Mısırdaki Darbe ve Rabia Meydanı 2. Kerbeladır
12 Yıl Önce Güncellendi
2013-08-19 17:45:09
“Geçmişten adam hisse kaparmış... Ne masal şey!
Beş bin senelik kıssa yarım hisse mi verdi?
‘Tarih’i ‘tekerrür’ diye tarif ediyorlar;
Hiç ibret alınsaydı, tekerrür mü ederdi?”
Mehmet Akif Ersoy
Tarih-teoloji-felsefe insanlığın üç önemli ana eksen bilimidir. İnsanlığın geçirdiği süreci anlamak ve bu üç ilimin denkleminden dünyaya bakmak hakikati ve mevcut dünya gerçekliğini anlamayı sağlar.
Tarih, insanın fiilleri ve söylemlerinin hatıratı iken teoloji insanların itikadı alanının pratikte karşılığına anlam verebilecek bir ilim felsefe-bilim ise T. Duralı’nın ifadesiyle tarif, tahlil ve terkibe dayanan bir anlama ilmidir. Bir sosyal bilimci bu üç bilime hakiki anlamıyla vukufsa dünyada olup gideni hakikatine yakın anlayabilir.
Bu özelliklere sahip ender düşünür-akademisyenlerden felsefe profesörlerinden biri kendisinden almakta olduğum derslerden birinde kerbela hadisesinin fars-yahudi iş birliğiyle gerçekleştirilen organize bir katliam olduğunu söylemişti. İyi okur olan biri olarak bu ilk kez işittiğim bir tespitti. Önemsenmesi gereken ve üzerinde kafa yorulması gereken bir tespit olduğunu düşündüm.
Bu tespitin karşılığının Mısır’da bire bir yaşandığını görüyorum. Manası ve maksatları bakımından Rabia meydanı müslümanlara yönelik operasyon olan 2. Kerbeladır. Akif’in dediği gibi tarih mısırda tekerrür etti/rildi. Mısır’da yine fars-Yahudi (çağdaş Yahudi-İngiliz (Amerikan) medeniyeti- ve yezid işbirliği sahnede. Bu operasyonda Sisi ve ona eşlik eden katil sürüsü sadece kukladan ibaret.
Kerbala’da yapılan operasyon İslam düşüncesinde sorun olan fanatik mezheplerin doğuşunu meydana getirmişse Mısırda meydana gelen olay benzeri bir sonuç doğuracaktır. Mısır’da ve onun periferisinde İslam dünyasında yapılmaya çalışılan proje Selefiler üzerinden derinlikten yoksun, sığ ve barbar bir din algısını İslam dini ve düşüncesi üzerinde etkin kılmak projesi var. Yani Yusuf Kaplan’ın ifadesiyle “İslam’a karşı ‘islam’” Nitekim İran’ın ve Irak yönetiminin darbe karşısında iki yüzlü tutumu darbe’de İran’ın nerede durduğunu bizi gösteriyor. Yusuf Kaplan’ın dediği gibi 11 Eylül ve sonrası batı dünyasının alçak düzenin yeni konseptidir ve kazanan iki taraf vardır. 11 Eylül’den beri kazanan iki taraf Çağdaş İngiliz-Yahudi medeniyeti ve İran’dır. Suriye’de yapılan şey sadece sünnilerin katliamı ve sünni omurganın çökertilmesidir. ABD ve Batı bu omurganın çökmesini dizayn edip seyrederken içimizdeki İran sempatizanları ideolojik körlüklerinden dolayı bunu gör/e/medi ve göremeyecek.
Şii din algısının İslam ve alternatif medeniyet için ortaya koyacağı hiçbir müspet projesi yoktur. Selçuklu’nun çöküşünde Sabbah Şiası ve Osmanlının durdurulması ve çöküşünde Safevi Şiası etkin olduğu gibi günümüzde İslam ülkelerinin huzur bulmasında engel olan unsur ise hortlamış Safevi Şiasıdır. Fransa tarafından gönderilen Humeyni’nin iktidara gelir gelmez ilk yaptığı şey İsrail’e saldırmak değil Müslüman bir ülke olan Irak’a saldırmak olmuştur 8 yıl süren savaş sonunda ABD’nin müdahil olması İran lehinde savaşın sona erdirilmesiyle sonlanmıştır.
Kısaca Çağdaş İngiliz Yahudi Medeniyeti İran’ın kazanması için yeni kanallar açarken İran dünya Müslümanlarını simülatif İran-İsrail düşmanlığıyla aldatılıyor. Suriye’ye gözünü kırpmadan savaşçılarını gönderen İran İsrail’e şu ana kadar tek kurşun sıkmadı ve sıkacak gibi de değil. Ruhani’nin iktidara gelir gelmez dediği şey ‘İsrail yok edilmesi gerekilen yaradır.’ Bu söylem dünya Müslümanlarına 4 yıl yetecek bir açıklamadan ibarettir. 3-5 yıl önce İsrail-ABD iran'a saldıracaktı ama Suriye ve Mısır üzerinde operasyon yapıldı
Tüm stratejiler, finanslar ve komplolar Mısır’da ihvanın ve sünni omurganın yok edilmesi için planlanmış oluşumlardır. Rabia İslam aleminin 2. Kerbelasıdır. Arap Müslüman ülkelerinin en büyük ülkesi olan Mısır’da İhvan çökertilerek bölgede hakiki İslam algısı çökertilerek dünya Müslümanları dünyaya hiçbir medeniyet proje sunamayacak selefi, Şia ve vahhabi el kaide türü İslam oluşumlarına icbar ediliyor. Bangladeş’te Gulam Azam’a verilen idam cezası ve Cemaati İslam’ın yasaklanması da bu projenin parçasıdır. Yapılan operasyonlar yalnızca siyasi ve ekonomik operasyonlar değildir. Asıl yapılmak istenen İslam dini üzerinde yapılan operasyonlardır. Bundan sonra Arap-İslam dünyasında yapılacak en büyük yüz yıl önce oryantalist Osmanlı argümanları artırarak ve yenileyerek Tayyip Erdoğan nazarında bir Türk nefreti oluşturmaktır. Çünkü güçlenecek ikinci bir Türkiye olacak Mısır çökertildi. 2. amaç ve proje güçlenen Türkiye’yi çökermek olacaktır. Bu çökertme hareketi çağdaş İngiliz-Yahudi medeniyeti ve Pers iş birliğinde olacak. 2. Kerbela hadisesinde Yezid’in ya da yezidlerin kim ya da kimler olduğunu söylemeyeceğim. Bunların kim olduğunu bulmayı okura bırakıyorum. Bu Yezid kesinlikle Sisi değil
SON VİDEO HABER
Haber Ara