Terör örgütü İsrail için sonun başlangıcı
11 Yıl Önce Güncellendi
2014-07-20 23:38:13
Ebrehe’lerin filleri galip gelemeyecek bir kez daha göreceksiniz!
Ölmeye hazır olmayanlar ölüme hazır olan Gazze’yi yenemeyecek.
Bütün gelişmiş silahları da olsa şehadete sevdalı mücahitleri yenemeyecekler dünyaya sevdalı askerleri ile. Onların yaşamayı istediklerinden daha fazla şehit olmayı isteyen bir gruba karşı mağlup olacaklar.
Çakal sürüsü gibi saldırmalarına, katliamlarına ve içlerinde gizledikleri bütün korkularına rağmen göstermiş oldukları kabalıklar, hainlikler ve insafsızlıklar yıldıramayacak Allah yolunun fedailerini.
Gazze İsrail’in harakiri kılıcı olacak, kendi ölümü ile milyonlarca ölü ruhları uyandıracak ve bütün İslam âleminin kalbi; intikam için, küresel intifada için yanacak.
Gün gelecek beklediğimiz intikamın çığlıkları semayı inletecek. O gün için analar ölecek çocuklar yetiştiriyor. İntikam yeminleri ediliyor İslam ümmetinin kalbinde, sokaklarında… Artık içimizdeki İsrail’i koruyan mösyöleri tanıyoruz ve biliyoruz yok oluşun Filistin’den Gazze’den başlamayacağını.
Dönemin İsrail Başbakanı Golda Meir şunları söylemişti ya: “idrak ettim ki: BİZ DİLEDİĞİMİZİ YAPABİLİRİZ, ZİRA BU ÜMMET UYUYAN BİR ÜMMETTİR.” Artık öyle değil. İsrail farkında değil oysa GAZZE öyle bir lanetle vuruyor ki İsrail’i, 1,5 milyar İslam Alemi’nin ve dünyadaki bütün adil insanların kalbinde öldürüyor onu.
Gazze dünyadaki en fedakâr öğretmen ve mektep oluyor İsrail virüsünü tanımayan dünyaya karşı,
Ve biz artık biliyoruz bu çeteyle Kudüs’te büyük bir randevumuz olduğunu.
Gazze sorumluluklarını biliyor, ödevini yapıyor ve bedelini ödüyor. Peki ya biz?
Serin odalarımızda televizyon izleyerek gözyaşlarıyla yüzümüzü ıslatırken Gazze’deki kardeşlerimiz kanlarıyla ıslatıyorlar tüm bedenlerini. Haber sitelerinde dolaşırken birkaç sessiz ahu vah ile olayı geçiştirenlere karşı evlatlarını savaşta kaybetmiş Filistinli annelerin feryatları tüm kâinatı inletiyor. İsrail’in attığı her bombaya karşılık intikam bombaları patlaması gerekirken yüreklerde neden hala Müslümanların bazısı afoni hastalığından kurtulamıyor. İftara kadar vakit geçsin diye televizyonda haber izleyip iftardan sonra kafelerde vakit geçmesin diye dua edenlere karşı orda sahur iftar demeden şehadete koşanlar var. İftarını en lüks lokantalarda en pahalı yiyeceklerle açanlara karşı orda iftarını şehadet şerbeti ile açanlar var. Hiçbir zaman kaybetmeyecekmiş rahatlığı ile çocuğuna sarılan annelere karşılık orda her zaman kaybedecekmiş korkusu ile çocuğuna sarılanlar var ve de sarılamayanlar… Hiç bitmeyeceğini düşündükleri rahat bir hayatı yaşayanlara karşı orda ölümün gölgesinde özgürlüğü yaşamaya çalışan kardeşlerimiz var. Yere düştü diye kardeşini kucağına alıp seven abilere karşı orda şehit olan kardeşini kucağına alamayan abiler ablalar var.
Biz bunların neresindeyiz onun tahlilini kendi vicdanımızda tekrar yapalım. Ve eğer biz onlara yardım etmezsek Allah öyle bir topluluk getirir ki onlar korkmazlar ve sabah akşam Rablerini zikrederler. Onlar ki çocuklarını, belki de nikâhlarına yeni aldıkları eşlerini geride bırakıp onlara canlarıyla ve mallarıyla yardıma giderler. Sırf bardağı kırdı ve halıyı cam parçalarıyla kirletti diye evladına kızan babalara karşı onlar bedenleri paramparça bir şekilde Rablerine gidecekler ve Allah’a “ Ya Rabbi bu parçalanmış bedenim senin için yaşadığımın ve öldüğümün kanıtıdır” derler.
Peki, biz o grupta olabilecek miyiz?
https://twitter.com/furkan_azeri
SON VİDEO HABER
Haber Ara