Ne olur, yazı başlığımı görüp te tepkiyle olaya yaklaşmayın.
Önce bütün Türkiye'ye değerlenirmek yapmak için tepki göstermeye sonra da yöneticilere aklı selim ile karar vermeleri için çağrıda bulunuyorum.
Her bayramda her satırda, her nefeste, her köşede her sohbette, ?nerede eski bayramlar? denilmekte. Hah, tam da bu cümle söylenirken, madem yeni bayramlar artık hiç bir işe yaramıyorsa, beğenilmiyorsa, tukaka haline geldiyse dört günlük kurban, 3 günlük Ramazan bayramına ne gerek var.
RAMAZAN BAYRAMI TATİLİ 1 GÜN, KURBAN BAYRAMI 2 GÜN AZALTILSIN!
Şimdi hemen itiraz gelir. Kurban bayramının 4 günlük kesme süresine göre bu süre düzenlenmiştir diye. Allah aşkına 4. gün kurban kesen kaç kişi var haaa, söyler misiniz. Zaten çoğu vekaletle kurban bağışı yapıyor. Kentlerde bilfiil kurban kesmek oldukça zahmetli.
Kesmeyelim mi, tabi ki keselim. Bunun psikolojik sosyolojik ve kültürel açıdan bir çok anlamı var. Ama bu işi dört güne yaymanın gereği var mı.
Allah Müslümanlara 4. güne kadar süre verdi diye vacip olan bu ibadetin yapıldığı zamanı 4 günlük tatil yapmanın gereği ne. Bir hafta öncesi ve bir hafta da sonrası olmak üzere 3 haftalık bir çalışma dekonsantrasyonu oluşturmanın gereği ne. Zaten üşenmek, ertelemek, pes etmek, bahane bulmak, vazgeçmek için fırsat kolluyoruz, buna meydan vermenin gereği ne. Genlerinde tembelilk ve üşengeçlik olan insanlar için bulunmaz bir armağan sunmuş oluyoruz bu kadar uzun tatil süresiyle onlara.
BİR ADIM GERİ ATILABİLİR
Şöyle ki, kurban bayramının kurban kesme gibi bir ruknu var. 4 günün özel bir anlamı var. Ama Ramazan bayramının 3 gün olmasının makul olarak hiç bir anlamı yok. O zaman derim ki, ya bu kadar örselemeyelim bayramları, ya da örselenmiş ve kısmen anlamsızlaşmış ve dijital teknolojik ortamda ve bireyselleşen toplumsal psikozda yıpranmışsa, ısrar etmeyelim. Belki bu satırlarımla ?kral çıplak? diyorum. Ama yazımın mantık zemininde okunmasını istirham ederim.
Bunları yazarak bozgunculuk veya eski köye yeni adet getirme gibi bir lüksüm yoktur olamaz da. Ama bir gerçek var ki, ÇOK ÇALIŞMAMIZ LAZIM ÇOK. Elin adamı ekonomik gücüyle bizi dört koldan sarmış, politikalarımıza bir çok noktadan ipotek koymuş, Güney Batı Akdeniz sahillerimiz parsellenmeye başlanmış, her bir teknolojik ürünle ahlak sistemimiz ve toplumsal değerlerimiz darmaduman edilmişken yapılması gereken çok açıktır. Çok çalışmak.
Hatta kahvehaneleri kapatmak, bunun için her il ve ilçede özel bilinçlendirme çalışmaları yapmak. Sevgili okurlarım, toplumsal bozgunculuk kötü ve talihsiz bir davranıştır. Ama bazı şeyler doğru değilse ya da anlamsızlaşmışsa, geleneksel fetişist duygularımızla inadına devam etmek yersiz derim.
Siz ne düşünüyorsunuz bilmem. Yazımın elektronik basında yayınlananlarının altına elinizi vicdanınıza koyarak cevap yazmanızı beklerim. Kağıt basıdan yazımı takip eden okurlarımın ise, gazeteye protesto veya destek yazısı yazmak suretiyle tepkilerini almak isterim.
Hepinize aydınlık yarınlar ve esenlikler dilerim. Bayramın 3. günü bu yazım biraz buruk oldu ama bu gerçeği yazmak zorunda hissettim kendimi.