Dolar

34,5332

Euro

36,1735

Altın

2.967,35

Bist

9.549,89

Devrimciyi devirmek devrim midir?

15 Yıl Önce Güncellendi

2011-03-02 11:24:39

Devrimciyi devirmek devrim midir?

Ortadoğu’daki halk isyanları karşısında Batının çifte standartlı tavırları onların da işin içinde olduğunu ve bugüne kadar diktatörler safında yer aldığını gün yüzüne çıkarmış oldu.
Başbakan Erdoğan’ın da ifade ettiği gibi Amerika ve Avrupa’nın zulüm gören Arap-Müslüman halkıyla bir işi yok.
Batı, Mısır’da İsrail’i, Libya’da petrol kuyularını koruyor. Eğer Kaddafi, Bin Ali ve Mübarek orduları tarafından desteklenseydi Batılılar halk isyanlarına destek verir gibi görünmezlerdi. Baktılar ki halk galip gelecek, onlar da halktan yanaymış gibi göründüler.
Muhtemelen Washington, Londra, Paris, Tel Aviv gibi başkentlerde durumun Batının aleyhine dönmemesi için isyanın çıktığı ülkelerde kimin veya kimlerin iktidara geleceğinin hesapları yapılmaya başlanmıştır. Batının müstakbel iktidar adaylarını yakında CNN, BBC gibi televizyonlarda görebilirsiniz. İstemedikleri kişi ve grupların nasıl karalandığını yine Batı medyasından ve Türkiye’deki yerli şubelerinden izleyebilirsiniz.
Başındaki diktatörlerden kurtulan ülkelerin Batının güdümünden uzak, egemen birer ülke olmaları için biraz daha zamana gerek var. Çünkü zengin petrol kaynaklarına sahip bu ülkelerin Batılılarca haline terk edilmesi mümkün değildir.
Bir kere bu ülkelerin Batının kontrolünden çıkması demek petrolün de kontrolden çıkması demek olacağından, petrol fiyatlarının Batı ekonomilerinde tıpkı 1973’teki gibi bir krize neden olacağı ve bu krizin domino etkisi yaparak bütün Batı ekonomilerini çökerteceğini Amerika ve Avrupa çok iyi bilir. Böyle bir krize maruz kalmamak için Batılılar Ortadoğu’da müdahil olmaya devam edeceklerdir.
Diktatörlere alternatif olarak gösterilen liderlerin nerdeyse tamamı halk isyanları başlayıncaya kadar Avrupa veya Amerika’da yaşıyorlardı. Bu insanlar yarın iktidar veya muhalefette olurlarsa yıllarca yaşadıkları Batı ülkeleri ile çekişmeyeceklerdir. Avrupa ve Amerika’nın bahsi geçen ülkelere manipülasyonu sürgünden dönen bu liderler üzerinden olacaktır.
Ancak şu kesin ki Ortadoğu’da hiç bir şey eskisi gibi olmayacaktır. Hiçbir iktidar Kaddafi ya da Mübarek gibi demir yumrukla yönetemeyecektir.
Aslında geçmişin mazi olduğunu Batı da biliyor. Onların amacı hasarı en aza indirebilmek. Artık kendi kontrollerinde bir diktatör yoksa bile Türkiye’de olduğu gibi yıllarca Batı yanlısı bir ordunun gölgesinde sözde demokrasi de işlerini görür. Muhtemelen de diktatörlerin yerini çakma demokrasiler alacaktır.  Böylelikle Batının görünmez sömürgeciliği devam edecektir. 
Dolayısıyla halkın diktatörlerle mücadelesi ve onları devirmesi halk devriminin sadece yarısıdır dersek yanılmış olmayacağız.Diktatörlerin bunca yıl ayakta kalmasının sebebi Batının desteğidir. Her ne kadar diktatörler artık yoksa bile Batı yerli yerinde duruyor ve Arap ülkelerini Arap halkına teslim etmek gibi bir lükse girmeyeceklerdir.
Eğer Batılılar gerçekten demokrasi yanlısı olsalardı bu ülkelere bağımsızlıklarını verdiklerinde ülkeyi despotlara emanet etmezlerdi. Ya da Mübarek, Kaddafi ve diğer despotları daha ihtilal yaparken devirirlerdi. Bunu yapacak güçleri her zaman vardı. Ama onlar kendi halklarının refahı için Arap halkını feda etmeyi tercih ettiler.
Sonuç olarak, Arap halkının devrimi henüz bitmemiştir ve bitmesi için Batıdan ve Batıcılardan fiilen de kurtulmaları gerekmektedir. Bunun için Amerika’ya, Avrupa’ya ya da İsrail’e savaş açmak gerekmiyor. Savaş çözüm de değildir. Hepten ilişkileri kesmek de çare değildir.
Ama aşamalı bir şekilde eldeki doğal kaynaklar kontrol edilse, elde edilen gelir arttırılsa, gelirler halkın eğitimine ve istihdamına yatırılsa zaman içinde daha güçlü, daha müreffeh Arap ülkeleri görebiliriz.
Mesela dünya petrollerini elinde tutan bir çok Arap ülkesi ve İran hala benzin üretemiyor. Batılı şirketler ham petrolü alıp benzine dönüştürdükten sonra tekrar Arap ülkelerine satıyorlar. Benzinin de Araplar tarafından üretilip dünyaya pazarlandığını düşünürsek petrolden elde edilen gelir çok daha fazla olacaktır.
Eğer yeni dönemde halk petrol parasıyla uyutulursa diktatörlerin devrilmesinin hiçbir faydası olmayacaktır. Refah içinde yaşamakla özgürlük aynı şey değildir. Arap halkının özgürlüğü sadece kukla rejimlerden değil, kendine ait olan kaynakları Batının esaretinden kurtarmaktan geçiyor.  Aksi taktirde halk devrimi yarım kalmış olur ve rejimler değişse de esaret devam edecektir.

Haber Ara