. Oynadıkları bir oyun dolayısıyla hangi vicdan onları ailelerinden koparabilir. Diyarbakır Mazlum Der ve İHD’ye gidin onlar iki yıla yakın bir zamandır aileleri ve çocuklarla görüşüyorlar. Bu haksız uygulamanın önüne geçmeye çalışıyorlar. Oradaki mazlumiyeti görün.

Sayın başbakan hukuk gaddardır çocuk, yaşlı, kadın ayırt etmez. Siz bakmayın kağıt üzerine binlerce süslü harfin düşmesine. Siz o çocukların gözlerine bakın ve masumluğu okuyun. Özlemlerini özlemleriniz kılın ve bu gaddarca hukuk ihlalini biran önce çözün çocuklar daha büyük travmalar yaşamadan. Aksi taktirde ileri ki yaşlarda bu çocukların işleyeceği her suçta sizinde parmağınız aranacaktır. Mutlak anlamda Allah katında sizde bundan sorumlu tutulacaksınız. Bunu sakın unutmayın. 

 

 

Haber Ara