Nerede AK Partinin gençleri, nerede cemaatler

Gazze ateş altında, Gazze’de çoluk çocuk demeden İsrail en iyi bildiğini yani öldürmeye devam ediyor.
Türkiye’de Cuma günü İstanbul başta olmak üzere bazı illerde Filistin Dostları tarafından protesto gösterileri yapıldı ama ne yazık ki bu gösteriler de hak ettiği kalabalığı göremedi.

Ne oldu Türkiye’deki Müslümanlara ne oldu…Suriye’de dram devam ederken, Irak’ta ölümler kol gezerken, Arakan’da hala Müslümanlar öldürülürken, Patani hala kendi kaderine terk edilmişken, Mısır’da zindanlar idamları beklerken, Bangladeş’te yeni idamlar kapımızdayken ne oluyor Türkiyeli Müslümanlara ki bu kadar sessizler, ne oluyor ki bu kadar eylemlerden uzaklar,neden sesleri gür şekilde ümmete yön verecek şekilde çıkmıyor…Ne oldu bize, size ne oldu…Sistem mi değişti, zulmün tanımı mı değişti yoksa iktidar olmanın getirdiği bir duygumu dur bu nedir

AK Parti gençliği nerede, hangi meydanı doldurdu hangi yüz binlik mitingleri yaptı da Mısır’da, Arakan’da Gazze’deki kardeşlerine moral verdi, onlara ses verdi.

Nerede AK Parti’nin kadın kolları. O anaları görmüyor musunuz ne yaptınız, uluslarası kurumları mektuplara mı, maillere mi boğdunuz, hemcinslerini arayıp ta eylem birlikteliği mi yaptınız. Ne bekliyorsunuz, öldürmekse adamlar en iyi bildikleri işleri yapıyor. Si ne zaman yüreğimizi soğutacak eylemlere imza atacaksınız…

Başbakan Erdoğan’ın sermayesinden yemekten ne zaman vazgeçeceksiniz. Ne zaman o söylemeden kendiniz bir şey yapacaksınız, Allah rızası için siz bu ülkede % 502den oy alıyorsunuz bu gücü ne zaman kullanacaksınız. Mitingler yapsanız meydanları doldurursanız korkmayın partiniz kapatılmaz, sesiniz kısılmaz…Kalkın o masalardan, ekranlardan, nargile cafelerden ve Allah için kardeşlerinizle dayanışacak ve dünyaya örnek olacak eylemelere imza atın

Türkiye’deki cemaatler eğer ümme hala öldürüyor ve hala eylemlerde birleşemiyorsanız, milyonluk meydanlar oluşturamıyorsunuz, sesiniz dünyayı titretemiyorsa siz neyin kavgasındasınız. Bugün birleşip bu haksızlığa karşı , Siyonizme karşı ses çıkaramıyorsanız yarın ahirette Ahmed Yasin’in, Filistin’in, Arakan’ın,Mısır’ın mazlumların yüzüne nasıl bakacaksınız
Şöyle bir vicdanlarımızı yoklayalım, kendimizle baş başa kalalım Allah rızası için ne yaptık mazlum kardeşlerimiz için bir düşünelim. Ne oldu mücadele azmimize, ne oldu dayanışmamıza ne oldu. Eğer şeyhiniz, parti lideriniz, dernek başkanınız gitmeyin diyorsa meydanlara terk edin onu bilin ki mazlumdan yana değil. Gidin camileri doldurun, dua meclisleri oluşturun, yüz binlik gösteriler organize edin, dünyanın sağır ve dilsizlerini mail yağmuruna tutun ama bir şeyler yapın

Ne oldu bize, biz muhalif kalarak, mazlumun kimliğini ayırmadan, haksızlığın kimden kime karşı geldiğine bakmadan tavır koyardık. Hep lafla peynir gemisini yürütmeye alışanlarla çok takılmaya başladık. Klavye mücahitliğine soyunanlarımız meydanlara gelmez oldu. Bir kova su dökersek diye başlayan ağabeylerimiz nerede, nerede meydanların yiğitleri
Ey AK Partinin gençleri, hanımları, sivil toplum kurumları, cemaatler velhasıl sorumluluk sahibi olanlar gelin her şeyi iktidardan beklemeyin, her şeyi de onlara yüklemeyin. Allah yarın size iktidar olup olmadığınızı sormayacak, haksızlığa karşı durup durmayacağınızı soracak.

Bugün tavrınızı ve safınızı seçme vaktidir…Eğer bir medeniyet inşa edeceksek, eğer mazlumlara ses olacaksak eğer Allah rızası için çalışacaksak önce Kudüs’ün ruhunu taşımalıyız…Hadi belediyeler iptal edin o Ramazan eğlencelerini ümmeti uyandırın sizde...İnsanlar ölüyor, çocuklar ölüyor. Kendi kardeşlerinizi,çocuklarınızı görün ve ne yapmanız gerekiyorsa yapın

ŞEYH AHMET YASİN'İN DUASI

ALLAH’ım! Ümmetin suskunluğunu Sana şikayet ediyorum!
Ben ki kocamış bir yaşlıyım. Kurumuş iki elim, ne kalem tutuyor ne de silah!..
Sesimle yeri inletecek güçte bir hatip de değilim!..
Ben ki saçları ağarmış, ömrünün son demlerinde, türlü hastalıkların yıktığı ve üzerinde zamanın belalarının estiği biriyim!..
Tek isteğim benim gibi, Müslümanların zaaf ve aczinden müteessir olanların yazmasıdır!..
Siz ey Müslümanlar! Suskun ve aciz, helak olmuş ölüler!..
Hâlâ kalpleriniz sızlamıyor mu, başımıza gelen bu acı felaketler karşısında?..
Bir halk yok mu? Hiç mi kimse yok,ALLAH için ve ümmetin namusu için kızacak?..
Şerefli direnişçilerken, bizleri katil teröristler olarak ilan edenlere karşı duracak!..
Bu ümmet utanmaz mı, şerefi çiğnenirken? ..
Siyonist katilleri ve uluslararası işbirlikçilerini görmezden gelirken!..
Omuzlarımıza el verecek ve göz yaşlarımızı silecek bir bakış!..
Bu ümmetin kurumları, sivil güçleri, partileri, teşkilatları ve bariz şahsiyetleri,ALLAH için kızmaz mı!? Tümü birden sokaklara dökülüp, bizim için dua etmeye;
Ey RABBimiz! Gücümüzü topla, zaafımızı gider ve mümin kullarına yardım et! diye çağıramaz mı!?..
Buna da mı gücünüz yetmiyor!?..
Yakında bizim büyük ölümlerimizi duyacaksınız, o zaman alınlarımızda şu yazılacak:
Bizler direndik! İleri atıldık ve kaçmadık!..
Ve bizimle birlikte çocuklarımız, kadınlarımız, yaşlılarımız ve gençlerimiz ölecek!..
Onları, bu suspus ve bön ümmete yakıt yapacağız!..
Bizden, teslim olmamızı ve beyaz bayrak dikmemizi beklemeyin!..
Çünkü biz, bunu yapsak da öleceğimizi biliyoruz. Bırakın savaşçı onuruyla ölelim!..
Dilerseniz bizimle olun, elinizden geldiğince, öcümüzü sizden her biri boynuna taksın!..
Dilerseniz bize acıyarak ölümümüzü izleyin! ..
Temennimiz, ALLAH’ın, emaneti savsaklayan herkesten kısas almasıdır!..
Umarız bizim aleyhimize olmazsınız! ALLAH aşkına, bari aleyhimize olmayın!..
Ey ümmetin liderleri, ey ümmetin halkları!..
ALLAH’ım! Sana şikayette bulunuyorum Sana şikayette bulunuyorum..
Sana şikayette bulunuyorum..
Gücümün azlığını, imkanımın yetersizliğini ve insanlara karşı zaafımı sana şikayet ediyorum..
Sen mustazafların RABBisin Sen bizim RABBimizsin Bizi kime bırakıyorsun?..
Bize cehennem olacak uzaklara mı? Veya düşmana mı?..

ALLAHım! Akıtılan kanlar, dokunulan ırzlar, çiğnenen hürmetler, yetim bırakılan çocuklar, oğlunu yitirmiş anneler, dul kalmış kadınlar, yıkılmış evler ve ifsad edilmiş ekinler aşkına sana şikayette bulunuyorum…
Sana şikayette bulunuyorum! Gücümüz dağıldı ve Birliğimiz bozuldu Yollarımız ayrıldı Halkımızın zaafını ve ümmetimizin bize yardım edip, düşmanı yenmedeki aczini Sana şikayet ediyoruz…
(Bu yazıda lütfen vicdani sorumluklarını yerine getirenler alınmasın...Onları cüma günü Türkiye'nin bir çok yerinde gördük Allah razı olsun)