Usame Bin Ladin’in Pakistan’da bir operasyonla öldürüldüğüne ben şahsen inanmadım. Çünkü bizzat şimdiki CIA başkanı, Ladin’den 2001 yılından beri haber alınamadığını söylemişti. Bunun yanında Ladin’in 11 Eylül saldırılarından sonra bile CIA ile temas içinde olması, İran İstihbarat Bakanının Ladin’in 2007 yılında böbrek yetmezliğinden öldüğüne dair ellerinde kuvvetli deliller olduğunu söylemesi, Benazir Butto’nun suikaste kurban gitmeden önce Ladin’in öldüğünü söylemesine bir de Amerikalıların öldürdük dediği Ladin’in ölüsüne ait herhangi bir fotoğraf ve görüntüyü servis edememeleri şüphemi daha da kuvvetlendiriyor.
O Amerika ki Saddam Hüseyin’i idam ettiğinde her saniyesini kayda alıp televizyonlarda yayınlayarak halkına hava atarken dünyaya da gözdağı vermişti. Onun için bir numaralı düşmanları ilan ettikleri Ladin’i öldürüp 24 saat içinde denize atmaları hiç de inandırıcı gelmiyor.
Şayet Ladin bu operasyon sonucunda ölmüş olsaydı, Amerikalılar Ladin’in ölüsünü teşhir etmekten büyük bir zevk alacaklardı. Ama gelin görün ki ölüler tekrar öldürülmüyor. Onun yerine uydurma bir operasyon yapıp Ladin’i öldürdüler.
Yalnız bu hayali operasyonun gerçek sonuçları olacak. Öyle görünüyor ki Ladin’in ölümü bir Müslüman ülkeyi daha yani Pakistan’ı Amerika’nın hedefi haline getirecek. Amerikalılar şu anda Pakistan’ı Ladin’i korumakla suçluyorlar.
Hepimizin bildiği gibi Amerikalılar bugüne kadar Ladin’i koruduklarını iddia ettikleri bütün ülkelere girdiler. Irak’a bu nedenden dolayı girmişlerdi. Afganistan’a da Ladin’i bahane ederek girdiler. Ve şimdi de hedefte Pakistan var.
Ladin’i Irak’ta ve Afganistan’da bulamadıkları gibi Pakistan’da da bulamayacaklardı ama son operasyonla Ladin Pakistan’da ele geçirilmiş gibi olunca Pakistan’ı bombalamak için ellerine çok iyi bir bahane geçmiş oldu.
Sanılmasın ki Amerika Pakistan’a girerse Ladin’i saklamanın hesabını soracak. Pakistan ki atom bombasını üretebilmiş ve elinde çok sayıda atom bombası olan tek Müslüman ülke. İran’ın atom bombası üretme ihtimali için İran’ın üzerine bu kadar çok giden bir Amerika (ve perde arkasında İsrail’in), elinde gerçek atom bombaları olan Pakistan’ı görmezden gelmesi mümkün müdür?
İsrail ve Amerika Pakistan’ı dışarıdan sıkıştırmak için yıllardır Hindistan’la işbirliği içinde. İçerdeyse her gün bir bombalı saldırı oluyor. Hazır Ladin Pakistan’da öldürülmüşken bu ülkenin boğazını sıkmaktan iyi bir fırsat olamaz. Böylece Pakistan’ın nükleer teknolojisi yerle bir edilirken atom bombaları da ele geçirilmiş olur.
Halbuki Pakistan’ın Amerika ile ciddi bir sorunu yok ve müttefik ülke olarak bilinir. Fakat fakir Pakistan halkının nükleer silahlara sahip olması Amerika’yı ve İsrail’i hem korkutuyor hem de fena bozuyor.
Amerika Pakistan’a da el atar mı henüz belli değil ama şu gerçek ki böyle bir teşebbüste bulunursa Pakistan’da da huzur kalmayacaktır. Bir Müslüman ülke daha bombalarla, iç çatışmalarla, karışıklıklarla anılacak. Tıpkı Irak’ta, Afganistan’da ve Filistin’de olduğu gibi. Bu zulüm yetmezmiş gibi bir de terörist ülke olarak anılacak.
Müslümanlar bu zulmü hak etmiyor ama birilerinin dünyaya bakışı bunu gerektiriyor. Ünlü filozof Friedrich Nietzsche’nin de dediği gibi ; “ Hristiyan, dünyayı günahkar ve çirkin gördüğü için dünyayı da günahkar ve çirkin yaptı.”
Allah bu zihniyete karşı Müslümanların yardımcısı olsun.