Dolar

35,3524

Euro

36,8823

Altın

3.004,91

Bist

10.042,60

OIC ne işe yarar?

17 Yıl Önce Güncellendi

2009-01-03 12:39:00

OIC ne işe yarar?

 

Bilmem bilir misiniz? Dönem başkanlığını Türkiye'nin yürüttüğü İslam Konferansı Örgütü (İKÖ) adında İslam Ülkelerini tek çatı altında toplayan uluslararası bir örgüt vardır. Bu örgütün İngilizce adı ?Organization of The Islamic Conference? kısa adı ise ?OIC?dir. Karaçi Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümü'nde lisans yaptığım yıllarda uluslararası organizasyonları okurken sıra OIC'ye geldiğinde hocamız; ?OIC ne iş yapar?? diye bir soru yöneltti sınıfa. Herkes bildiği kadarıyla bir şeyler söyledi ama hiçbir cevap hocamızı tatmin etmemişti. ?Hayır, arkadaşlar!? dedi hocamız, ?OIC Ülkeleri belli aralıklarla toplanır, O I See! (yani Türkçe anlamıyla Yaa Öyle miii!) der ve dağılırlar. Yani cevap ?hiçbir şey? olacaktı dedi. O günden bugüne OIC'nin bu imajında değişen hiç bir şey olmadı maalesef.

Bugün gazetelerden birinde tarihi bir haber ve resim vardı. Haberin başlığı aynen şu: ?İsraillilerin yeni eğlencesi, savaş uçaklarının Gazze'yi bombardımanını 'canlı canlı' yerinde seyretmek?. Gazze'yi çevreleyen tepelerde birikmiş Yahudiler, ellerinde dürbün İsrail uçaklarının Gazze'de ki Müslüman avını canlı izliyor ve eğleniyorlardı. Fotoğraftakilerin simalarını tek tek inceledim. Geniş bir vahada düzenlenen av partisini canlı canlı izleyen av hayranlarının yüzlerindeki o zevki, heyecanı gördüm vahşi simalarında ve insanlığımdan utandım.

Tam 1 haftadır İsrail, çoluk çocuk, yaşlı, kadın demeden Gazze'de sözüm ona medeni dünyanın gözü önünde İslam Alemini aşağılayarak, adeta küfrederek aşağılık bir katliam uyguluyor. Ve bizi ekranlarımız başında tüm aile bireylerini yitirmiş 7 yaşında yara bere içinde bir Filistinli kız çocuğunun korkudan titreyişini izlemeye mahkum ederek hiçe sayıyor, onurumuzu ayaklar altına alıyor.  Dikkat ediyorum, İKÖ'den kınamadan başka kayda değer katliamı durduracak etkin bir tepki ve adım yok. Bu nasıl bir sorumluluk duygusudur ki, İslam coğrafyasının kalbinde, kutsal topraklarımızda bu kadar aşağılanmayı hazmedebiliyoruz. İKÖ kimler tarafından niçin kurulmuştur? İKÖ'nün kuruluş amacı İslam Ülkelerini ve Müslüman toplulukları tepkisizleştirmek ve pasifleştirmek midir? İKÖ'nün yapabileceği aktif ya da pasif hiçbir eylem yok mudur? Hiçbir yaptırım ve müeyyide gücü olmayan bir İKÖ'ye gerçekten ihtiyacımız var mı? Örgütün böyle bir misyonu yoksa ihtiyaç olduğu aşikar olan bu misyonu edinmeye yönelik bir teşebbüs ya da düşünce var mı? İKÖ ve Korye madalyaları ile ödüllendirilen ilmine saygı duyduğumuz Sayın Ekmelettin İhsanoğlu'ndan beklenen bundan çok daha fazlası ve ötesidir. Bir yandan Sayın İhsanoğlu'nun üstlendiği misyon ve taşıdığı vebalin farkında olduğunu düşünürken, diğer yandan da Afganistan'da, Irak'ta, Filistin'de yaşanan Müslüman soykırımı ve çiğnenen Müslümanlık onurunun, İKÖ'yü ne zaman hangi şartlarda enterese edeceğini merak ediyoruz doğrusu.

İktidarsız ve iğdiş edilmiş bu haliyle bir İKÖ'ye hiçbir Müslüman'ın ihtiyacı olduğunu sanmıyorum. İKÖ, Müslümanlık onurunu ve haysiyetini koruyamamaktadır. Müslüman ülkelerde İKÖ'nün varlığına yönelik yapılacak bir kamuoyu araştırmasının sonuçlarını merak bile etmiyorum. İKÖ'nün bu durumda yeniden yapılanması gerekmiyor mu? İsrail'in Müslümanlara yönelik  saygısız ve aşağılık saldırılarından bir fırsat yaratarak İslam Ülkelerine ve Müslüman toplumlara kendilerini onurlu hissettirecek bir birliği niçin oluşturmuyoruz? Bunun için bir bedel ödenecekse ve her gün ödemeye alıştığımız bu bedellerden kurtulacaksak buna neden değmesin.

İKÖ Acilen Yeniden Yapılanmalı

ABD ve Batılı güçlerin tepkilerinden dolayı siyasi bir kimliğe sahip olmayan İKÖ'nün acilen siyasi bir yapılanma içine girmesi gerekmektedir. Bu yapılanma içerinde mutlak surette bir İsrail masası oluşturulmalı ve İsrail'in izole ve terbiye edilmesine, bölgede yalnızlaştırılmasına yönelik etkin sivil, siyasi ve ekonomik stratejiler geliştirilmelidir.  

Sivil tepkilerden başlayarak, siyasi ve ekonomik aşamalardan geçecek organize tepki ve yaptırımların gündeme gelmesi bile çok şeyi değiştirecektir. 1973 yılında İsrail'e destek veren ABD ve Batılı ülkelere uygulanan petrol ambargosunun yarattığı etki Müslüman Ülkeler ve İKÖ dışında hala akıllardadır. Başta ABD olmak üzere Batılı ülkeleri saran derin ekonomik krizin üstüne bir de petrol ambargosunun eklendiğini düşünün. Bırakın petrol ambargosu uygulamayı ambargonun masaya yatırılması, telaffuzu bile çok şeyi değiştirecektir.  Ayakta zor duran Batılı bankalardaki Arap sermayesinin tartışılmaya başlaması bile tek başına herkesin aklını başına getirecektir.

Tarihin hiçbir döneminde tepkisizlik ve taviz politikası uluslararası ilişkilerde ve anlaşmazlıklarda bir çözüm yöntemi olmamıştır. Bu taviz politikalarından dolayıdır ki batı ve onun şımarık suni yetmesi İsrail, bir buçuk milyarlık İslam Alemi'nin gözünün içine baka baka Müslümanları katletme cüretini kendinde görebilmektedir. Ve her katliam sonrası karşılıksız ve tepkisiz kalan zulüm, İsrail'i bir sonraki katliam için cüretlendirmektedir.

İKÖ, Avrupa Parlamentosu benzeri bir yapıya dönüştürülmeli ve İslam coğrafyasının sosyal, siyasi ve ekonomik anlamda yeniden yapılanması sağlanmalıdır. Türkiye, bu dönüşümün öncülüğünü yapmalıdır. Aksi takdirde bugün Gazze'de düzenlenen ve zevkle izlenen Müslüman avının bir gün Anadolu coğrafyasında düzenleneceğinden kimsenin şüphesi olmamalıdır.

 

Ali Şahin: Güney Asya Stratejik Araştırmalar Merkezi (GASAM) Başkanı

 

 

Haber Ara