Üşüyordu Muhin Başkan Mamak Cezaevi'nin soğuk betonlarından.
Yıllarca yatıp hiç ceza almamış olmanın garabetiyle, utancıyla üşüyordu asıl.
Adaletin tecellisini beklemekten üşüyordu. Tecelli edemeyen etmeyen adaletin!
Muhsin Başkan üşürken mamak cezaevinde betonlar fısıldamış mıydı ne, on yıllar sonra da üşüyeceğini.
Ben de üşüyorum. Devlet denilen güçlü varlığın çaresizliğini utanç içinde gördükçe.
Muhsin başkan üşürken Maraş dağlarında, sanki kendini üşüyorum şiiriyle armağan etmişti, şairler diyarına. Tek bir kişi olsa da mecliste bir parti grubuna bedel duruşuyla devlet adamı sorumluluğundaydı hep.
Yıllar önce Ülkücü hareketten ?inancımla uyuşmuyor? düşüncesiyle ayırmıştı bağlarını. Bu hareketiyle ona ?hain ? yaftaları da vurulmuştu. Ancak şahsen ben çok iyi anlayabiliyordum Muhsin Başkanı. Zira yolunu ayırdığı gruptaki baskın yaşam tarzı çok iticiydi. Bir elinde rakı şişesi, bir elinde tabanca, ?Allahıma söveni vururum ulan? mantığıyla hareket eden kişilerin arasında olmaması gerektiğini düşünmüştü. Bu nedenle partililere, teşkilattaki kanı kaynayan gençliğe her zaman itidal uyarısında bulunmaktaydı.
Muhsin Başkanın Mamak Cezaevinde başlayan, Maraş dağlarında devam eden üşümesi sıcak siyasal atmosferi buza çevirdi. Parti konvoyları ve sesli propagandalar iptal edildi.
Yarın akşam saatlerinde yerel seçim sonuçları alınacak. Öyle zannediyorum ki, Muhsin Başkanın partisine son kez partilileri ve seçmenleri tarafından BÜYÜK VEFA oyu verilecek.
Sıcak hararetli çekişmelerin olduğu yerel seçimler, mart soğuğu ve ölüm haberi ürpertisiyle birleşince buruk geçecek gibi görülüyor. Partinin (eski seçimlerde) yüksek olmasa bile aldığı oylar başkanlık seçimlerinde hangi partinin oylarını artıracak göreceğiz.