Avantaj ve Dezavantajlarıyla Sarıgül Hareketi:
Türk siyasal hayatında lider tipli kişilikleri parti yönetimi hiç bir zaman sevmemiş, uygun bir zaman içinde uygun bir dil ile partiyle ya ilişiğini kesmiş, ya dışlamış, ya da bezdirmiştir. Sayın Sarıgül’ün CHP ile olan hukuku da böylesi bir yılan hikayesi gibiyDİİİİ.
Ne var ki, Şişli’nin Baronu baktı olacak gibi değil, yıllardır kendine gösterilen pas, pas, pas…; rest, rest, restt kartlarına dayanamadı önce bir minik DSP sendelemesiyle üç beş adımlık yön değiştirse de “vira bismillah” diyerek kendi yoluna koyuldu.
Siyaset biliminde herhangi bir siyasal kadroya, partiye, akıma angaje olmaksızın kalem oynatmak oldukça kolay ve zevklidir. Bendeniz de şu an bu zevki yaşıyorum. Zira, aman şu kesime dokunmasın, aman şu cümlemdeki şu sözcük falanca kişiye batmasın, aman bizim teşkilatı rahatsız etmesin diye beynimin içinde “cısssss” larla dolu bir koza bulunmamakta.
Sayın Sarıgül’ün bismillah dediği hareketi için de böylesi bir yazı yazma mutluluğunu yaşıyorum.
Böylesi hareketleri daha önce çok gördük. Hareket kelimesinden hareketle Cem Boyner ANAP tan, Muhisn Yazıcıoğlu MHP/MÇP den, Yaşar Nuri Öztürk, CHP den, yine İsmail Cem CHP den, Tantan DYP den, Erdoğan Fazilet Partisi’nden, Abdüllatif Şener, AKP den vb. bir çok dominant kişilikler parti içinde etrafında rüzgar oluşmasının maddi ve manevi gazıyla yeni parti (pardon hareket) oluşturmuştur. Buraya kadar bir dizi lider (tipli yönetici) bir dizi hareketi sıraladık ama, acaba Sarıgül’ün hareketi nice olacak dersiniz.
Sadede gelirsek; öncelikle şunu belirtmeliyiz. Prensip olarak, potansiyel olarak ve de realist olarak bir hareketin hızlı bir şekilde veya yavaş bir şekilde tek seçimle veya birkaç seçimle (tek-çift veya üç başına ) iktidara gelme şansları oldukça düşüktür.
Amaaa: Sarıgül de böyle mi acaba. En kolay cümle bekleyelim görelim olacaktır. Türk atasözü tezatlarla doludur. Bir sözümüz “doğacak çocuğa don biçilmez” derken bir diğeri de, “perşembenin gelişi çarşambadan belli olur” der. O halde, ben de Sarıgül’ün Perşembe’deki vaziyetinin çarşambadan nasıl görülebileceğini düşündüm.
Olumlu ve olumsuz faktörleri teker teker sıralamak isterim aslında.
Olumlu Faktörler:
1. Öncelikle Sarıgül R. T. Erdoğan gibi siyasette “maraton koşuculuğu” olgusunu algılamış içselleştirmiş birisidir.
2. Diğer siyasal hareket liderlerinin çevresindeki rüzgar Sayın Sarıgül’de daha güçlüdür ve seçkinci değildir.
3. Sarıgül’ün siyasette on yıllara dayanan altyapı çalışmaları R. T. Erdoğan’da olduğu gibi İstanbul temellidir. Yani Anadolu’nun özeti konumundaki bir il çerçevesinde ortaya çıkmıştır. Yani İstanbul temelli bir siyasal çıkış avantajını kullanmaktadır.
4. Sarıgül öteden beri “popülist” politika izlemiş ve bu politikasını çoğu zaman halkın içine girerek halka anlatabilmekte başarılı olmuştur.
5. Sarıgül çoğu sivil toplum kuruluşlarıyla yakın ve sıcak ilişki içine girmiş her birini gereği kadar önemsemiş ve özümsemiştir. Sivil toplum kuruluşlarının önemli her faaliyetini kaçırmamaya çalışmıştır. Onyıllardır Anadolu’daki bütün illerin vakıf ve dernekleriyle ilgisini kesmemiş yıllık çalışmalarına fili veya mesajla katılmıştır.
6. Sarıgül’ün ortaya çıktığı dönem, Türk siyasal hayatında muhalefet açısından büyük bir kara deliğin (boşluğun) bulunduğu bir dönemdir. İktidarda da muhalefette de kerhen oy verenlerin yüzdeliği oldukça yüksektir.
7. Sarıgül genç dinamik ve gelişimci, yenilikçidir. Liderlik tarzı onu iktidara taşımak için son derece uygundur.
8. Sarıgül (yer yer popülist söylemlerle de olsa) çoğu azınlıklarla yakından ilişkilidir. Toplum katlarını ve katmanlarını öteden beri görmüş ve görmektedir.
9. Sarıgül başkanı olduğu Şişlide her seçim oylarını artırmış ve siyasal açıdan kabul edilirliğini ve memnuniyetini ve de meşruiyetini tartışılmaz hale getirmiştir. Öyle ki, ayrıldığı siyasal partiler kendi adına benzer (çakma))) adaylarla ona rakip olmaya çalışmış ve her seferinde hüsrana uğramıştır.
Olumsuz Faktörlere Gelince:
Olumlu maddeleri dokuzda bırakıp olumsuz yönleri de yarına bırakalım. Toparlama cümlelerini de sonuna ilave etmek üzere bu günlük esen kalın efendim.
