Balkanlarda yeni süreç ve İslami topluluklara baskılar
11 Yıl Önce Güncellendi
2014-09-30 11:28:36
Bosna Hersek, Kosova, Arnavutluk ve Makedonya gibi ülkelerde yürütülen sosyal ve kültürel politikalar, Batı’nın öncelikli hedefinin Müslüman nüfus üzerinde yoğunlaştığını gösteriyor.
Yaşlanan Avrupa, Sovyetler Birliği ve Yugoslavya’nın dağılmasıyla birlikte bölgedeki komşu ülkelerin etnik ve dini azınlıklarını AB çatısı altında topluyor. Genç nüfus, tarıma elverişli bakir topraklar ve jeopolitik-stratejik potansiyel çerçevesinde, yeni bir Avrupa oluşturmaya çalışıyor.
Balkanlar’da Yeni Avrupa’nın temelleri atılırken Müslüman azınlıklar üzerinde tarihsel, kültürel, siyasi, sosyal ve dini operasyonlar yapılmaktadır.
Son iki yıldır Arap devrimleri, Mısır ve Suriye’de yaşanan darbe ve savaşlar bahane edilerek, IŞİD üzerinden, İslam ülklerinde özellikle Balkanlar’da radikal, siyasal İslam tartışması ve İslamofobi algısı işletilmeye çalışılıyor.
Son haftalarda balkanlarda İslamcı kanaat önderleri, siyasetçi, din adamı ve STK kurumları üzerinde çok ciddi baskılar yaşanmaktadır.
Geçtiğimiz ay Bosna, Arnavutluk ve Makedonya’da birçok sivil toplum kuruluşuna yapılan baskınlar sonucunda bir çok kurumun faliyetleri durdurldu.
Bu hafta Kosova’da kültürel, sosyal ve eğitim amaçlı çalışan 16 derneğin faaliyeti İşid bahanesiyle soruşturma çerçevesinde durduruldu.
Kosova’nın 12 cami imamı anayasaya aykırı vaaz etmekten 30 gün hapis cezasına çarptırıldı.
Kosova Diyanet Başkanı Naim Trnova, yaşanan bu durumu; “Bizlerden nasıl bir İslam anlatmamızı istiyorsunuz, onu söyleyin” sitemiyle dile getirdi.
Kosova’da IŞİD bahanesiyle gerçekleşen bu durum bağımsız siyasi analizciler tarafından da eleştirilmektedir.
Kosova’nın 3 ay önce gerçekleştirdiği seçimler sonucunda ABD’nin desteklediği Haşim Taçi yüzde 30 oy aldı ve 3 aydır parlamentoyu toplayamıyor.
1.5 milyon nüfuslu ülkede işsizlik oranı yüzde 40’lara doğru tırmanıyor. Siyasi kaosu dağıtmak için IŞİD bahanesi ile bir çıkış yolu aranmaktadır.
Amerika’nın Balkanlar’daki en büyük üssünün Kosova’da oluşu ve Almanya’nın ülke siyaseti ve ekonomisindeki gücünü hesaba kattığımızda Kosova’da yaşananları gayet normal karşılayabiliriz.
Türkiye’nin son üç yıldır iç siyasetindeki yoğunluğu Balkan açılımındaki eski heyecan ve etkinliğini yavaşlatmışa benziyor.
Balkanlar’da son yıllarda Almanya, ABD ve Fransa’nın ciddi politik, ekonomik, kültürel yatırımları ve etkisi Balkanların politik çehresini etkilemektedir.
Hariciyemizin Balkanlar’da Türkiye dostu siyasetçi, din adamı, kanaat önderleri ve sivil toplum kuruluşlarına özen gösteren politikalar geliştirmesi gerekiyor.
Onların sorunlarına sahip çıkması gerekiyor. Zira AB sürecindeki Balkan kurumları, siyasetçisi ve gençliği yüzlerini Batı’ya doğru çevirmiş durumda.
Yeni Türkiye, Yeni Balkanları çok ciddi bir şekilde okumalı ve rakiplerinin projelerine eş değer uzun vadeli projelerle yeni ufuklara, idealist heyecanlı, inançlı kadrolarıyla yelken açmak zorunda.
SON VİDEO HABER
Haber Ara