Dolar

34,5305

Euro

36,1724

Altın

2.966,14

Bist

9.549,89

Komşularla Sıfır Problem Çok Ticaret

15 Yıl Önce Güncellendi

2010-11-02 10:01:06

Komşularla Sıfır Problem Çok Ticaret

Mevcut düzenin en önemli özelliklerinden birisi kendi kendine düşman türetmesidir.  Son bir kaç yıl öncesine kadar nerdeyse bütün komşularımızla ipe sapa gelmez sebeplerle düşmandık.  Biz adamları düşman ilan edince onlar da haliyle Türkiye’yi düşman  olarak gördüler ve Türkiye’ye zarar vermek için kimisi topraklarında yaşayan azınlıktaki Türklere baskı uyguladı, kimisi de PKK, Asala gibi örgütleri destekleyerek Türkiye’den öc almaya kalkıştı.

Neyse ki mevcut hükümet düşmanlığın suniliğini gördü ve ilişkileri tekrar düzeltti.  Düzelen ilişkilerin siyasi yönü bir yana ekonomik getirisi Türkiye’yi şimdiden ihya etmeye başladı ve gelecek için de umut veriyor.  Bu ülkelere yapılan ihracat her yıl yüzde 40’tan fazla artış gösteriyor.

Bunca artışa rağmen komşu ülke piyasaları doyuma ermiş değil. Daha yapılacak çok iş, satılacak çok mal var. Eğer orta halli bir tüccar ya da üreticiyseniz elinize pasaportunuzu alıp Suriye, Kuzey Irak ya da İran’ı ziyaret etmenizi tavsiye ederim. 

Bu ülkelere vizesiz girebiliyorsunuz.  Ayrıca Türkçe, Arapça ya da Kürtçe gibi Türkiye’de konuşulan diller konuşulduğu için iletişimde de zorluk çekmezsiniz.

Özellikle Kuzey Irak ticari anlamda bir çok fırsatlar sunuyor.  O bölgede doğru dürüst imalat olmaması her şeyin yurtdışından alınmasını zorunlu kılıyor. Türkiye’nin yakın olması, ürünlerinin kaliteli olması, aradaki milli ve dini bağlar nedeniyle Türk malları daha çok tercih ediliyor.

Güvenlik konusunda hiç bir sorun yok.  Ne güneydeki Irak-Amerikan savaşı ne de kuzeydeki yani Türkiye’deki PKK terörünün etkisini görebilirsiniz.

Oraya en çok gıda ürünleri ve inşaat malzemelerinin satıldığını biliyorum.  Bunun  yanında İstikbal gibi büyük mobilyacıların Zaho’da showroom açtığını, Erbil’de hastaneler kurulduğunu, çok sayıda konut yapıldığından haberim var.

Daha satılacak çok şey olmasına rağmen   piyasaya yeni girmek isteyenlerin rakipleriyle rekabette zorlanabileceklerini de bilmeleri gerekiyor.  Çünkü piyasaya ilk girenler uzun zamandır ticaret yaptıkları için ordaki müşterileri kapmış durumdalar. 

Yalnız benim piyasaya yeni gireceklere başarılı olmaları için bir-iki tavsiyem olacak;

İlk tavsiyemi  şöyle izah edeyim; Amacınız insanların giyim ihtiyacını karşılamaksa sadece şalvar satarak para kazanabilirsiniz ve rakipleriniz de diğer şalvar tüccarları olur. Ancak pantolonu şalvara alternatif yaparsanız hem insanları giydirirsiniz hem de iyi para kazanırsınız.

Bu ülkelerde hizmet sektöründe farklı konseptler geliştirilerek iyi iş yapılabilir. Orada bir çok iş hala kara düzen yapılıyor.  Eğer halka hayatı kolaylaştırıcı, pratik metodlarla ulaşabilirseniz hedefinize ulaşırsınız. Bu ülkeler yıllarca dışa kapalı olduklarından sosyal ve ticari hayattaki gelişmelerden mahrum kaldılar.  Dolayısıyla halk sadece yeni ürünlere değil, onların sunuş biçimine de rağbet edecektir. Örneğin halka seyahat etmeleri için araba almanın yanında araba kiralamayı, ev eşyalarını almak için dükkan dükkan gezmek yerine bütün ürünlerin satıldığı büyük marketler açmak, sokak ortasında düğün yapmak yerine düğün salonları kurmak gibi altenatifler sunulursa kolayca başarılı olunabilir.

İkincisi, eğer sadece ticaret yapıp para kazanmak istiyorsanız o zaman piyasada olmayan mallar üzerine yoğunlaşmanız gerekecek.   Piyasalar bir çok sektörde doyuma erdiği için hali hazırda satılan bir  ürünü satmanız çok karlı bir ticaret olmayacaktır. Sadece inşaat demiri ya da çay şekeri satarak para kazanmanız çok zor.  Ama medikal malzeme satarak para kazanabilirsiniz. Çünkü bu ülkelerde (bilhassa Kuzey Irak’ta) tıbbi malzeme eksiği var.  Gerek Türkiye’den o bölgelere direk malzeme satarak gerekse de uluslararası firmaların Irak bayiliğini alarak iş yapmanız mümkün.

Son olarak unutulmamalıdır ki komşu ülkelerdeki mevcut  fırsatları bir kaç yıl sonra bulmak mümkün olmayacak.  Türk ihracatçılar bir yana Avrupa’lılar da bu piyasaları zorlamaya başladılar.  Erken davranılmazsa bir asırdır kaybettiğimiz komşularımızı (ekonomik manada) bir daha kaybedebiliriz.

Tam komşularımızı yeniden kazandık derken bir daha kaybetmek ne akıl ne de ticari kar olmayacaktır.


 

Haber Ara