Dolar

37,9821

Euro

41,1631

Altın

3.767,34

Bist

9.659,48

Dolar

37,9821

Euro

41,1631

Altın

3.767,34

Bist

9.659,48

Dolar

37,9821

Euro

41,1631

Altın

3.767,34

Bist

9.659,48

Mesaj almak

17 Yıl Önce Güncellendi

2009-04-07 03:28:00

Mesaj almak
 
29 Mart 2009 Yerel Yönetim Seçimleri sonrasında yazdığım, tek değerlendirme yazısında; soğukkanlı bir analiz yapmak için, erken olduğunu ve zaman içinde, bu konuda bir şeyler kaleme alacağımı söylemiştim.
Fakat, aradan bir hafta geçmesine karşın, henüz bu ortamı yakalayamadık. Sonuçları, herkes kendine göre yorumluyor ve nasıl bir hesaplamayla olduğuna, aklım ermese de; herkes, kendini başarılı sayıyor.

Ve seçimler sonrasının değişmez ifadesiyle, 'halkımızın verdiği mesajı aldık...', diyorlar...

Ben bugünkü yazımda; üç büyük partimizin, seçim sonrası durumunu, (elbette kendimce), değerlendirmek ve sıkıntı verecek derecede moda olan deyişle; çıkardığım mesajı, sizlerle paylaşmak istiyorum.

***

Geçen günkü yazımda da değinmiştim. AKP'lilerin almış oldukları, bence başarılı sonuca karşın; biraz 'buruk' görünmeleri ve konuştukları zaman, kendilerini başarılı ilan etmelerine karşın; 'vücut dillerinin', bunun aksini söylemesini, anlamam mümkün değil. Siyasal tahminlerini, duygularıyla değil, akıl ve mantıklarıyla yapan herkesin tahmin edeceği üzere; AKP'nin oy oranının, yüzde 40'ın, (biraz da olsa), altında kalacağı, belliydi. Zira, hem 'iktidar yorgunluğu' vardı ve hem de, artan işsizlik, oyları azaltacaktı.

Düşünün ki; son altı ayda, yaklaşık 900 bin insan, işini yitirmiş durumdaydı. Bunlar, aileleriyle birlikte, en az 4 milyon oya tekabül ederdi. Ve bu insanların, en azından önemli bir bölümünün, AKP'ye oy verme konusunda ikna edilmeleri, çok zordu.

Bunun dışında, 'aday belirleme' konusunda da; her seçimde kaçınılmaz olarak ortaya çıkan hatalar; bu seçimde de, AKP'ye epey oy kaybettirmiş gibi görünüyor. Adana'da; Sayın Durak; Şanlıurfa'da, Sayın Fakıbaba'nın dışlanması, hepimizin görüp değerlendirdiği hatalar oldu.

Sayın Fakıbaba'yı tanımamıştım. Fakat Sayın Aytaç Durak, Adana'daki birkaç konferansıma, dinleyici olarak gelmiş ve gerek mütevazı tavrı, gerekse bilge katkılarıyla; bende, örnek bir belediye başkanı, izlenimi uyandırmıştı. Umarım aynı çizgisini, MHP sıfatı altında sürdürür.

Tabii, parti yönetimlerinin, aday belirlerken; il örgütlerinin ve milletvekillerinin baskısı altında olduklarını da, göz önünde bulundurmak gerekir.

***

CHP cephesindeki değerlendirmeler, bence çok daha ilginç. Bir kısım CHP'liler, aklımın ermediği bir hesapla; kendilerini seçimin galibi sayıyorlar, ya da sanıyorlar. Herhalde, yüzde 23'ün, yüzde 38'den daha büyük olduğunu düşünüyorlar...

Fakat bazı CHP'liler ve CHP'ye, sempatiyle baktığını bildiğimiz köşe yazarları; CHP'nin çok başarısız olduğunu, dile getiriyorlar.

Oysaki, rakamlara baktığımız zaman; CHP, ciddi bir başarı sağlamış durumda ve aldığı oy oranı, nisbi temsil sisteminin geçerli olduğu bir ülkede; o partiyi, birinci parti durumuna bile sokabilir. Fakat bizde, oylar garip biçimlerde dağıldığı için; yüzde 23 oy, hak ettiği değeri bulamıyor.

Şimdi, CHP içinde; bir de, 'lider tartışması' başlattılar. Böyle bir tartışmanın; ne sırası, ne zamanı, (CHP'li gözüyle). Aslında, çok değerli bir siyasetçi olarak gördüğüm Kemal Kılıçdaroğlu; CHP gibi bir partinin başına, elbette yakışır. Sonsuz ve yanlış tanımlara dayanan bir 'laiklik sarmalından' kurtularak; Atatürkçülüğü de, istismar etmeden, seçim başarısı kazanmanın, somut bir örneğini verdiler. (tabii bu arada; CHP il başkanı, Sayın Gürsel Tekin'in payını da, yadsımamak gerekir).

Bu arada, bir konuya değinmekten, kendimi alamıyorum. Sayın Kılıçdaroğlu'na 'Gandi' yakıştırmasını; seçimlerden birkaç ay önce, uluslar arası ilişkiler bölümü Öğrenci Kulübü'nün davetlisi olarak geldiği Bölümümüzde, öğrencilerimizden biri yapmıştı. Henüz alanlara çıkmamıştı ama, nasıl bir izlenim vereceği belliydi.

CHP konusunda, son olarak şunu anımsatmak isterim ki; nisbi temsil sisteminin geçerli olduğu bir memlekette; yüzde 23 oy, bir siyasal partiyi, en büyük parti yapabileceği gibi; bir koalisyon hükümetinin üyesi ve hatta, en büyük üyesi yaparak, hükümet başkalığını bile getirebilir.

Bunları dikkate almadan, CHP'yi uluorta eleştirmek, bence ciddi bir haksızlıktır.

***

MHP, istikrarlı bir biçimde, varlığını sürdürüyor ve ufak tefek de olsa; oylarını, sürekli artırıyor. Sayın Bahçeli'nin, sokağa 'prim vermemesi' ve tahmin edebileceğimiz bazı baskılara göğüs gererek, yasal çerçeve içinde kalmasını, halkımız değerlendiriyor. Ancak, geçmişin mirasından kurtulamadıkları için, (belki de kurtulmak istemiyorlardır), hızlı bir büyüme sağlamak konusunda zorlanıyorlar.

***

Seçime katılan, diğer birkaç partiyle ilgili görüşlerimi de, dile getirmek isterim.

Saadet Partisi; Fakülteden meslektaşım, Numan Kurtulmuş'un liderliğinde, yüzde 5'i aşan bir oy oranını yakaladı. Bu oylar, AKP'ye küsen ve kızan oyların, ağırlıklı olduğu, oylardır. Sayın Erbakan'ın, 'Milli Görüş'ü terk edilmedikçe, bunları artırmak mümkün değildir.

DTP'yi, ileride genişliğine ele almak istiyorum. Zaten, yerim de kalmadı.

 

İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

Haber Ara