Zira, bu yasakların nedeni; herhangi bir parti, ya da adayın övülmesi, ya da propagandasının yapılmasını engellemektir. Ben ise, hiçbir parti, ya da adaydan söz etmeksizin; salt, 'demokrasi teorisi' açısından, bir şeyler kaleme alacağım.
xxx
'Özgür ve dürüst seçimler'; demokrasinin, 'olmazsa olmaz', olmaz kurallarından biridir. Zaten demokrasinin, 5 'olmazsa olmaz' kuralı vardır. Yukarıdaki birinci kuralın dışındaki, diğer dört kural; 'seçimlerin, önceden belirlenen, düzenli aralıklarla yapılması'; 'bu seçimlerde, birden fazla ve farklı görüşü olan adayın, yer alması'; 'çoğunluk karşısındaki azınlığın, haklarının güvence altına alınması' ve nihayet; 'oyunun kurallarının, bozulmaması'; yani, iktidara gelenler, hangi kurallarla iktidara gelmişlerse; aynı kurallarla, iktidardan gitmeyi kabul etmeleridir.
Demokrasinin bu kuralları, her türlü seçim için gereklidir. Ama, genel seçim olsun; ama, yerel seçim olsun, hiç fark etmez. Ve çok şükür, bu 5 'olmazsa olmaz' kural; Türk demokrasisinde, sağlıklı bir biçimde uygulanmaktadır. Aslında demokrasimiz, elbette 'mükemmel' işlememektedir. Ama tüm eksiklerine rağmen, bu 5 kurala uyulmakta ve bir sorun çıkmamaktadır...
xxx
Seçimler söz konusu olduğunda, aklıma hep, değerli gazeteci Mete Akyol'da okuduğum bir anekdot gelir. Bu anekdot, İsmet Paşa ile ilgilidir.
CHP'nin yitirdiği bir seçim sonrasında; İsmet Paşa'yla, röportaj yapan Mete Akyol; İsmet Paşa'ya, üzgün olup olmadığını sorar. Paşa, hiç üzülmediğini söyleyince, Akyol şaşırır. Onun şaşkınlığını gören İsmet Paşa, bir açıklama yapar. 'Önemli olan şey', der; 'Bu seçimin, barış içinde ve başarıyla yapılmasıdır. Kimin kazandığı, ikinci sırada gelir'. Ve daha sonra, düşüncesini iyi anlatamadığını anlayarak, bir örnek verir.
'Senin, ufak bir oğlun olduğunu biliyorum', der. 'Sen şimdi, akşam eve giderken, iki kişinin oynayacağı bir oyun alsan ve oğlunla oynasan; bu oyunu, kimin kazandığı önemli midir? Elbette değildir. Önemli olan şey, evinin huzur verici ortamında, oğlunla o oyunu oynayabilmendir...'
İsmet Paşa'nın kafasında, kavgasız ve gürültüsüz geçen bir seçim; o seçimi, kimin kazandığından daha önemlidir.
xxx
Galiba, işin doğrusu bu. Önemli olan, barış içinde bir seçim yapılabilmesidir.
Yarın, yerel seçimler yapılacak. Birileri kazanacak, birileri kaybedecek. Belki, gönlümüzden geçen aday kazanacak; belki, koltuğu bir başkası 'kapacak'. Bu durumu, soğukkanlılıkla kabul etmemiz ve bir dahaki sefere, kendi isteğimiz insanların, seçimi kazanacağını umut etmemiz gerekir.
Zaten demokrasinin, 'olmazsa olmaz' kurallarından birinin; 'seçimlerin önceden belirlenen, düzenli aralıklarla yapılması', ilkesinin nedeni budur. Kazanan, belli bir süre sonra, yeniden sandığın ortaya çıkacağını ve kendini, yeni bir sınav beklediğini, bilecektir.
Aynı şey, seçimi yitiren için de söz konusudur. Bir süre sonra, seçim yinelenecektir. Bugün seçimi yitirmiştir ama, bir sonraki seçimi kazanma şansı vardır...
Bu durum, demokrasinin erdemidir...
xxxx
Yarın, ülke çapında yerel seçimler yapılıyor. İl, ilçe ve belde belediye başkanları; belediye meclisleri ve il genel meclisleri üyeleri, belirlenecek ve bu arada, muhtar seçimleri yapılacak.
Kimin kazanacağını, elbette bilemeyiz. Aslında düne kadar, çok sayıda kamuoyu yoklaması ve buna dayanan, tahminler yapıldı. Fakat bu türden tahminlerin, çok aksi sonuçlarını çok gördüm. Onun için, eskilerin deyimiyle; 'mülahazat hanesini boş tutmakta', fayda vardır.
Güncel siyasete hiç girmeden, şu kadarını söyleyeyim ki; bu yerel seçimlerin sonucunda, Türk siyasal yaşamındaki yapının, fazla değişeceğini sanmıyorum.
Çok yaygın olmasına karşın; çok yanlış, bir kanaat vardır. Yerel seçimlerde, iktidar partisinin şanslı olduğuna inanılır. Oysaki, şimdiye dek yaşadığımız yerel seçimlerin, sonuçlarına baktığımız zaman; bu tahminin, doğru olmadığını görürüz. Hatta, tam tersi sonuçlar da, çok görülür. Zira, 'iktidarda olmak';
bir siyasal partiyi, mutlaka belli bir ölçüde yıpratır. Ve yıpratmışlık, yerel seçimlerin sonuçlarına da yansır. Fakat elbette, bunun da istisnaları vardır.
Xxx
Her şey bir yana, yarınki yerel seçimler, ülkemize hayırlı olsun. Bu seçimlerde şu, ya da bu partinin; ya da, şu ya da bu adayın değil, barış ve dostluğun kazanmasını, umut ve temenni ediyorum.
Hayırlısı neyse, o olsun...
