Dolar

34,6542

Euro

36,3428

Altın

2.932,13

Bist

9.636,12

Fransa saldırıları bize ne hatırlatıyor

11 Yıl Önce Güncellendi

2015-01-10 14:13:06

Fransa saldırıları bize ne hatırlatıyor
Malum dün Fransa'nın Başkenti Paris'te mizah dergisi Charlie Hebdo'nun merkezine silahlı kişilerce saldırı düzenlendi bu saldırıda 12 kişi öldü bir o kadar da yaralı var.
Avrupa karışık… Batı yas ilan etmiş. Olayı kınamak için insanları bir biri ile yarışıyor. 11 Eylül'den sonra batı için son 50 yılın en büyük katliamı deniliyor. Tamam, anladık Batı için böyle olabilir. Bu dünya 10 Fransız’ın ölümüne verdiği tepkiyi, Yemende, Cezairde, Afrika'da Suriye’de doğu Türkistan’da öldürülen 100 binlerce Müslüman için vermeyebilir. Onlar için bir Fransız bin Müslümandan değerli olabilir. Ama durun bir dakika bize ne oluyor? Neden biz olaylara ve meselelere kendi bakış açımız ile bakamıyoruz? Tıpkı onların Suriye’de katledilen 200 bin Müslümana soğukkanlı ve Real politikalar çerçevesinde baktıkları gibi.

Neden bir korku kapladı tüm İslami camiayı? Herkes bir özür dileme peşinde. Fransa'nın Mali'de, Orta Afrika'da yaptığı terörizme dilsiz kalanlar nasıl da hemen bülbül gibi şakımaya başladı. Şimdi hemen klasik yorumlar yapılmaya başlandı. "bu saldırı ile islamafobi hat safhaya ulaşacak, Müslümanlara zulüm etmek için bahane arıyorlardı zaten" vs. vs. vs. oysa Fransa gibi sömürgeci devletlerin zulüm etmek için bahaneye mi ihtiyaçları var. Sanki Fransa'da Müslümanlara zulüm edilmiyor mu? Keza Mali'de Orta Afrika'da?

Neden bütün meselelerde ve olaylarda tanımlamayı onlar yapıyor?
Neden her şeyin ismini onlar koyuyor? Oysa bizim de özgür tepkilerimiz, yorumlarımız, kendimize göre değerlendirmelerimiz olmalı değil mi?
Tamam, olayı kınayalım ama 'ama'yla başlayan cümleler kurmamıza neden izin vermiyorlar?
Bizim entelektüellerimiz 'ama'yla başlayan cümleler kurmaya neden korkuyorlar?
Yaşanan bu olayın nedenini, arka planını, işin içinde bir oyun ve komplonun olup olmadığını neden irdelemiyorlar?
İçlerinde gizledikleri ve haykırmak istedikleri şeyleri söylemeye neden çekiniyorlar?

Mesele neden sormuyorlar: Yahudiliğe ve Yahudilere hakaret etmenin kanunla suç sayıldığı ama Müslümanları geçtim 1,5 milyar Müslümanın en kutsal değer saydığı Hz Muhammed’e Hakaret etmenin ise fikir özgürlüğü kapsamında değerlendiren bir toplumun hiç mi suçu yok? Mesela İslam dünyası ve uleması neden bu derginin kapanması için ortaya siyasi bir irade koyamamışlar, böyle bir hadisenin yaşanabileceğini ve dolaysıyla da buradan Müslümanların zarar görebileceğini önceden neden kestirmemişler ve önlem almamışlar?
Mesela neden demiyorlar tamam anladık öldürmeyeceksin! Ama Sende çizmeyeceksin, Tahrik etmeyeceksin, teröre davetiye çıkartıp anarşi oluşturmayacaksın.

BATININ YAPTIĞI ÇİFTE STANDARTLIK

Hem bu ne çifte standartlık: ölüleri yarıştıralım demiyorum ama Allah aşkına söyleyin bana bu günlerde Fransa’da yaşanan olayın her gün bin katı İslam dünyasında yaşanmıyor mu?
Fransa’da yaşanan olaya en yüksek seviyeden tepki verenler, ağlayanlar İslam dünyasındaki olaylara neden Fransız kalmışlar. Suriye'de Müslümanların katliamını anlatmak için 15 dk. Yayın yapmayan malum medya 2 gündür Fransa’dan neden canlı yayın yapar?
Bu iki gün içinde İslam dünyasında; 2 bine yakın insan katledildi, ama dünya medyası 10 dk. Bile bu katliamlara değinmedi. İslam dünyasında öldürülenler sadece statik olarak kayda geçti.
Evet, bu ötekileştirme, küçümseme, aşağılama ve doğunun değerlerine saygı göstermeme bir yerlerde yanlışta olsa tezahür ediyor.
Batı menşeli akademisyenler, bilim adamları, uzmanlar vs. yaptıkları yorumlar ve değerlendirmeler bu sesiz çoğunluğunun kalbine dokunamıyor dedikleri ve ortaya koydukları tezler onlar için anlamlı gelmiyor.
Batıyı ve malum burjuvayı memnun etmek için kurulan cümleler ‘’kendin çal kendin oyna ‘’ oluyor problemin çözümünde bir faydası olmuyor çünkü kitleler onları dinlemiyor.

twitter.com/furkan_azeri

SON VİDEO HABER

ÖTV'siz araçta şartlar ne olacak?

Haber Ara