Seçim Mayınları

Seçimler yaklaştıkça kurgulu olayların sayısı da artmaya başladı. Doğrusu böyle bir şeyi beklemiyordum dersem yalan olur. Yanıldığım tek şey halka bir şey veremeyeceğini bilen güruhların mevcut iktidarı al aşağı etmek için sadece PKK’yı ve uzantılarını devreye sokacağını düşünmekti.

Terörist faaliyetleri ve BDP’nin kışkırtmalarını bekliyordum. Nitekim onlar mesaiye başlamış durumdalar. Seçime kadar Ak Parti’den biraz kendilerine biraz da MHP’ye oy koparmaya çalışacaklar. Terörist cenazeleriyle BDP’nin oyları artarken şehit cenazeleriyle de MHP baraj korkusundan kurtulup meclise girecek.

Fakat malum güruhun üniversite sınavındaki soru kitapçıklarının şifreli olduğunu iddia edip sinek kanadından yağ çıkarmak gibi bir mahareti olabileceğini hiç düşünemedim. Bu sene sınava girecek 1 milyon 700 bin gencin nerdeyse tamamı ilk kez oy kullanacak. Hayatlarında herhangi bir partiye oy vermemiş oy deposu gibiler.

Bu kadar oyu almanın tek yolu, sınava girecek bütün öğrencilere hükümetin kendine yakın öğrencileri kayırdığına inandırmaktır. Mesela soru kitapçığı şifreliyse ve bu şifreler yandaş öğrencilere ulaştırılmışsa, o zaman sadece şifrelemeyi bilenler yani yandaş öğrenciler yüksek planlar alacaktır. Sınav sonuçları açıklanıp da kötü puan aldığını gören öğrenciler de suçu kendilerinde bulmak yerine ÖSYM’yi suçlarlarsa işlem tamamdır. O kızgınlıkla Ak Parti’ye hayatta oy vermezler. Böylelikle Ak Parti yüzbinlerce oy kaybına uğrayacak.

Bu kurnazlığın karşılığı ne olur bilmiyorum. Ama siyaset ve siyaset dışı muhalefet plansız programsız bir şekilde yine bel altı yöntemlerle oy toplamaktan vazgeçmeyeceğe benziyor.

Aslında kendilerince haklılar. Ak Parti tek başına iktidara gelirse muhalefetin tabanı bunun hesabını mutlaka liderlerine soracaktır. Belki de liderler koltuklarından olurlar. Ergenekoncular gibi muhalefetin diğer kolları da hem mevcut davalardan sıyırmak hem de tekrar eski günlerine dönmek için Ak Partiye oy kaybettirmek zorunda. Yoksa derin saltanatları bitecek.

Aslında seçimin kaderini anti-iktidar cephesi değil iktidarın kendisi belirleyecek. Peki tüm muhalifler top yekün saldırıya geçmişken iktidar partisi ne yapacak?

Ak Parti hükümeti bu taarruzlardan birbirini tamamlayan iki adımla kurtulabilir;

Birincisi, bu sinsi akıl oyunlarını bozmak. BDP’nin sivil itaatsizliği de sınavdaki şifre iddiaları da birer seçim oyunu. BDP’nin kışkırtmalarına kanıp da onların üzerine gitmesi BDP’nin işine yarayacaktır. Bu şark kurnazlığına aldanmamak lazım. Sınavdaki şifre iddialarının asılsızlığını da bir şekilde ispat edip öğrencileri tatmin etmeleri gerekecek.

İkincisi -ki Ak Parti bunu genelde iyi yapıyor- gündemi kendisinin değiştirmesi. Sivil itaatsizliği, terörist faaliyetleri ya da şifreli sınav iddiasını Ak Parti başlatmadı ama ceremesini onlar çekiyor. Hükümet birilerinin kuyruğuna takılmak yerine gündemi kendi belirlese belki de bu sanal kurgular gündemden düşecektir. Tabi bunu yaparken suni mevzulara suni alternatiflerle karşılık vermek yerine icraatlarıyla halkı kazanmaya çalışmalı. Artık ne tür icraatlar yaparlar onu da iktidar partisi bilir.

Niyetimiz Ak Partiye akıl vermek değil ama hiçbir muhalefet partisinin ekonomi, sosyal güvenlik ya da dış ilişkilerle ilgili bir programı yok. Ayrıca bir şeyler yapmak isteyenlerin yoluna suni gündem mayınları döşeyerek onları durdurmaya çalışması da kabul edilebilir bir durum değil.

Muhalefet, iktidara gelmek için her yolu mübah görmek değildir. Muhalefet yapmanın da kendine göre bir ahlakı vardır. Sanal meselelerle iktidara bel altından vurmak ahlaki değildir. Bu yolla iktidar olanların ülkeye daha büyük zarar vermelerinden korkuyoruz.

Onun için muhalefete muhalif olmak ve dürüst olmadıkları sürece yazılarımızda dürüst olmaya devam etmek durumundayız.