750 Lira
16 Yıl Önce Güncellendi
2010-08-10 10:29:00
Canlı-cansız herşeyin varlığını borçlu olduğu yüce peygamber (s.a.v).
Cennete girdiğinde “ümmeti, ümmeti..” diye ağlayıp ümmeti için Cenneti bile terk eden zat (s.a.v).
Bize bizden daha çok değer veren ancak bu değere karşılık hakaret ettiğimiz, değerlerin en değerlisi zat (s.a.v).
Ve O’nun değeriyle değerlenmek yerine O’na hakaret ederek esfel-i safiline düşen Önder Sav.
İçimizdeki Danimarkalı Önder Sav, hacca gitmek isteyen bir partilisini vazgeçirmek için “Boşver Araplara para kaptırma. Bakarsın Muhammed seni bırakmaz, sen yine şey yapma “ demişti. Mahkeme de onu 750 Lira ile cezalandırdı.
Kulun adaletinin reva gördüğü ceza bu kadar. Belki de hiç vermeyeceklerdi de tepkilerden çekindikleri için 750 Lira gibi bir rakamda karar kıldılar. Daha büyük bir cezayı da muhtemelen çok görmüşlerdir.
Hukukçu, kanunlar yerine inançlarına göre karar verince böyle oluyor.
Siyasetçi de hukukçudan cesaret alıp rahat rahat küfrüne devam ediyor.
CHP’nin ebedi sekreteri belki de ömrünün son demlerinde dönüşü olmayan bir yola girdiğini düşünerek küfrünü kusmuş oldu.
Ne hazindir ki bu zat müslüman doğmak gibi büyük bir ilahi ayrıcalığa sahipken kendisine verilen bu nimeti elinin tersiyle itmek yetmezmiş gibi başkalarını da hak yoldan vazgeçirip mürtedlik yoluna saptırmaya çalışıyor.
Oysa daha dün öğrendiğimize göre büyük Rus yazarı Tolstoy, zamanında Peygamberimizin (s.a.v) hadislerinden çok etkilenip derleme bir hadis kitabı çıkarmış. Fakat dönemin Rus Önder Sav’ları halkın bu kitaptan etkilenebileceğini düşünerek kitabın yayımlanmasını yasaklamışlar.
Tolstoy gibiler la-dini ortamlarda Hakk’ı ve Hakk’ın resulünü bulurken bizimkiler sudaki balığın suyu bilmemesi gibi koca bir ömrü imandan-inançtan bihaber geçiriyorlar.
Yarın hak divanına çıkıldığında 750 liranın hesabı elbette sorulacak. Yalnız o divanda ümmet de sanık olacaktır.
Çünkü peygamberimize yapılan bu hakarete ve hakaret gibi cezaya karşı farz-ı kifayemizi yeterince yerine getiremedik.
Bediüzzaman Hazretleri’nin dediği gibi; “ Cehennem lüzumsuz değil, cennet ucuz değil”
Varsın cehennemi isteyenler cehenneme girsin.
Peki cennet ehli ümmeti cehennemden kim kurtaracak?
Peygamberimiz (a.s.m) "Nefsim elinde olana yemin ederim ki, sizden herhangi bir kimse beni babasından ve çocuğundan daha çok sevmedikçe iman etmiş olamaz.” diyor.
Peygamberimize (a.s.m) sahip çıkmayan onu sevmiş olur mu?
Peygamberimize (a.s.m) önce hakaret eden, sonra da verdikleri ceza ile dalga geçenleri en azından kalben buğz etmek gerekmez miydi?
Birisi babamıza küfretse bu kadar sessiz kalır mıydık?
Ben ne bir protesto ne de bir tepki haberine rastladım. Bu mesele cılız haberlerle geçiştirildi gitti.
İnşaallah bu meselede gafletimizin esiri olmayız. Geçmişte inanan insanların da başlarına sırf vurdumduymazlıkları yüzünden felaketler gelmişti.
Peygamberimize (a.s.m) hakaret edenlere karşı bila şiddet, medeni dairenin dışına çıkmadan tek ses, tek vücut olup ona layık bir ümmet olmak bizlerden bir ihsan değil bir borçtur.
Hesap gününde onu (a.s.m) en çok koruyan muhakkak ki en çok korunup en çok şefaate nail olacaktır.
Onun (a.s.m) elbette ki korunmak için bize ihtiyacı yok.
Bu kervan bizsiz de yürür.
Ama biz bu kervan olmadan menzilimize varamayız.
750 Liranın hesabı sorulmadan hesabını faillerine biz soralım. Bir de onların günahlarına ortak olmayalım.
Bize kendi günahımız yeter.
SON VİDEO HABER
Haber Ara