İslamofobiciler, Müslüman ülkelerin terörü destekleyen, yayılmacı, işgalci, kendinden olmayana düşman, zalim vs. olduğunu iddia eder. Onlara göre Müslümanların eline imkan geçse Hristiyan ve Yahudileri bir kaşık suda boğarlar.
Daha önceki yazılarımızda Müslümanlarla ilgili algı ile gerçeklerin birbirleriyle uyuşmadığına dair bazı istatistikleri vermiştik. Bu mevzuda da iddia edilenle gerçekler arasında inanılmaz bir farklılık var.
Sadece son 30 yıla baktığımızda bile Müslüman ülkelerin gayri Müslimlerle bir sorunlarının olmadığını görebiliriz. Müslümanın yine müslümanla sorunu olmuş ( Saddam Hüseyin’in Kuveyt’i işgali).
Bugün en tehlikeli müslüman ülke olarak görülen İran’ın bile Batı yanlısı Şah’ın devrilmesinden bu yana bir yerleri işgal etme vukuatı yok. İran’da yaşayan Yahudilerin hayatlarından memnun olduğu ve İsrail’e göç teklifini reddetmeleri de İran’la ilgili başka bir gerçek.
Bir de dünya barışına tehdit edenleri tehdit etme ve yok etme vazifesini üstlenenlerin siciline bakalım. Mesela İsrail’le Amerika’ya.
İsrail 1981’de Irak’taki bir santrali nükleer silahlar saklandığı gerekçesiyle bombaladı. Ancak Irak işgalinden sonra yapılan incelemelerde o santralde hiçbir şey bulunamadı. Böylece yalanı ortaya çıkmış oldu. 1982’de bu sefer Lübnan’ı işgal edip Sabra ve Şatilla mülteci kamplarında binlerce Filistin’li masumu katletti. 2003’te Gazze ve Nablus’u işgal etti. 2006’da Lübnan’a saldırıp 1200 kişiyi öldürdüler. Lübnan’dan çekilmeden önce toprağı mayınlarla döşediler.2007’de Suriye’de gizli silah sakladıklarını iddia ettikleri bir tesisi bombaladılar. 2008’te Gazze’ye girdiler ve 1300 kişiyi öldürdüler. Bu saldırıda halkın üzerine fosfor bombaları attılar. Yine Filistin’li yöneticilere yıllar boyu suikastler düzenlendi. Son olarak da Mavi Marmara yardım gemisine saldırıp 9 masum sivili öldürdüler. İsrail’in başka ülkelere katliam yapması için verdiği gizli desteği de saymıyoruz.
Amerika’ya gelince; Onların yaptığı saldırıların detayları bir yazıya sığmayacak kadar fazla. Müdahale ettikleri ülkeleri ve tarihleri liste olarak verelim; El Salvador (1980), Libya (1981), Sina (1982), Lübnan (1982-1983), Mısır (1983), Granada (1983), Honduras (1983), Çad (1983), Basra Körfezi (1984), Libya (1986) , Bolivya (1986), İran (1987), Basra Körfezi (1987), Kuveyt (1987), İran (1988), Honduras (1988), Panama (1988), Libya (1989), Panama (1989), Kolombiya, Bolivya, ve Peru (1989), Filipinler (1989), Panama (1989-1990), Liberya (1990), Suudi Arabistan (1990), Irak (1991), Zaire (1991), Sierra Leone (1992), Somali (1992), Bosna-Hersek (1993), Makedonya (1993), Haiti (1994), Makedonya (1994), Bosna (1995), Liberya (1996), Orta Afrika Cumhuriyeti (1996), Arnavutluk (1997), Kongo/Gabon (1997), Sierra Leone (1997), Kamboçya (1997), Irak (1998), Gine/Bissau (1998), Kenya/Tanzanya (1998- 1999), Afganistan/Sudan (1998), Liberya (1998), Doğu Timor (1999), Sırbistan (1999), Sierra Leone (2000), Yemen (2000), Doğu Timor (2000), Afganistan (2001’den bu yana), Yemen (2002), Filipinler (2002) , Fildişi Sahili (2002), Irak (2003’ten bu yana), Liberya (2003), Cibuti(2003), Haiti (2004), Cibuti/Kenya/Etiyopya/Yemen/Eritre (2004), Pakistan’a insansız uçak saldırıları (2004’ten bu yana), Somali (2007), Güney Osetya/Gürcistan (2008), Suriye (2008), Yemen (2009), Haiti (2010).
Yukarıdaki istatistikleri bizzat Amerikalılar hazırladılar. Verilerde de görüleceği üzere Amerika’nın nerdeyse uğramadığı ülke yok. İstatistiklere göre ya dünyanın hepsi terörist ya da Amerika herkesi terörist gibi görüyor.
Her ülkenin terörist olması mümkün değil. Sorun, Amerika’nın dünyayı orman, kendisini de ormanın kralı gibi görmesinde. Önümüzdeki günlerde bunu resmen ilan edecekler. Çünkü Amerikan kongresi Amerikan başkanlarına istediği zaman istediği ülkeye girme yetkisi veren bir kanun hazırlıyor. Uluslar arası hukuka aykırı bu kanun sayesinde terörist olarak görülen herkese müdahale edilebilecek. Kimse de “ kardeşim neden benim topraklarımda benim vatandaşımı vuruyorsun?” diyemeyecek. Güçlü kimse onun hukuku tecelli edeceği için, dese de işe yaramayacak.
Bu gidişle 10 yıl sonra bu yazıyı yeniden yazmak istersek Amerika’nın girdiği ülke sayısını yazmak için herhalde sayfalar gerekecek.
Fakat 10 yıl sonra Müslümanlar hala terörist sayılacak.
Ne adalet ama...