Geçen hafta Amerikan meclisinden 126 milletvekili Obama’ya mektup göndererek Türkiye’nin uyarılmasını isteyip, Türk-İsrail ilişkileri kötüleşirse Amerikan-Türk ilişkilerinin zedelenmesi uyarısında daha doğrusu tehtidinde bulunmuşlardı. Son günlerde Türkiye’nin kayan eksenini (!) düzeltmek ya da Türkiye’yi hizaya getirmek için oluşan bu hareketlilik belli ki Yahudi lobisinin sponsorluğunda gerçekleşiyor.
Ben Türkiye’nin bedeli ne olursa olsun İsrail’le aynı eksende durup onun suç ortağı olmasından kurtulmasının zamanının geldiğini düşünüyorum. Eksen kayması Türkiye için güdümlü bir ülkeden özgür bir ülkeye geçiştir. İHH konvoyuna yapılan saldırı ve son yaşanan terör olaylarının aynı eksendeki ülkeler tarafından yapıldığı apacık ortadayken hala bu şer grubunun üyesi olmak kanımıza dokunuyor.
Bize “yerinde dur” diyenlerin de kendi eksenlerini sorgulamalarının zamanı geldi de geçiyor artık.İnsan aynadan bakınca sadece kendi yüzünü görür. Onun için başkasının simasını kendi simasından daha iyi bilir. Amerika da eksen bağlamında kendisinden çok başkalarının eksenini iyi görüyor.
Oysa kendi konumlarını sorgulasalardı yıllardır İsrail’in ekseninde gezindiklerinin farkına varırlardı.
Evet. Amerika, yahudi kökenli 7 milyon vatandaşı ve onların güçlü lobilerinin esaretinde İsrail’e tabi olmuş durumda.
Nasıl mı?
Bir ülke düşünün ki başkan adayları seçim kampanyalarında halka “ İsrail’i korumak için elimden geleni yapacağım” diye vaatte bulunurlar.
Bir hükümet düşünün ki İsrail’e her yıl yüksek miktarlarda sermaye ve askeri yardımda bulunur.
Bir ordu düşünün ki kendi ülkesi için değil başka bir ülke için ölür; 11 Eylül saldırısında ölenler aslında İsrail için öldü. Irak ve Afganistan’da ölen 4 binden fazla Amerikan askeri de İsrail için öldü. Eğer İsrail diye bir devlet olmasaydı ya da var olup da bu kadar zalim olmasaydı ne 11 Eylül saldırısı, ne Irak ne de Afganistan savaşı olurdu.
Amerika’nın son 10 yılda gerçekleşen bu savaşlarda kayıp sayısı 10 bini bulurken, İsrail’in aynı dönemde Hamas’la ve Hizbullah’la yaptığı savaşlarda verdiği kayba eceliyle ölen İsraillileri ekleseniz bile o kadar çıkmaz.
Şeytana taşeronluk yapan bir ülkeden yana olursanız onların zulmüne de ortak olursunuz.
Amerika İsrail’den bağımsız bir ülke olmadığı için bugüne kadar İsrail adına kiralık katillik yaptı. İsrail’lilerin yaşaması için kendi askerlerini feda etti. Milyonlarca müslümanı aslında kendisinin olmayan, İsrail’e ait savaşlarda katletti.
Bugüne kadar onlarca müslüman ülkeye ya müdahale etti ya da işgal etti.
Libya’yı bombaladı. Somali’ye girdi. Irak’ı ve Afganistan’ı işgal etti. Pakistan’ı karıştırdı. Filistin’deki zulme göz yumdu. Mısır, Suriye ve Ürdün’e karşı İsrail’e askeri destek verdi.
İran’a olmayan nükleer silahların hesabını sorarken İsrail’in çöl altına gizlediği atom bombalarından hiç bir zaman bahsetmedi. Bu iki yüzlülüğü daha önce Pakistan’a da yapmıştı. Pakistan’ı atom bombasına sahip olduğu için istikrarsızlığa iten Amerika, pişkince “ Hindistan’ın nükleer silah sahibi olmaya hakkı var” demişti.
Aynı Amerika 9 masum insanı İsrail’in kurşunlarıyla katledilen Türkiye’ye şimdi sopa gösteriyor. Oysa İsrail bir askerini kurtarmak için günlerce Gazze’yi bombalayıp 2000 insanı şehit etmişti. Yine Hizbullah tarafından bir kaç askeri kaçırılan İsrail, 2006’da Lübnan’ı yerle bir edip binlerce insanı öldürmüştü.
Bugünlerde Türkiye’yi kazanmak (!) için terör kartını kullanan İsrail-Amerika ikilisi yakında sözde Ermeni soykırımı, ekonomik saldırılar vs. gibi enstrümanları da piyasaya sürerler.
Gün karar verme günü. Ya Türkiye daha İsrail’in yörüngesinde olduğunu bile fark edemeyen Amerika’ya tabi olur, dolayısıyla İsrail’in uydusu olur , ya da özgür ve doğru rotalarda (sırat-ı müstakim) yol alır.
Bu yol zordur ama kargaların pardon İsrail’in kılavuzluk ettiği yollardan daha iyidir.