Dolar

34,5167

Euro

36,1695

Altın

2.981,59

Bist

9.367,77

Batının Kurnazlığı, Doğunun Saflığı

14 Yıl Önce Güncellendi

2011-09-20 15:55:34

Batının Kurnazlığı, Doğunun Saflığı


Winston Churchill zamanında “ İngiltere’nin dostu yoktur. İngiltere’nin çıkarları vardır.” demişti. Bu sözün tüm Batı için geçerli olduğunu son günlerde Ortadoğu’da olup bitenlere bakarak anlamak mümkün.

Batının gerçek yüzünü en son Libya’da görmek nasip oldu. Libya halkına vize bile vermeyenler koşa koşa Libya’yı ilk önce ziyaret etme yarışına giriyorlar.Fransa yüzyıllarca işgal ettiği Cezayir’de daha elli yıl önce bir milyon kişiyi katletmişken kalkıp Libya’yı Kaddafi’den kurtarmaya çalışıyor. Aylarca Libya’yı bombaladılar. İlginçtir ki (!) bombalar sivilleri de öldürüyordu.Neyse ki Kaddafi kaçtı gitti ve Fransa’nın niyeti ortaya çıktı. Anlaşıldı ki Fransa tüm o bombaları petrolün yüzde otuzbeşini almak için Kaddafi’nin üzerine yağdırmış. Her zaman ki gibi cüzdanını vicdanla kamufle etmiş.

Fransa’nın parsadan büyük pay kaptığını gören İngiltere başbakanı da daha Sarkozy Libya’ya inmeden ona yetişmiş oldu. Petrolü gören akbabalar gibi üşüşüyor Libya’nın üstüne. Boşa da değil hani. Goldman Sachs isimli banka görünümlü bir akbaba Kaddafi’den 1,3 milyar dolar alıp 30 milyon dolar olarak geri vermişti. Batı bankalarında tutulan, Libya’ya ait 160 milyar dolar paradan bahsediliyor. Bu paralar da muhtemelen çeşitli dalaverelerle kuşa dönecek.

Bunun gibi Körfezdeki Arap ülkelerinin milyarlarca dolarlık parası da son ekonomik kriz bahane gösterilerek batırılmıştı.

Avrupa petrol üreticisi ülkeleri öyle bir tuzağa düşürmüş ki, petrolü kendileri çıkarıyor, ham olarak kendileri alıp benzin, mazot, vs.ye dönüştürdükten sonra Ortadoğu ülkelerine geri satıyor. Mesela İngiltere’nin ve Hollanda’nın nerdeyse hiç petrol yatağı yok. Ama en büyük 3 petrol şirketinden ikisi olan Shell ve BP bu ülkelere ait. Her birinin yıllık cirosu bir Libya’nın, Bahreyn’in, Suudi Arabistan’ın veya Katar’ın yıllık gayri safi milli hasılasından daha fazla. Petrol üreticilerine yine de 3-5 bir şey kalıyor ama o paralar da Batı bankalarında yok olup gidiyor. Petrolün çıktığı ülkelerde kargaşa hiç eksik olmamıştır. Halk cahil ve fakir kalmıştır. Fakat o petrolü kontrolünde tutan batı ülkeleri müreffeh bir hayat yaşıyorlar.

Şu bir gerçek ki doğu milletleri olarak Batılılarla mücadele etmede zayıf kalıyoruz. Onlar kadar gelişmiş bir teknolojiye, iş ve sanayi kültürüne sahip olamamanın yanı sıra onların güler yüzüne hemen inanma zaafı onları sömürgeci, doğuyu sömürülen yapmıştır. Doğu hep Batının da kendisi gibi dürüst olduğu hatasına düşmüştür. Mertlik, cömertlik, dürüstlük, merhamet, dostluk gibi kavramların maddeci Batıda karşılık bulmadığını, orada düzenin güç ve çıkar üstüne kurulduğunu biraz da iyi niyetinden olsa gerek anlayamamıştır.

Eğer Batı dürüstse neden zalim Kaddafi’yi bombalarken, İsrail’i kınamaktan bile çekinir? Zulümse Filistin’deki de zulüm değil mi? Bu vurdumduymazlığın sebebi Filistin’de petrol olmayışı olmasın sakın? Hadi Filistin’i bıraktık. Neden Yemen ve Suriye’ye müdahale etmezler. Orda da diktatörler var. Ama getirisi olmayan bir isyana müdahil olmak işlerine gelmiyor.

Bunca karamsarlığa rağmen diktatörlerin tek tek devrilmesi ilerisi için umut vermiyor da değil. Daha önceki Arap baharları yazı görmeden kışa dönmüştü. Bu sefer geçmişten ders alırlarsa ve gerçek dostlarını bilirlerse aynı çukura bir daha düşmeyebilirler. Bilhassa kimi dost edinecekleri çok önemli.

Ben şahsen değişim için bu ülkelerin Türkiye ile olan ilişkilerini kriter alacağım. Türkiye bas bas bağırıyor gelin dost olalım, birlik olalım diye.

Verecekleri cevap, içinde bulundukları havanın bahar mı kış mı olduğunu anlamaya yetecektir.

Bekleyip göreceğiz.

Haber Ara