Dolar

34,8761

Euro

36,7523

Altın

3.038,06

Bist

10.140,82

'Bu şarkı' daha adil ve barışçıl bir dünya için gelsin...

15 Yıl Önce Güncellendi

2011-06-28 18:34:11

'Bu şarkı' daha adil ve barışçıl bir dünya için gelsin...

Popüler kişilerin politize olması bizde çok alışılmış bir durum değildir. Meslek grupları arasında görünmez sınırlarımız vardır bizim. Şarkıcı şarkısını söyler, futbolcu top oynar, oyuncu dizide filmde oynar; siyasetçi ise 'daha ciddi işlerle' uğraşır, ülkeyi yönetir, memleketi, hatta dünyayı kurtarır! Topluma mal olmuş kişiler olarak tanımladığımız 'sanatçılar'ın aslında toplumdan kopuk olması, dahası bunun böyle olması gerektiğine dair algımız çelişkilidir oysa ki. Bizde siyasete politikaya fazla bulaşan sanatçı fazla makbul değildir. Bulaşanlarsa genelde ya şov yapıyordur, ya da gündemde kalmaya çalışıyordur! Belki de bu yüzden sanatçılar, aslında siyasetçilerden daha fazla ilgi görmesine rağmen, daha az 'saygı görür'. Ülkenin, ya da dünyanın gündemiyle yakından ilgilenen, fikir beyan eden, sağlam eleştiriler getiren sanatçılar çok dikkate alınmaz, 'sen kimsin' gibi bir tepkiyle karşılanır içten içe. Ara sıra ortalığa çıkıp, güç odaklarına sempatik görünmeye çalışan, ya da körü körüne bağlı olduğu ideolojiyi savunmak için laf olsun diye 'muhalefet yapan' sanatçılarımız var tabii. Ancak bahsettiğim bu değil. Politikanın 'güçlüyü koruyup zayıfı ezmeye' meyilli doğasında ezilenlerin yanında yer alan, çok daha kutsal amaçlar uğrunda hizmet eden bir 'insani duyarlılık'tan bahsediyorum. Ancak bunu yapan ne yazık ki çok az sanatçımız var...

'Magazin ve politika' gazetede ayrı sayfalarda yer alıyor olabilir, ancak bu iki ucu gerçek hayatta bir araya getirmeyi başaran sanatçılar da var. Sarah Gillespie bunun en 'güzel' örneklerinden. İngiltere'de yaşayan, yarı İngiliz-yarı Amerikan bir şarkıcı Sarah. Şarkıları ise insanları güldürmek, eğlendirmek, hoplayıp zıplatmaktan çok 'düşündürmek' üzerine kurulu. Ülkesinde belki de bir siyasetçiden daha aktif. Yazdığı her bir şarkı ayrı bir hikaye. Aslında yazdığı şarkıların her biri, ayrı birer makale konusu olmayı hak ediyor. Zaten Sarah, şarkı yapmak dışında dünyanın önemli gazete ve dergilerinde makaleler de yazıyor. Çünkü Onun söyleyecek çok şeyi var! Örneğin 'Ahlaken Temizlenenler' başlıklı bir yazısında İngiliz seçmenleri ve solcu entelektüelleri eleştiriyor Sarah. İngiltere'deki sol hareketi, ateist ve feminist olarak tanımlıyor ve kıyasıya eleştiriyor yazısında. Solcuların İngiltere'de hep ezilen grupların yanında olmakla övündüğünden, ama söz konusu 'ezilen grup' müslümanlar olduğunda bu tutumun tersine döndüğünden bahsediyor Sarah. Bu ateist algı sebebiyle, liberallerin müslümanların haklarının kısıtlanmasını desteklediğini iddia ediyor. Aynı şekilde, yanlış ve çarpık bir feminizm söyleminin siyasete alet edilmesini de eleştiren genç şarkıcı, ülkesindeki liberallerin, Afgan kadınların erkeklerin zulmünden kurtulması uğruna bombalanmasına ses çıkarmamalarını eleştirerek, 'bizler patolojik yobazlarız, uzak kıtalarda milyonlarca kahverengi derilinin ölümünün suç ortaklarıyız! diyor.

'BBC, ve Acının propagandaya dönüşümü' başlıklı bir başka yazısında, ülkesindeki politikaları sert bir dille eleştiriyor yine ünlü şarkıcı. İngiliz televizyonu BBC'nin, İsrail'in Filistin'de işlemiş olduğu insanlık suçuna göz yumduğunu söyleyerek BBC genel müdürünü açıkça 'İsrail yanlısı' olmakla suçluyor. Kanalın Filistin işgali sırasında gösterdiği 'objektif' tutumun 'yanlılığına' dikkat çeken Sarah'ın cesur eleştirilerinden İngiltere Dış İşleri bakanı da nasibini alıyor. Sarah, bakanın kendi halkı için değil İsrail'in menfaatleri için çalıştığını öne sürüyor bu cesur yazısında..

Sarah Gillespie'ın yazıları kadar şarkıları da cesur! Guantanamo mahkumları ile ilgili bir belgesel izleyen Sarah, terör suçlusu olarak dokuz yıldır cezaevinde tutulan Suudi asıllı Şakir Amir'in hikayesinden çok etkileniyor ve Onun için bir şarkı yapıyor. Sarah bu şarkının hikayesini konu ettiği bir makalesinde güçlü bir modernizm eleştirisi de yapıyor. Yazıda, Batıdaki modernleşmeden ve hakim islam fobisinden bahsediyor şarkıcı. Şakir'in cezaevinde tutulması için ispatlanmış herhangi bir delil olmadığını söylerken, bunu batıda var olan islam fobisinin bir kanıtı olarak gösteriyor. 'Zorla kapatılan kadınlar, vahşi kocalar ve gizli Uranyum zenginleştirme komploları' üçlüsüyle ifade ettiği bu fobinin temel ögeleriyle dalga geçiyor Sarah şarkısında. 'Bizim aydınlanma dediğimiz, hep başkalarının karanlıkları üzerinde duruyor. Avrupa'nın milli devletleri isimsiz milyonlarca yabancının toprakları üstünde kuruldu. Bugün bile eşitlik, özgürlük ve bireycilik diyerek göklere çıkardığımız değerler, başkalarının aynı değerlerden mahrum bırakılmasıyla ayakta. Şakir bunun sadece bir örneği' diyor ve ekliyor Sarah: 'Şakir'in iki çocuğuyla birlikte çektirdiği resmine baktıkça, bizim özgürlüğümüz uğrunda feda edilen sayısız ruhu hatırlıyorum..'
 
Sarah Gillespie, zulme uğrayan, ezilen grupların savunuculuğunu yapıyor şarkı ve yazıları aracılığıyla. Kendisi aynı zamanda İngiltere'deki savaş karşıtı hareketin en büyük destekçilerinden biri. Güçlü bir anti siyonist Sarah, Filistin'in kurtuluşu için pek çok kampanyada yer almış. Müslümanlara yönelik korku ve önyargılarla da savaşıyor ülkesinde. 'Yahudi bir adam dini inancı gereği sakal bırakıp gururla dolaşabilirken, müslüman bir adam aynı şeyi yaptığında 'tehlikeli bir islamcı' olarak yaftalanıyor. Benzer şekilde, inancı gereği örtünen bir kadın dinini yaşadığı için takdir görmezken, 'baskı altında tutulan, bastırılmış bir köle' olarak algılanıyor' diyerek, müslümanlara yönelik önyargıları ve çifte standardı eleştiriyor şarkıcı.
 
''Ben şarkılarımı, masum insanların hükümet politikaları yüzünden maruz kaldığı adaletsizliklerin farkına varılması için yazıyorum. Eğer sesimizi çıkartmazsak, bizler de özgürlük adına işlenen bu katliamların suç ortağı oluruz..'' diyen Sarah Gillespie'nin, ülkemiz sanatçıları için de bir örnek olmasını diliyorum. Kendi ülkelerinin ve insanlarının sorunlarına daha duyarlı şarkıcılardan, aşk acısı kadar insanların çektiği başka acıların da konu edildiği şarkılar dinleyip, yüksek sesle söyleyelim! Sıradaki parça daha adil, daha barışçıl bir dünya için gelsin...

Haber Ara