Dolar

37,9821

Euro

41,1631

Altın

3.767,34

Bist

9.659,48

Dolar

37,9821

Euro

41,1631

Altın

3.767,34

Bist

9.659,48

Dolar

37,9821

Euro

41,1631

Altın

3.767,34

Bist

9.659,48

Erken seçim

17 Yıl Önce Güncellendi

2010-01-09 02:30:00

Erken seçim
 
Muhalefetin önde gelen iki lideri Sayın Deniz Baykal ve Sayın Devlet Bahçeli'nin son günlerde yoğun bir biçimde dile getirdikleri "erken seçim" talepleri; bu konuda bir şeyler yazmam gereğini ortaya çıkardı.

Genel seçimlerin "önceden belirlenen düzenli aralıklarla yapılması"; demokrasinin "olmazsa olmaz" beş kuralından biridir. Gerçekten; dünya üzerinde yaşanan demokratik yönetimler arasında ciddi farklılıklar bulunabilir. Bunu "farklı demokrasi anlayışları" ya da "farklı demokrasi uygulamaları" olarak isimlendirebiliriz. Fakat bu farklılıkların yanı sıra demokrasinin 5 kuralı vardır ki; bunlardan biri ya da birkaçı olmazsa o rejimi demokrasi olarak isimlendirmemiz mümkün değildir. Bunlar;

-           Dürüst ve aleni seçimler

-           Bu seçimlerin; düzenli aralıklarla (önceden belirlenmiş) yapılması

-           Bu seçimlerde; birden fazla ve farklı görüşün yarışmasının engellenememesi

-           Çoğunluk karşısındaki azınlıkların devletin koruyucu kanatları altında korunması ve iktidara talip olabilmeleri ve nihayet,

-           Oyunun kurallarının bozulmaması. Yani hangi kurallarla iktidara gelinmişse; aynı kurallarla iktidardan gidilebileceğinin de kabul edilmesidir.

x x x

Bu beş kural; demokrasinin "olmazsa olmaz" kurallarıdır. Bunların dışında yukarıda da değindiğim gibi farklılıklar olabilir.

Örneğin; "seçim teknikleri" demokrasiden demokrasiye büyük farklılıklar gösterebilir. Kimi demokrasilerde "çoğunluk sistemi" uygulanır. Yani bir "seçim çevresinde" en yüksek oyu alan parti, o seçim çevresinin çıkartacağı milletvekillerinin tümünü kazanmış sayılır. Kimi demokrasilerde "nispi temsil" uygulanır. Her seçim çevresinde partiler aldıkları oy oranında temsilcilik kazanırlar.

Bu arada "artık oyların" değerlendirilmesinin de değişik yöntemleri vardır.

Bunlar arasında en yaygın kullanılanı; "en kuvvetli artık" yöntemidir. Bunun dışında "en kıymetli ortalama" gibi "ulusal artık" (milli bakiye) vb. gibi yöntemler de vardır.

Kimi demokrasilerde "dar bölge" seçim sistemi uygulanır. Yani her seçim bölgesinden bir milletvekili seçilir. Kimi demokrasilerde seçim çevresi daha büyük olur. Örneğin; Türkiye'de her vilayet bir seçim çevresidir ve vilayetin nüfusuna göre o vilayetten seçilecek milletvekili sayısı belirlenir.

Bu farklılıkların hiçbiri "demokrasiden uzaklaşmayı" göstermez. Fakat "seçim barajı" biraz farklı değerlendirilmelidir.

Gerçekten kimi demokrasilerde hiç "seçim barajı" yoktur. Kimi demokrasilerde seçimlerde "ülke barajı" olduğu gibi; buna ek olarak bir de "bölge barajı" olabilir. Bizde böyle bir barajın birkaç seçimde uygulanacağını anımsayabiliriz.

Ben baraja karşıyım. Ama "istikrar" adına kimi demokrasilerde baraj uygulanabiliyor. Ancak bizde olduğu gibi yüzde 10'lu bir baraj çok yüksek ve "baraj olmaması" demokrasinin "olmazsa olmaz" kuralları arasında olmasa bile; yüzde 10 barajı (bence) demokrasiyi epeyce yıpratıyor.

x x x

Seçimlerin "önceden belirlenen düzenli aralıklarla yapılması"; demokrasinin "olmazsa olmaz" kurallarından biridir ama bu sürenin ne olması gerektiğine dair bir "consensus" yoktur. Bu aralık kimi demokrasilerde 4 yıldır; kimi demokrasilerde 5 yıldır. Daha farklı süreler de uygulanmaktadır.

Bu kuralın nedeni; seçimi kazananların belli bir süre sonra "sandığın" gene ortaya çıkacağını bilmeleri ve kendilerini buna göre ayarlamalarıdır. Aynı şey seçimi yitirenler için de söz konusudur. Bugün seçimi kaybetmişlerdir ama belli bir süre sonra yeniden seçim yapılacaktır ve bugün seçimi yitirenler; yarın seçimi kazanabilirler.

Seçimin önceden belirlenen düzenli aralıklarla yapılması gereği vardır ama; "olağanüstü" durumlarda örneğin bir "savaş durumunda" ya da "deprem vb. gibi" bir felaket nedeniyle bu seçimler bir süre geri bırakılabilir.

Bir de "iktidar partisi ya da partileri"; bu konuda karar verirlerse seçimler öne alınabilir. Yani bir "erken seçim" söz konusu olabilir.

Muhalefet partileri; erken seçime iktidar partisine oranla "daha heveslidir." Fakat erken seçim kararını parlamento alacağına göre; normal koşullarda bu konudaki karar parlamento çoğunluğuna sahip olan parti ya da partilerdedir.

Bir iktidar partisi ya da koalisyon ortakları; erken seçim kararını iki durumda verebilirler. Ya kendilerini eskisinden daha güçlü görürler ve "iktidarlarını perçinlemek için" erken seçim kararı alabilirler ya da git gide "erimekte" olduklarını görerek "durumlarını kurtarmak" için erken seçim kararı alabilirler.

Bunların dışında; bir "iktidarın" erken seçime gitmesinin mantığını anlayabilmek çok güçtür.

Bizde AK Parti öncesinde seçim kararı alan koalisyon hükümetinin bu kararını anlayamamıştım. Hâlâ anlayabilmiş değilim. Bir iktidar eğer "yararına olacağını" düşünmezse asla erken seçim kararı almaz...

 

Bugün


 

İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

Haber Ara