İstanbul Kalkınma Ajansı'nın desteğiyle, TONV öncülüğünde, Sağlık Bilimleri Üniversitesi, Organ Nakli Koordinatörleri Derneği iş birliğinde yürütülen Uluslararası Organ Nakli Ağı (International Transplant Network) Projesi kapsamında, bu yıl 12'ncisi 35 ülkeden 74 gazetecinin katılımıyla gerçekleştirilen Medya Çalıştayı (Media Workshop on Organ Donation and Transplantation) gerçekleştirilen oturumların ardından sona erdi.
Çalıştay kapsamında düzenlenen basın toplantısında konuşan TONV Başkanı Kahveci, Türkiye'nin 81 milyon civarında nüfusu olan büyük bir ülke olduğunu dile getirerek, "Yaklaşık 30 bin civarında organ, doku ve hücre bekleyen hasta var. Bu hastalar, canlıdan bir vericisi olmayan ancak ölen insanların bağışlanacak organlarıyla hayata dönmeyi bekleyen hastalar olduğu için biz organ nakli profesyonellerine, organ bağışıyla ilgilenen profesyonellere son derece önemli görevler düşüyor. Aynı şekilde bu konunun önemli bir paydaşı olan basına da bu noktada önemli bir görev düşüyor." değerlendirmesinde bulundu.
Kahveci, bekleme listelerindeki hastaların organ nakli tedavisini gerçekleştirebilmek için yeterli sayıda organ temin edilmesi gerektiğine, bu noktada da toplumsal farkındalık çalışmalarının önemli olduğuna işaret etti.
Toplumsal farkındalığın yüksek olmasıyla, bağışta bulunmanın o denli kolaylaştığını aktaran Kahveci, şunları kaydetti:
"Bu noktada tabii Sağlık Bakanlığı'nın 2018 verilerine göre, 5 bin 457 hastaya organ ve doku nakli gerçekleştirildi. Bunlardan ağırlıklı olarak karaciğer ve böbrek nakli yapıldı. 1588 hastaya karaciğer, 3 bin 869 hastaya ise böbrek nakli gerçekleştirildi. Böbrek nakillerinin 858'i, karaciğer nakillerinin ise 428'i ölen insanların bağışlanan organlarıyla yapıldı. Canlıdan nakillerin daha fazla yapıldığını görüyoruz. Böbrek naklinde yüzde 78 canlıdan nakillerle hizmetleri sürdürmüşüz. Karaciğer nakillerinde ise yüzde 74 canlı donörler kullanarak organ nakillerini gerçekleştirmişiz. Temel olarak ölüden organ nakli sistemini geliştirmek gerekiyor. Ölüden organ bağışını artırmak için Sağlık Bakanlığımızın liderliğinde çeşitli çalışmalar yürütüyoruz. Sağlık profesyonellerine eğitim, toplumsal farkındalık ve basın çalışmalarıyla birlikte bağış konusundaki farkındalığı artırmaya çalışıyoruz. Ancak bu konuda alacak daha fazla yolumuz var."
- "Son 5 yılda neredeyse yüzde 50'inin üzerinde artış sağlandı"
Organ Nakli Koordinatörleri Derneği (ONKOD) Başkanı Dr. Yavuz Selim Çınar da Türkiye'de nakillerin büyük çoğunluğunun canlıdan alınan organlarla yapıldığını belirterek, şöyle devam etti:
"Bu şöyle bir sonuç ortaya çıkarıyor, canlı vericisi olmayan insanlar hayatını kaybediyor. 30 bine yakın ülkemizde nakil bekleyen hasta var ancak hem canlı hem de kadavradan temin ettiğimiz organlar bu havuzu küçültmede yeterli olmuyor. Dolayısıyla özellikle kadavra kısmında alacak çok yolumuz var. Ülkemize gerçekten organ nakli açısından baktığımızda çok başarılı ama ne yazık ki yeterli kadavra bağışımız bulunmamakta. 2018 verilerine baktığımızda 2 bin 164 beyin ölümü tespit edilmiş tüm ülkede. Bunun yüzde 25'ten biraz daha fazlası, 598 kişinin organları bağışlanmış. Yani tespit edilen beyin ölümlerinden ancak biz yüzde 25'inin biraz üstünde bağış alabilmişiz. Dolayısıyla bizim gerçekten üzerinde durmamız ve gelişmemiz gereken en önemli konulardan birisinin bu olduğunu düşünüyorum. Çünkü kadavra havuzunun artmasıyla canlıyla beraber nakiller fazlalaştığında organ bekleyen insanlar için bir umut daha olabileceğini düşünüyoruz. Bu kapsamda da birçok çalışma yapıyoruz. Son 5 yılda bu konuda ülkemizde neredeyse yüzde 50'inin üzerinde bir artış sağlandı ama hala bu yeterli olmaktan uzak ülkemiz için."
Basın toplantısının ardından sona eren çalıştaya, Çad, Uganda, Arnavutluk, Ermenistan, Etiyopya, Senegal, Gana, Bulgaristan ve Moldova'nın da aralarında bulunduğu 35 ülkeden 74 gazeteci katıldı.
Yabancı gazetecilerin, vakıf temsilcilerinden Türkiye'de organ nakli uygulamaları ve bağış oranlarının artırılmasına yönelik projeler hakkında bilgi aldığı program kapsamında, vakıf üyeleri, akademisyenler ve gazeteciler tarafından katılımcılara, organ nakli ve bağışına yönelik saha deneyimleri ve medya analizine ilişkin görüşlerinin yer aldığı sunumlar da yapıldı.