Tunus, Mısır, Yemen ve şimdi de Suriye’de diktatörleri devirmek için çıkan isyanlara, Batının sözde desteği olmakla birlikte fiili bir desteğinin olmadığına şahit oluyoruz.
Ancak NATO Libya’da Kaddafi’nin devrilmesi için bu ülkeyi sürekli bombalıyor. Batılı ülkeler diğer ülkelerdeki isyanlarda güç kullanma gereği duymadılar. Fakat Libya’da isyan çıkar çıkmaz NATO güçleri askeri üslerin yanı sıra bizzat Kaddafi’nin saraylarına da saldırarak onu öldürmeye çalıştılar. Saldırılardan birinde Kaddafi’nin bir oğlu ve üç torunu öldü.
Ben NATO’nun Libya’daki sivil halkı zulümden kurtarmak için Kaddafi güçlerine saldırdığına hiçbir zaman inanmadım. Eğer amaç sivilleri korumak olsaydı diğer Arap ve Arap olmayan ve fakat sivillerin diktatöre baş kaldırdığı ülkelerde de NATO bombardımanlarını görmemiz gerekmez miydi?
Mesela yıllar önce isyan eden Cezayir halkını katledip ülkeyi kendine bağlı diktatörlere teslim eden Fransa gibi bir ülke neden Libya halkına karşı merhametli olsun ki?
Neyse ki Batının Kaddafi’ye karşı bu kadar saldırgan oluşunun cevabını information clearinghouse isimli sitede Brian E. Muhammad’in Gold, Oil, Africa and Why the West Wants Gadhafi Dead isimli makalesinde bulduk.
Makaleye göre NATO’nun Libya’yı bombalamasının temel amacı Kaddafi’yi öldürmek. Çünkü Kaddafi hem yaşar hem de Libya lideri olmaya devam ederse Batıdaki ve özellikle Amerika’daki finansal dengeler alt üst olacak.
Nedenine gelince; Kaddafi ve Afrika Birliği yakın bir zamana kadar kendi aralarında kullanacakları ortak bir para birimini oluşturmanın hazırlıklarını yapıyorlardı. Bu para petrol ticaretinde kullanılırken banka rezervlerinde de dolar yerine altın rezerv edilecekti. Böylece doların, frankın, sterlinin kullanımı azalmış olacaktı. Hali hazırda borç batağında olan Amerika’nın bu hamleyle çöküşe doğru gitmesi kaçınılmaz olacaktı. Diğer Batı ülkeleri de büyük sarsıntılar yaşayacaktı.
Yine makaleye göre Kaddafi’ni bir başka projesi de Libya’da Afrika Yatırım Bankasını, Kamerun’da Afrika Para Fonunu ve Nijerya’da Afrika Merkez Bankasını kurmaktı. Bu tür kurumların çalışmaya başlaması en çok 14 eski kolonisiyle Frank üzerinden ticaret yapan Fransa’ya zarar verecekti. Fransa’nın Libya’ya ilk saldıran ülke olmasının sebebi işte bu kurulması planlanan kurumlardı.,
Makalenin iddiası böyle. Başka bir iddia da Kaddafi’nin Libya’daki petrol şirketlerini millileştirmeye çalıştığı için suikastle öldürülmeye çalışıldığı yönünde. Böyle bir durumda Batılılar Libya petrolleri üzerindeki kontrollerini tamamen kaybetmiş olacak.
Eğer tarih boyunca toprakları sömürülmüş, insanları köleleştirilmiş ve hala ikinci sınıf insanlar olarak görülen Afrika ve Afrika halkını bağımsızlaştırıp global bir güç haline getirecek bu projeler ve Libya petrollerinin millileşme çalışmaları için Kaddafi’nin üstüne gidiliyorsa Kaddafi’yle ilgili düşüncelerimizi yeniden sorgulamamız gerekebilir.
Ben Batının müslüman ülkelere yaptığı operasyonlara şüpheyle bakılması gerektiğine inananlardanım. NATO’nun Libya’yı vurmasının sebebi iddia edildiği gibi ülke petrollerini sömürüp Afrika Birliği’ne engel olmaksa Kaddafi’nin gitmesi iyi olmayabilir. Çünkü işin içinde Batı ülkeleri varsa neticenin eskisinden daha kötü olacağını Irak’ta, Afganistan’da ve Filistin’de gördük. Diktatörler gitse bile ülkeler sömürülmeye devam ediyorlar.
Libya’nın sonu da böyle olacaksa Libya ve bahtı kara Afrika için Kaddafi kalsın derim. En azından ehven-i şer kalarak Batı kuklası yönetimlere tercih edilebilir.