Geçen gün sözde komik bir karikatür dergisinde yayınlanan iğrenç bir karikatürde, camide namaz kılan cemaat tasvir edilirken cami duvarlarındaki güzel hatlarla yazılmış ayetler yerine “Allah yok, din yalan” yazısını gördüğümde aklıma Danimarkalıların Peygamberimize (a.s.m) yaptığı karikatürlü hakaret ve Bediüzzaman Hazretlerinin “ Cennet ucuz değil, cehennem lüzumsuz değil” sözü ile ümmetin başarısı için üç tane 1’in farklı birlikteliklerini baz alarak oluşturduğu formül geldi.
Vücuduna bile hükm edemeyen, kalbine bile “dur” dediğinde kalbinin dinlemediği, kendisine karşılıksız nice nimetler verilen bir insanın bu kadar ihsan karşısında Allah’a şükrünü arz etmek yerine onu yok sayması ve çizgileriyle başkalarının da kafasını bulandırması şüphesiz ki Cehennem’i hak ettirir. Bunca inanan insanın gözünün içine baka baka onların inançlarına hakaret eden biri için “Zalimler için yaşasın Cehennem” demekten başka bir şey gelmiyor elden.
Bu insanların bizim toplumumuzdan çıkması, ümmet olarak neden zayıf düştüğümüzün de cevabını veriyor. Gerçekten de üç tane 1 alt alta gelirse 3 kıymeti var. Ama üç tane 1 yan yana gelirse 111 kişilik kıymeti olabiliyor. 3 kişinin inançla, ihlâsla yaptığı bir şeyi bazen 111 kişinin yapamadığına hepimiz şahit olmuşuzdur ya da duymuşuzdur. Yeter ki insanlar ihlasla hareket etsinler.
Aslında bu formülden başarısızlığın formülü de çıkıyor; üç tane 1’den birisi 0 olursa (1,0,1), yani birisi samimiyetsiz kalırsa hem kendisine zarar verir hem de diğerlerinin gücünü de üçte bir oranında azaltır. İki samimiyetsizle bir ihlaslı (1,0,0) bir araya geldiğinde bütün yük ihlaslı olanın sırtına biner. Toplumun tamamı inancında gevşekse (0,0,0) o zaman o toplum başka toplumlarca istilaya edilmeye ve sömürülmeye mahkumdur.
Bir ihlâslı, bir neme lazımcı bir de din düşmanı bir araya gelirse (1,0,-1), din düşmanı ihlâslının emeklerini zayi edip neme lazımcı da seyirci kalacağından, toplum için yine felaket var demektir. Türk toplumunun içinde bulunduğu durum şu anda bu şekilde. Birileri canla başla hem kendisi hem etrafı hem de toplumu için çalışırken başka birileri de umursamaz bir biçimde olup bitenleri sadece seyrediyor ve tahrip için çalışan diğer birine bilmeden destek oluyor.
Vurdumduymazlar bu kadar gafil olmasalardı, (-1) ile temsil ettiğimiz karikatüristler Müslüman memleketinde küfrünü böyle kolay kusamazlardı. Onların yüzünden gerçek Danimarkalılar yerine içimizdeki Danimarkalılarla mücadele etmek zorunda kalıyoruz.
Türk vatandaşı Danimarkalılara gelince; Allah’a inanmamaları ve dini yalanlamaları kendilerini bağlar. Ancak çoğunluğu Müslüman olan bir ülkede halka küfür servisi yapmaları kabul edilebilir bir davranış değildir. Nasıl ki birileri onların kolundan tutup namaza götürmüyorsa onların da namaza küfr etmeye hakları yoktur. İnanmıyorlarsa bile inananlara saygı göstermek zorundalar. Ya da küfür kardeşi oldukları Danimarkalıların yanına taşınırlar.
Hiç olmazsa çok 1’imiz olmasa bile -1’lerimiz de olmaz.