Amerika ve Avrupa’da hükümet içi ve dışı bazı grupların da bilinçli propagandası ve 11 Eylül saldırıları gibi olaylar da bahane edilerek Müslümanlarla terör özdeşleştirilmiş durumda. Batıda her Müslüman potansiyel bir terörist ya da işbirlikçisi olarak görülüyor.
Durumun böyle olmadığı herkesin malumu. Fakat Batıdaki aşırı sağcıların ve taraflı medyanın çabaları sonucu bütün Müslümanların terörist olduğu algısı oluştu. Oysa bunun böyle olmadığını bizzat kendi güvenlik kurumları doğruluyor.
Amerikan federal istihbarat örgütü FBI’nın websitesinde 1980-2005 yılları arası Amerikan topraklarında düzenlenen terörist saldırıları gerçekleştirenlerin dökümü şöyle;
Latinolar: % 42
Aşırı Solcular: %24
Aşırı İslamcılar: % 6
Aşırı Yahudiler: % 7
Komünistler: % 5
Diğerleri: %16
FBI’nın verilerinden de görüleceği üzere Amerikalıların üzerine titrediği Yahudiler Müslümanlardan daha fazla saldırıda bulunmuş. Müslümanların saldırıların yüzde 94’ü ile bir alakası yok. Ne var ki sadece Müslümanların işlediği suçlar haber yapılırken, diğerlerinin vukuatları adi bir vaka olarak geçiştiriliyor.
Avrupa’daki durum Amerika’dakinden farklı değil. Ordaki durum da İslamofobicilerin “ Bütün Müslümanlar terörist değildir ama teröristlerin nerdeyse tamamı müslümandır” tezini çürütüyor.
Europol’ün (Avrupa Polis Ofisi) sitesinde 2007-2008-2009 yıllarında işlenmiş terör saldırılarının failleri şöyle sıralanmış;
Ayrılıkçılar: % 84,8
Diğer: % 8,3
Solcular: % 6,5
İslamcılar: % 0,4
Yukarıdaki istatistiklerde de görüleceği üzere Avrupa’da meydana gelen terör faaliyetlerinin % 99,6’sı ile Müslümanların bir ilgisi yok. Ama Avrupalılara sorarsanız teröristlerin hepsinin Müslüman olduğunu iddia ederler. Yüzde 99,6 lık koca bir oranı görmezler ama yüzde 0,4 lük rakamı gözlerinde büyütüp Müslümanlara terörist muamelesi yaparlar.
Dünyanın diğer bölgelerinde de durum farklı değil. Mesela, Hindistan’daki terörist faaliyetlerin sadece yüzde 9’u Müslümanlarca gerçekleştiriliyor ve bütün olaylar Pakistan’la Hindistan arasında paylaşılamayan ve iki ülkeyi 3 defa savaştıran sorunlu Keşmir bölgesinde vuku buluyor. Buna rağmen Hindistan’da da bütün teröristler Müslümandır (!).
Maalesef tüm dünyada ve özellikle Batı’da güvenlik birimlerinin verileri Müslümanları temize çıkarmasına rağmen Batı halkının algısı Müslümanları terörist olarak kabul etmeye devam ediyor.
Bu algının oluşup gerçeklerin üzerini örtmede medyanın çok büyük rolü var. Batı medyasının Yahudilerin kontrolünde olması (onun da istatistikleri var), İslam düşmanlarının İslam aleyhine propaganda yapmasını kolaylaştırıyor.
Yukarıdaki istatistiklerde de görüleceği üzere Yahudiler Müslümanlardan daha çok terörist faaliyetlere girişiyorlar. Ancak Yahudiler terörist bir saldırıda bulunduğunda failler “ aşırı Yahudi” olarak tanımlanırken, aynı fiili bir Müslüman yaptığında İslamcı terörist olarak adlandırılıyor ve haber abartılarak halkın Müslümanlarla ilgili algılarının değişmesi sağlanıyor.
Ayrıca Müslümanlara saldırmak ve onları kötülemek daha çok prim yapıyor. Yahudileri eleştirirseniz kariyeriniz de iş hayatınız da biter. Ama Müslümanları yerin dibine batırdıkça daha yükseklere çıkarsınız.
Ancak İslam düşmanlığının bu kadar yükselmesinde bilinçli manipülatörler kadar onlara inanan halkın da suçu var. Gerçekler ortadayken yalan-yanlış haberlere itibar etmek, eğitimli, medeni olduğunu iddia eden bir toplumdan çok muvazene kabiliyeti olmayan aptal toplumlara yakışır.
Eğer yukarıdaki istatistikler Müslümanların aleyhine olsaydı “ Bütün Müslümanlar terörist değildir ama teröristlerin nerdeyse tamamı müslümandır.” tezi belki doğru olurdu.
Ama işlenen suçların sadece yüzde 0,4’ünün faili Müslümanlar olduğuna göre kalan % 99,6’lık kısmı görmeyen Batılılara “ Bütün batılılar aptal değildir ama bütün aptalların nerdeyse tamamı Batılıdır” sözüyle karşılık vermek gerekecek.
Ne yapalım? Gerçekler acıdır.