Turan, TBMM Genel Kurulunda, AK Parti ve MHP'nin ortak seçim önergesinin görüşmelerinde AK Parti adına yaptığı konuşmada, 3 gün sonra 98. yıl dönümü kutlanacak Gazi Meclisin, ülkesi işgale uğrayan bir milletin direnişinin sembolü olduğunu belirtti.
Meclisin, Kurtuluş Savaşı'nın ortasında bile milli iradeden ayrılmadığını ifade eden Turan, Meclisin şahsiyetli duruşu sayesinde cumhuriyetin kurulduğunu söyledi.
Meclisin 26. dönemde de büyük işler başardığını dile getiren Turan, Meclisin 15 Temmuz darbe girişimi karşısında dik bir duruş sergilediğini anımsattı.
Turan, bu dönemde Meclisin dokunulmazlıkların kaldırılması, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemine geçiş ve içzütük değişikliği gibi önemli konularda büyük işler yaptığını anlattı.
Eskiden darbelerle kapanan meclisler ve bunu alkışlayan partiler bulunduğunu ifade eden Turan, bunlara rağmen her zaman sivil iradenin galip çıktığını kaydetti.
AK Parti Grup Başkanvekili Turan, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Demokrasimiz düştü kalktı ama geldiğimiz yerde büyük işleri hep beraber başardık. 15 Temmuz akşamı üniforma giymiş teröristler, maalesef ülkemize büyük bedel ödettiler. Parlamento tarihine bu Meclis, bu milletvekilleri adını altın harflerle yazdırdı. 26 gün boyunca milletimiz meydanlarda adeta demokrasi tarihi yazdı. Cumhurbaşkanımızın dirayetli duruşu, bütün milletimize aşk verdi, umut verdi. Lider, milletine, millet liderine güvendi ve tarihi döneme hep beraber şahitlik ettik."
Devlet ve milletin, son birkaç yıldır, PKK, FETÖ ve DEAŞ gibi terör örgütlerinin faaliyetleri ve uluslararası sebepler dolayısıyla sıkıntılı dönemler yaşadığını dile getiren Turan, milletin desteğiyle tüm tehlikelerin aşıldığını söyledi.
15 Temmuz'dan sonra siyaset kurumunun yaşadığı krizin, AK Parti ve MHP'ye bu siyasi tabloyu sağlıklı şekilde okuma imkanı verdiğine işaret eden Turan, bunun sonucunda da Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemine geçişin millete götürüldüğünü belirtti.
7 Ağustos'ta Yenikapı'da bir destan yazıldığını kaydeden Turan, "Milletimiz orada biz siyasilere özel bir görev verdi. Bu özel görevin gereği olarak referandumdan sonra çıkan tablonun, bir an önce hayata geçmesi için de bu seçimi erkene alma kararı almış olduk." diye konuştu.
Zaman zaman "Türkiye'yi yönetemiyorlar." şeklinde söylemlerde bulunanlar olduğunu aktaran Turan, AK Parti kurulduğu günden bugüne kadar her zaman seçimleri zamanında yapmayı istediklerinin altını çizdi.
Yeni sisteme ilişkin uyum yasaları gibi ödevleri bulunduğunu belirten Turan, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Gördük ki bu önemli ödevlerin bir an önce hayata geçmesi Türkiye'nin daha güçlü demokrasisi için, daha güçlü güvenliği için, daha güçlü ekonomisi için bir gereklilikmiş. Yok efendim, daha düne kadar biz erken seçime 'Hayır' diyormuşuz, evet, yine söylüyorum, biz, erken seçimin olmamasını, hep zamanında olmasını 16 yıl boyunca istedik ancak önümüzde farklı tablo var. Bu tabloya göre hareket etmek, buna göre karar almak yani bir anlamda, okun mızraktan çıkmasından sonraki tavrımızı ortaya koymak bizim stratejimizin gereğidir. O yüzden, seçimin erkene alınması herkesin kabul edeceği bir gereklilikti. Gördüğünüz gibi, seçimin erkene alınması kararının hemen ardından ekonomi dengelerinin rahatlaması, toplumun tüm kesimlerinin, farklı kesimlerinin de bu konuya olumlu yaklaşması bu kararın isabetli olduğunu gösterdi."
"Türkiye yönetilemiyor." iddialarını anımsatan Turan, "Yönetilemeyen bir Türkiye olsaydı, nasıl olurdu da yüzde 52 oy almış Cumhurbaşkanı, yüzde 50 oy almış AK Parti bugüne kadar dünyanın en büyük ekonomik büyümesine sahip olabilirdi? " diye sordu.
Türkiye'nin her alanda iddiasını ortaya koyduğunu kaydeden Turan, Türkiye'nin AB ülkelerinden 3 kat fazla büyüdüğünü anımsattı.
Turan, "AK Parti iktidara geldiğinde toplam bütçe 120 milyar iken 2018'de sadece eğitime ayrılan bütçenin 134 milyar olduğuna" dikkati çekti.
- "Türkiye artık Edirne-Kars sınırlarının çok ötesinde"
Bülent Turan, millete rağmen bir iş yapmadıklarını, sırtlarını hep millete dayadıklarını, vesayetçilere, darbecilere, basın mensuplarına yanlış yapılmasına izin vermediklerini kaydetti.
Türkiye'nin, AK Parti'li yıllarda sadece yatırım yapan bir ülke olmaktan öte evrensel vicdanın, mazlumların sesi olmanın da onurunu yaşadığını ifade eden Turan, "Dünyanın neresinde bir mazlum varsa Türkiye bize el uzatsın demeye başladı. Türkiye artık Edirne-Kars sınırlarının çok ötesinde. Gün geldi partimize kapatma davaları açıldı, gün geldi liderimiz cezaevine girdi, gün geldi muhtıra verildi, gün geldi darbe girişiminde bulunuldu ama umudumuz asla sarsılmadı, milletimize inancımız asla yitirilmedi. Bu kadar yönetilmezlik iddiası gerçek olsaydı Fırat Kalkanı olabilir miydi, Afrin olabilir miydi, yatırımlar bu seviyede olabilir miydi?" diye konuştu.
Turan, AK Parti olarak yönetilmezlikten dolayı değil, geçiş döneminin daha çabuk olması, ekonomide, siyasette, güvenlikte daha çabuk büyüyebilmek için erken seçim kararı adımını attıklarını söyledi.
Her seçimden sonra milleti aşağılayan anlayışın, aynı ifadelerini sürdürdüğünü anlatan Turan, "Bu anlayış devam ettiği müddetçe bırakın 24 Haziran'ı 2023 seçimlerini de kazanacağımızı şimdiden ilan etmek istiyorum. Televizyonlarda duyduğumuzda güldüğümüz adaylarınız bir tarafa bu ülkenin 16 yıldır liderliğini yapan uluslararası toplumlarda 'acaba ne diyecek' diye bakılan mazlumun sesi, demokrasinin öncüsü Sayın Erdoğan'ın adaylığında göreceksiniz hem bu seçimi hem de sonrasındaki seçimi alacağız çünkü bu millet bizim ruhumuzu biliyor, yaklaşımımızı, niyetimizi biliyor." dedi.
- "Bu çifte standardı milletimiz görüyor"
Bülent Turan, CHP'nin çelişkilerini anlatmaktan yorulduklarını, CHP'nin çelişkili açıklamalarda bulunmaktan yorulmadığını dile getirdi.
OHAL ortamında seçime gidilmesinin Türkiye'de ilk olmadığını belirten Turan, OHAL'in, FETÖ ile mücadelede bazı kurumlara ekstra olanak sağlayan anayasal bir kurum olduğunu anlattı.
Türkiye'de 12 defa OHAL şartları altında seçim yapıldığını anımsatan Turan, şöyle konuştu:
"Daha ötesine gidecek olursak OHAL sürecinde seçim kararı alan 1995 yılında CHP'nin kendisi olmuştur. CHP 1995'te seçim kararı alınca doğru, biz bugün bu kararı aldığımızda yanlış. Bu çifte standartlığa izin vermeyeceğiz. Millet OHAL'den rahatsız değildir. Esnafımız, emeklimiz, öğrencimiz... Kimse rahatsız değil. Kim rahatsız, birincisi FETÖ, ikincisi ise kimin olduğunu biliyorsunuz. Yerim dar diyen gelin misali şimdiden seçimlerden sonra yenilgisine mazeret üretmeye çalışanların bir oyunu olduğunu söylemek isterim. Yer dar değil, geniş. Önümüzde 66 gün var. CHP, 58 gün öncesinde seçim kararı alınca yanlış değil, AK Parti 66 gün kala bu kararı alınca yanlış. Bu çifte standardı milletimiz görüyor."
- "Ne olur bir defa farklı davranın"
Turan, AK Parti'nin 16 yıldan bu yana hukukun dışına çıkmadığını, iki Anadolu partisinin, kökleri bu topraklarda olan iki partinin seçim kararı aldığını söyledi.
Şimdiye kadar "Hodri Meydan", "Seçime gidelim", "Sandık nerede" diyenlerin bugün "Yok süre az, 48 saat yetmez" demeye başladığını vurgulayan Turan, "Biz tekrardan milletimizin yanına gideceğiz, yaptıklarımızı anlatmaya çalışacağız. Bunun karşılığında milletimiz ne derse 'başımızın tacı' diyeceğiz. Milletin sözünün üzerine söz söylemeyeceğiz. Ancak 24 Haziran akşamı millet tekrar size 8 defa gittiniz, 9'uncuya yeniden gönderirse buna da saygı duyacaksınız. Gelin Türkiye'nin büyümesine, gelişmesine hep birlikte katkı sağlayalım. Ne olur bir defa farklı davranın. Alkışlayın ki beraber yürümeye çalışalım." ifadelerini kullandı.