Dolar

34,5312

Euro

36,1955

Altın

2.967,71

Bist

9.549,89

Referandum CHP’yi Böler mi?

15 Yıl Önce Güncellendi

2010-09-20 11:10:00

Referandum CHP’yi Böler mi?

Referandum’un 55’e 45 olarak EVETçilerin lehine biteceği tahmininde bulunmuştum ama sonuç tahminimin de üzerinde bir rakamla 58’e 42 şeklinde sonuçlandı. Boykot olmasaydı EVET’in oranı belki de yüzde 63’ü bulacaktı.

Rakamsal sonuçlarla birlikte siyasi sonuçların da muhalefetin aleyhine olacağı belliydi. MHP’nin bu kadar büyük bir darbe yiyeceğini de hesap etmemiştim ama CHP’de olacakları  doğru bir biçimde tahmin edebildim.

Haksız bir şekilde tahtından edildiğini düşünen Baykal’ın kolay kolay pes etmeyeceği malumdu.  CHP referandumda yenilirse harekete geçeceği de belliydi ve geçti de. Daha önceki yazılarımda da belirttiğim üzere CHP, içinde kendini genel başkanlığa haiz gören insanlarla dolu. Böyle bir partinin eski lideri Baykal’ın meydanı Kılıçdaroğlu ve Sav’a bırakması elbette beklenemezdi . 

Baykal, henüz yıpranmamış Kılıçdaroğlu’na dokunmaya cesaret edemediği için işe Sav’la başladı ve onun pasifize edilmesi talebinde bulundu.

Aslında parti içinde parti kurmuş Önder Sav’ın tasfiyesi CHP açısından iyi olurdu da onu alaşağı edecek bir CHP’li Malkoçoğlu henüz ortada gözükmüyor. Dolayısıyla seçimlere kadar CHP içindeki statüko devam edeceğe benziyor.

Peki Baykal ve arkadaşları o saate kadar beklerler mi?

Bir tahminde bulunayım;  Baykal’ın kurultay talebi büyük ihtimalle reddedilir.  İkinci bir defa daha haksızlığa uğradığını düşünen Baykal CHP’den istifa eder.  Bu arada Baykal’a halen yakın duran ve mevcut yönetim durdukça bir daha hayatta milletvekili olmayacağını bilen 40 civarındaki milletvekili de Baykal’ın peşinde düşer ve muhtemelen DSP’ye katılırlar.  Bu arada CHP ne zaman dumanlansa durumdan kendisine parti çıkaran Mustafa Sarıgül de DSP’de Baykal’la birlikte Voltran’ı kurarlar.

Malum kasetinin ikinci bölümünden korkan Baykal DSP’nin başına geçmeyecektir. Sadece varlığıyla DSP’ye oy toplamaya çalışacaktır. Baykal zaten bir gün Başbakan olmayacağının farkında.  Onun için önemli olan kendisine yapıldığını düşündüğü ihaneti Sav ve Kılıçdaroğlu’na ödetmek.

Bugün partideki koltukları paylaşamayanların bu tavırları yarın hükümet olduklarında devletin koltukları için nasıl bir kavga vereceklerinin de işaretini veriyor.  CHP 87 yıllık bir parti, liderlik savaşını verenler de 70’ini aşmış olabilirler ama şu egoizm denen izmler üstü ideoloji saplantısına kapılanlar için yaş ile egoistlik arasında doğru bir orantı olduğu unutulmasın.  Onun için kimse bu yaşlı kurtlardan olgun davranmalarını beklemesin.

Bu arada Kılıçdaroğlu’nun liderlik vasıflarından yoksun olması da CHP’deki muhtemel bölünmenin en önemli sebeplerinden biri olacağı kesin.  Referandum öncesi partisine hakim olacak dirayetin yokluğu yüzünden CHP bir köy dayanışma derneğine dönüşmüştü.  Ayrıca meydanlarda ortaya attığı “ havuzlu villa” gibi polemiklerin Başbakan yerine kendini vurması, HAYIR oyu için il ili gezip kendi oyunu kullanamaması CHP’deki dahili statükonun affedemeyeceği kusurlardandır.

Zannımca Kılıçdaroğlu’nun umut vermeyen bu liderliği ona karşı yeni bir muhalefetin çekirdeklerini atmıştır bile.

Yukarıdaki tahminlerim seçim öncesi  gerçekleşir mi bilmem ama  CHP’nin ve de sol kesimin en kötü ihtimalle seçim sonrası birbirine gireceği kesin gibi görünüyor.

CHP için şerlere vesile olan referandumdaki HAYIRların  memleket için hayırlara vesile olması dileğiyle...

Haber Ara