Dolar

35,2185

Euro

36,6688

Altın

2.961,64

Bist

9.916,22

Kullanım hakkına sahip olamadığımız uçaklarımız

15 Yıl Önce Güncellendi

2011-03-29 00:40:31

Kullanım hakkına sahip olamadığımız uçaklarımız

Türkiye’nin tamamı yerli malzemeden bir savaş uçağı üretmesi yakın zaman içinde pek mümkün görünmüyor.  Velev ki üretse bile işlevsellik ve kalite olarak Amerika, Avrupa ve Rusya’ya yetişmesi tecrübe eksikliğinden dolayı biraz zor olacak.

Dolayısıyla Türkiye’nin bu konuda yapacağı şey; ya teknoloji transferi yoluyla diğer çağdaşlarını yakalamak  ya da hazır uçak alımına devam etmek olacak.  İlk seçenek  hayli zaman alacağından ikinci seçenek yani kullanıma hazır savaş uçağını satın almak kısa vadedeki tek geçici çözüm gibi görünüyor.  Uzun vadede kendi uçağımızı üretinceye kadar dışarıdan savaş uçağı almaya mecburuz. Nitekim Türkiye’nin şu anda yaptığı da tam da bu.

Yalnız satın aldığımız uçakların hep aynı ülkeden yani Amerika’dan alınmasını herkes gibi benim de aklım almıyor. Eğer hep aynı yerden alışveriş yapıyorsanız oraya bağımlı kalacağınızı da kabul edeceksiniz. Hele bir de aldığınız uçakların elektronik ve diğer yazılım kodlarını alamıyorsanız bağımlı bile değilsinizdir. Siz uçağı sadece satın almış olursunuz.  Kullanım hakkı ise hala satıcıdadır. Yarın bir gün savaşmanız gerektiğinde uçaklarınız arızalansa ve siz uçak satıcılarından teknik destek ya da yedek parça talebinde bulunduğunuzda, eğer satıcılarla yani Amerikalılarla aranız iyiyse sorun yoktur. Ama kötüyse ya da Amerika düşmanınızdan yana tavır koyarsa yüz milyonlarca dolar vererek aldığınız uçakların tenekeden farkı kalmayacaktır.

Belki de uçağı hiç uçuramayacaksınız.  Ya da uçak havalandıktan sonra uzaktan yönlendirmeyle başka taraflara yönelecek. Belki de havada patlayacak.  Ya da düşmanınız sizi düşman görürken siz düşmanınızı dost göreceksiniz ve  pisi pisine vurulacaksınız. Kendi uçaklarınızın birbirleriyle çatışma ihtimali bile var.

Gerek Genel Kurmay Başkanının gerekse de Başbakanın son Savunma Sanayi İcra Komitesi toplantısında, 100 adet F-35 için sipariş verilmesini kodlara sahip olunmadığı takdirde uçaklara gerçek anlamda hâkim olunamayacağını, jetlerin dışarıdan yönlendirilebileceği, elektronik harp karşısında savunmasız kalabileceği ve yazılıma herhangi bir müdahalede bulunulamayacağı hususlarını gerekçe göstererek siparişi ertelemeleri doğru bir karardır.

Ancak ordunun 100 adet uçağa ihtiyacı varsa bunu bir şekilde tedarik etmek gerekiyor. Amerikan uçakları veto edilirse alternatif olarak geriye Avrupa’lı üreticilerle Ruslar kalıyor.  Avrupa’lı üreticiler henüz bu sektörde 5. Nesil olarak adlandırılan uçaklara sahip olmadıklarından Amerika’ya tek rakip olarak Rusya kalıyor.

Rus uçaklarının teknolojik olarak bazı eksikleri olmasına rağmen fonksiyonel olarak rakiplerinden daha iyi olduklarını rakip üreticiler de kabul ediyor.

Mesela 5. nesil kategorisinde Rusların Amerika’dan almayı planladığımız F-35’e alternatif olarak üretmeyi planladığı Sukhoi T-50 özellik itibariyle F-35’den daha güçlü bir savaş uçağı.  Şu karşılaştırma tablosuna bir bakalım;

 

F-35

T-50

Azami Hız

1932 km

2100-2500 km

Menzil

2593 km

5500 km

Çıkabildiği Azami Yükseklik

15000- 18288  m

20000 m

Tırmanış Değeri

200 m/s

350 m/s

Fiyat

160 milyon $

100 milyon $

 

Tabloda da görüleceği üzere T-50 burada yazılmayan bazı teknolojik özellikler dışında her konuda F-35’ten daha üstün.  Üstelik fiyatı da daha uygun.  Eğer amaç ülkeyi savunmaksa bunu en işlevsel uçakla en iyi düşük fiyata yapmaktan daha doğal bir şey yoktur. Ancak gelin görün ki Türk ordusunda bildiğim kadarıyla hiç Rus uçağı yok.

 Şöyle bir oturup düşündüğümüzde, savaşma ihtimali olduğumuz ülkelerin aynı zamanda Amerika’nın da müttefiki olması, savaş sırasında Amerika’nın uçaklarımıza müdahale etmesinin nelere mal olabileceğini az çok tahmin edebiliriz. Oysa alternatif uçaklarımız olursa Amerikan uçaklarının kodlarına sahip olmasak bile savaşı daha iyi neticelerle bitirmek mümkün olacak.

Burada Amerikan karşıtlığı ya da Rus yandaşlığı yapmak gibi bir niyet içerisinde değiliz.  Gayemiz, hava gücümüzü yabancı uçaklarla güçlendireceksek tek ülkeye bağımlı olmanın zararlarını vurgulamak.

Kara kuvvetlerinin ikinci planda kaldığı, hava kuvvetlerininse  zafer ve mağlubiyette belirleyici rol oynadığı 21. Yüzyılda bir dünya para vererek aldığımız uçakların kullanım hakkına sahip olamamamız kabul edilebilir bir durum değildir.

Savaşlar son pişmanlığın fayda etmeyeceği olaylardır.

Pişman olmadan tedbir alalım diyorum sadece.

Haber Ara