1982 Anayasası Revize Edilmemelidir!
1982 Anayasasını tümden değiştirmeyi göze alamayan hükümet, revizyon yapma sürecine girmiştir. Bunu kabul etmeyiz. Zira bu gün yürürlükte olan 1982 Anayasası, anayasa değil de anaYASAK tır adeta.
Temel hak ve hürriyetlerin hukuksal çerçevesi ve de devletin yapısının kullanım kılavuzu anlamına gelen anayasa, o yıllarda ?temel hak ve hürriyetlerin sınırlandırılmasının, kötüye kullanılmasının hukuksal çerçevesini çizmiştir. 1961 Anayasası'nın ilerici ve demokratik ölçüsünü o zamanlarda hazmedememiş Türkiye toplumuna 82 yılında bu anayasa dayatılmıştır. Öyle ki, hem anayasa hem Cumhurbaşkanı aynı oyla belirlenmişti.
Şu an hükümetin revizyon kapsamında tuttuğu anayasa değişikliği paketinde öncelikli olan konular olsa da bu çok büyük bir sorundur. Bu değişikliklerle yetinilip 1982 asker anayasası illetinden kurtulamayacağız ve bu nedenle de, uzun yıllar daha yürülükte kalmış olacaktır.
Halihazırdaki paket çok kolaycı, pragmatist ve paylatif bir çözümlemedir. Tek başına iktidar olma avantajını elinde tutan hükümet en kısa zamanda bir komisyonla büyük konsensüs oluşturarak şiddetle yeni anayasayı ilan etmelidir. Bu icraatıyla Cumhuriyetin 100. yılına layık bir anayasayı önümüze getirmelidir. Doğrusu gerçek başarılı bir hükümetten de böylesi bir icraat beklenir.
Yüzde 10 luk Ülke Barajının Yumuşatılmasına İlişikin Olarak:
Şu anki revizyon çözümlemesinde siyasal partiler için öngörülen baraj sisteminin kaldırılmayıp önemli ölçüde etkisini azaltacak yeni çözümleme son derece isabetlidir. Zira son çözümlemede, TBMM'ndeki üye tam sayısı olan 550 nin beşte biri olan yüz milletvekilinin, partilerin alacakları oy yüzdesiyle belirleneceğini öngörmektedir. Şöyle ki, örneğin, AP ülke genelinde yüzde 4 oy almışsa, bu durumda 100 milletvekilinin dördü AP tarafından temsil edilecektir. Ya da DTP ülke genelinde yüzde 3 oy aldıysa 100 milletvekilinin üçünü temsil edecektir. Ancak çözümleme bu kadar güzel olsa da Anayasa revizyon paketi olarak değil de reform olarak yeni bir anayasa maddesi olarak önümüze gelmelidir.
Anayasa Mahkemesine İlişkin Olarak:
Anayasa mahkemesi revizyon paketinde korunmuş ama oluşumu ikili bir yapıya dönüştürülmüştür. Doğrusu yeni pakette ANAYASA MAHKEMESİ ismini duyar duymaz tüylerim dikenlense bile içeriği okuyunca en kötünün iyisinin yakalandığını itiraf etmeliyim. Anayasa mahkemesi'nin, yüce divan sıfatının daha belirgin olduğu bir uzmanlık mahkemesi niteliği ile görev alanının belirlenmesi yerinde bir karardır. Ancak şunu da en baştan saptamak gerek ki, revizyonda Anayasa Mahkemesi üyelerinin sayısı iki katına kadar çıkarılırken, üyelerinin yarısının parlamentodan seçilmesi, YASAMA - YÜRÜTME - YARGI erklerinin birbirinden ayrılması bağlamında KUVVETLER AYRILIĞI ilkesinin yıpratabilir. Bu konuda yüce divan vasfının ön planda olduğu AY Mahkemesine gönderilecek parlamenterlerin hukukçu kimlikli olmaları, en azından yüksek yargı mercilerinde görev yapmış olmaları teamülen de olsa bir gereklilik olmasıyla kuvvetler ayrılığı ilkesinin korunmasını sağlayabilir.
Anayasa Mahkemesi'ne Bireysel Başvuru Konusu:
Kısmi anayasa revizyonunun bir diğer ana başlığı da bireysel başvurudur. AY Mahkemesinin bireysel başvuruya açılması Yargıtay'ın fonksiyonunu zedeleyecek, yargıtayın en üst yargı merci olma durumu ortadan kalkacaktır. Bu tasarlama kanımızca doru değildir. Zira AY mahkemesinin yeni hali zaten kısmen siyasi bir nitelik taşıyacak bu da saf ve salt adaletin aranması noktasında sağlıklı bir düzenleme olmayacaktır.
Üstelik, yarı siyasi bir mahkeme, bu yönüyle de yargıya müdahale etmiş olacaktır. Avrupa birliği sürecinde böylesi bir açılım beklense bile hukuk nosyonu ve hak arama sürecinin son mercii açısından tekrardan bir otorite oluşturmak ilk elde bürokrasiden başka bir anlam taşımayacaktır.
Yalnız, AY mahkemesinin adı değiştirilir yüce divan benzeri başka bir ad ile adlandırılırsa, bir ölçüde böyle bir açılım makul olabilir.
Yarın, parti kapatma, Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurumu ile Yüksek Askeri Şura kararlarının yargı denetimine açılması vb. ilave revizyon konularını ele almak ümidi ile.
devam edecek?