Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Hami Aksoy, düzenlediği bilgilendirme toplantısında önemli açıklamalarda bulundu. BMGK'nın Suriye'deki ateşkes kararında Afrin'in adının geçmediğini söyleyen Aksoy, Türkiye'nin, Zeytin Dalı Harekatı'nın başından bu yana sivillerin zarar görmemesi için çaba sarf ettiğini ve insani yardım faaliyetlerini yürüttüğünü vurguladı. Aksoy “Kızılay ve AFAD İdlib ve Fırat Kalkanı Harekatı bölgesinde 170 bin kişi kapasiteli kamp kurulması konusunda çalışmalara, hazırlıklara başlamış vaziyette” dedi.
Aksoy, 10 ildeki 21 geçici barınma merkezinde 230 bin Suriyelinin kaldığını, 3 milyondan fazla Suriyelinin ise şehirlerde ikamet ettiğini, onların her türlü ihtiyaçlarıyla ilgilenildiğini aktararak “30 milyar dolar civarında bir harcamamız oldu. AB'den de bu konuda daha büyük adımlar atmasını bekliyoruz. Bizi eleştiren ülkelerin omuzlarımızdaki yükü hafifletmeye yönelik adımlar atmasını bekliyoruz” ifadelerini kullandı. Uluslararası haber ajansı Reuters ise Suriye'de 170 bin kişilik kamp kurulması için hazırlıklara başlandığı duyurdu. Reuters'e göre diplomatik kaynaklar, Kızılay ve AFAD'ın İdlib ve Türkiye'nin Fırat Kalkanı Harekâtı'yla kontrol altına aldığı bölgede Azez, Elbil, Tugli, Teleffer, Naddah, Bardaklı ve Maşad Rufi kırsalları dahil olmak üzere dokuz farklı noktada kamp kurulması için hazırlıklara başladığını bildirdi.
9 GÖZLEM NOKTASI
Adı açıklanmayan bir Türk kaynağa dayandırlan haberde Ankara'nın ilk aşamada İdlib ve Türkiye'nin denetimindeki dokuz noktada 170 bin sivil için barınma kampları kurmayı planladığı aktarıldı. Kampların, Afrin'e yönelik olarak devam eden Zeytin Dalı Harekâtı'nın nüfusun yoğun olduğu kent merkezine doğru ilerlemesiyle yaşanabilecek bir mülteci akınına karşı tedbir olarak kurulacağı da belirtildi. İçişleri Bakanlığı verilerine göre savaşın başlamasının ardından 2012 yılında 14 bin Suriyelinin göç ettiği Türkiye'de şu anda geçici koruma kapsamında 3 milyon 540 bin 648 Suriyeli bulunuyor. Bu kişilerin 228 bin 197'si geçici barınma merkezlerinde kalıyor. Diğerleri ise başta sınır illeri ve büyük şehirler olmak üzere Türkiye'nin hemen her şehrinde ikamet ediyor.
DÜZENLİ İNSANİ YARDIM
Öte yandan Türk Kızılayı Genel Başkanı Kerem Kınık ise Zeytin Dalı Harekatı'nın başladığı günden bu yana kendilerinin de operasyonun insani boyutunda yer aldıklarını söyledi. Afrin'de teröristlerden temizlenen yerleşim birimlerinde yaşayanların listelerinin oluşturulduğunu, ihtiyaçlarının tespit edildiğini kaydeden Kınık, bu insanlara düzenli olarak Türk Silahlı Kuvvetleri ve AFAD ile eşgüdüm halinde insani yardım ulaştırdıklarını bildirdi. Kınık “Afrin içerisinde özellikle Bülbül, Cinderes ve Afrin şehir merkezi gibi bölgelere yaklaştıkça buralardaki bizim insani yardım operasyonumuzun büyüklüğü ve yaygınlığı da artmış olacak” dedi. Sivillerin özellikle çatışma bölgelerinden uzaklaştırılması için bir lobi çalışması yürüttüklerini anlatan Kınık, şunları paylaştı:
“Gerek Birleşmiş Milletler nezdinde gerekse çatışan unsurlara yönelik bu baskıları oluşturacak mekanizmaları çalıştırmaya gayret ediyoruz. Afrin içerisinde 323 bin insan yaşıyor, bunların yaklaşık 125 bini Halep'ten, Halep'in kuzeyinden Afrin'e göçmüş insanlar ve bu insanlar Afrin'den çıkmak istiyorlar ve tekrar Halep'teki eski yerlerine dönmek istiyorlar ama maalesef YPG unsurları ve Suriye rejimi, Halep yollarını açmadığı için bu sivillerin çıkışına izin vermiyor. Aslında burada en basit yapılması gereken bu terör örgütleriyle savaş yapılırken sivillerin tahliye edilmesi. Biz gerek İdlib gerek Azez gerekse de Afrin'in kuzeyinde bu anlamda sivillerin barınabileceği yerler hazırladık, hazırlıyoruz. Eğer çatışma bölgelerinde çatışan unsurlar izin verseler bu insanlar buraya sığınacaklar ama maalesef bu insanlar canlı kalkan olarak kullanılmak istendiği için buna izin verilmiyor.”
